WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 05.10.2012 tarih, 2012/7913 Esas, 2012/8663 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu hakkında başlatılan ilamlı takip dayanağı ilamda "tespiti gereken hizmet süresi bulunmadığından bu istemin reddine" karar verildiği gibi, işçi alacaklarının tahsiline dair de karar verildiği görülmektedir. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda dayanak ilamın hizmet tespiti olup kesinleşmeden takibe konamayacağını ve istenen faiz isteminin fazla olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda faiz miktarı düzeltilmiştir. Dayanak ilam eda hükmü de içerdiğinden İlamlı takibe konulabilir....

        Olayımızda; davacı alacaklı takip talebi ile 28.03.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanmış olup, davalı borçlu itiraz dilekçesinde, alacaklının kendisine banka hesap numarası vermediğini ve bu nedenle kira bedellerini elden ödediğini, makbuz almadığını bildirerek takibe konu borca itiraz etmiştir. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİKnun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

          Somut dosyamıza gelince; taraflar arasında 22/04/2019 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine davacı kiraya veren 25/06/2020 tanzim, 25/07/2020 tahliye tarihli taahhütnameye dayanarak 12/08/2020 tarihinde icra takibi başlatmış, tahliye emri davalı kiracıya tebliğ edilmiş, davalı kiracı vekili icra müdürlüğüne süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdünde yazılı tarihe ve imzaya itiraz etmeksizin "borca itirazlarımızı yasal süresi içerisinde sunuyoruz. Müvekkile gönderilen icra takibi ve tahliye emrine itiraz ediyoruz" şeklinde itirazda bulunmuştur. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı icra takibindeki itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdü altındaki imzaya ve tarihe açıkça itiraz etmediğinden takipte dayanılan taahhüt tarafları bağlar....

          Ödeme emrine itiraz, borçlunun borçlu olmadığını veya alacaklının takip yapma yetkisini haiz bulunmadığını icra dairesine bildirmesidir. 25. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 62. maddesine göre “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Borçlunun süresinde itirazı üzerine takip kendiliğinden durur (m.66/1). 26. Kanun koyucu ödeme emrine itiraz içeriği konusunda borçluyu sınırlayıcı herhangi bir düzenlemeye yer vermemiştir. Borçlunun borca itiraz ederken itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Borçlunun yalnız “itiraz ediyorum” demesi dahi yeterlidir ve borca itiraz olarak kabul edilir. 27. Ancak iki hâl yönünden itiraz iradesinin açıkça belirtilmesi zorunlu görülmüştür. Bunlardan ilki “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır....

            Davalı borçlu 07.07.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinden 01.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu, kira borcunun taraflarınca ödendiğini, borcunun olmadığını bildirerek ödeme emrine, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın davalı kefil ... yönünden reddine, davalı kiracı ... yönünden kabulü ile davalı ...’in itirazının kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Takip dosyasında borçlu kiracıya ödeme emrinin tebliği için çıkarılan ilk tebligatın bila tebliğ iade edildiği, daha sonra davalı kiracı ...’e 07.12.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür....

              nun 269/b, maddesinde "Alacaklı kiralayan adi yazılı bir kira sözleşmesine dayanmış ve borçlu ödeme emrine itirazda bu sözleşmedeki imzayı inkar (ret) etmiş ise, alacaklı kiralayan, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez; isterse, icra mahkemesi itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verir." hükmü gereğince davalı borçlu tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçesinde davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi reddederek sözleşmeyi ve kiracılık ilişkisini kabul etmediği gibi imzaya da açıkça itiraz ettiği görüldüğünden davanın reddine, davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 01.01.2016 başlangıç tarihli ve 12 ay süreli kira sözleşmesi, takip dosyasına sundukları 11.10.2000- 10.10.2001 tarihleri arası dönemi kapsayan, tarafların imzalarının Adana 5....

              Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığı, davalının takibe süresinde itiraz ettiği, davacının 06/08/2014 tarihli dilekçesi ile ilamsız takibin iflas yolu ile takibe dönüştürülmesini talep ettiği, iflas ödeme emrinin davalıya tebliğine ilişkin belgeye rastlanmadığı, davalının 07/08/2014 tarihinde iflas yolu ile takipte borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacının da itirazın kaldırılması ve davalının iflası için eldeki davanın açtığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı alacaklı 01.05.1988 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 13.10.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 1.650,00 TL kira alacağı ve 99,91 TL ihtar masrafının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 16.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 24.10.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, borca tüm ferileriyle birlikte itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu