WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş bu itirazın iptali davası, 31.05.2013 tarihinde, İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğü’nün 2013/10730 Esas sayılı icra dosyasında çıkarılan ödeme emrine itirazın iptali için açılmıştır. Oysa, sözü geçen icra dosyasında borçlu-davalı vekili esas yönden itirazı ile birlikte Sakarya İcra Dairesinin yetkili olduğunu savunarak 09.05.2013 tarihinde yetki itirazında da bulunmuştur. Bunun üzerine alacaklı vekili takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne intikalini sağlayarak Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya yeni ödeme emri tebliğini yaptırmış, bu icra dosyasında da, borçlu süresinde (29.07.2013 tarihinde) borca itiraz etmiştir. Her dava, dava tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından birisi de, geçerli ilamsız icra takibi yapılmış ve bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmiş olması koşuludur. Bu davanın açıldığı tarihte bu koşul mevcut değildir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, kira bedellerini ödememesi üzerine davalı şirket hakkında çok sayıda icra takibi başlattıklarını, ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, en son alacaklarının 50.000,00 TL'lik kısmı için davalı hakkında başlattıkları iflas yoluyla takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının itirazının kaldırılması ile iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; depo emrine esas teşkil eden davacı alacağı tespit edildikten sonra verilen ve ihtar edilen sürede depo emrine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile İİK m. 158 uyarınca itirazın kaldırılması ile birlikte davalının iflasına karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, başlatılan takibe de icra dairesi yetkisiz olduğundan borcun tümüne ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, şirketin ticaret merkezinin İstanbul olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemelerin İstanbul mahkemeleri olduğunu, ve Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde herhangi bir borcunun bulunmadığının ortaya çıkacağını açılan davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2017/818 sayılı dosyasında ödeme emrine itirazın iptali davasıdır. Takip konusu alacağın taraflar arasındaki kumaş satımından kaynaklanığı anlaşılmaktadır. Davalı borca itirazın yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. Yetki itirazı dava önşartı olduğundan esasa girilmeden evvel bu uyuşmazlığın giderilmesi gerekir....

        İİK 264 . maddesinde ‘’Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır....

          Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin, icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı kiralayan, 16/05/2013 günlü takip talebiyle ödenmediğini iddia ettiği 4080 TL kira alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatmıştır. Takib talebinde tahliye isteği bulunmamaktadır. Takip talebinde olmadığı halde icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinde tahliye isteği bulunması hukuki sonuç doğurmaz....

            İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Her ne kadar davacı hakkında başlatılan ilamsız takipte borca, ödeme emrine itiraz ederek mahkemeye dava açmış ise de; takip ilamsız takip olup İİK'nın 60. Maddesi gereği ödeme emrine yapılan itirazın İcra Müdürlüğü'ne yapılması gerekmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın reddine, karar verilmiştir....

            Bunun üzerine davalı borçlu aleyhine, 02/07/2019 tarihinde Van 1.İcra Müdürlüğünün 2019/... E. sayılı dosyası ile icra takibine başlanılmıştır. Davalı kendisine gönderilen ödeme emrine karşı borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş ve İcra Müdürlüğünce hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun itirazı zaman kazanma amacı ile haksız ve kötüniyetle yapılmış olup süresi içerisinde itirazın iptali davamızı açıyoruz..." şeklinde dava dilekçesi sunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25.11.2021 tarih ve ... sayılı kararı 15.12.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığından dosyanın Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....

              Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

                Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

                müdürlüğüne yapılmasının zorunlu olduğu, icra hukuk mahkemesine başvurularak ileri sürülmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK 62.maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olduğundan bu husustaki itirazını da süresi içerisinde icra dairesine yapması gerektiği, somut olayda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde işlemiş faiz miktarına, gecikme tazminatına yada işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı; kaldı ki takip tarihinden sonra ve kesinleşen takibe ilişkin dosya borcunun hesaplanması görevi icra müdürlüğüne ait olduğundan, takip dosyası taraflarının icra müdürlüğünden dosya borcunun hesaplanmasını talep etmeleri mümkün olduğundan, borçlu hakkındaki mevcut takip dosyasında icra müdürlüğünce yapılmış bir hesaplama bulunmadığı anlaşılmakla takip tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak uygulanma ihtimali bulunan faizin bu aşamada şikayet konusu yapılmasının...

                UYAP Entegrasyonu