İcra Müdürlüğü'nün 2014 / 313 sayılı dosyasında 09.01.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 1.736.03 TL'den Temmuz 2013 – Ocak 2014 arası aylar kirasının tahsilini talep etmiş, Örnek 7 ödeme emrinin 10.01.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine de, davalı borçlu, 14.01.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile, icra takibinin haksız ve dayanaksız yapıldığını, ödeme emri ile istenilen borca, işlemiş faize ve takibin fer'ilerine itiraz ettiğini belirterek icra takibini durdurmuştur. İtiraz üzerine davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılmasına yönelik 23.01.2014 tarihinde işbu dava açılmış ise de, bu kez davalı borçlu vekili 10.02.2014 tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğüne başvurarak ödeme emrine zühulen itiraz edildiğini, itirazlarını geri aldıklarını beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğini, takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin yerinde olmadığı ve takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına bulunmadığına yönelik şikayetlerinin yanı sıra, imzaya ettiği ve zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; “Davacı tarafın ödeme emrine yönelik şikayetinin reddine, davacının imzaya itiraz, kambiyo senedine itiraz ve zamanaşımı yönündeki itirazlarının süresinde yapılmadığı...
Davacı-alacaklı yüklenici 14.07.2014 tarihli dilekçesi ile Bodrum İcra Dairesi'nin yetkisini kabul ederek dosyanın Bodrum İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiştir. 17.07.2014 tarihli karar tensip tutanağı düzenlenerek dosya Bodrum İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Bodrum 1. İcra Dairesi'nin 2014/4969 Esas sayılı dosyasında ilâmsız takiplerde ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya gönderilmiş, 18.08.2014 günü tebliğ işlemi gerçekleşmiştir. Bundan sonra davalı borçlu vekilince 19.08.2014 tarihinde takibe ve borca itirazda bulunulmuştur. Bu itiraz üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve icra-inkâr giderimi istenmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, 30/06/2018 keşide tarihli ve 250.000,00 TL bedelli, 31/07/2018 keşide tarihli ve 350.000,00 TL bedelli, 31/08/2018 tarihli ve 300.000,00 TL bedelli çeklere dayalı olarak davayı hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında iflas takibi başlattıklarını, davalının süresinde takibe itiraz etmediğini, takip konusu borcun da ödenmediğini belirterek icra dosyası borcunun takipten sonra işletilecek yasal faizi ile birlikte dosyaya depo edilmesi, aksi halde davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP Davalı, süresinde davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece, taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri ve davalının tutulması zorunlu olan muvazene defterinde fatura kayıtları bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibe davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 50.148,38 TL asıl alacak üzerinden takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 maddesindeki faiz oranının uygulanması suretiyle devamına, hüküm altına alınan miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatı olan 20,059 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İzmir 22. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1188 sayılı takip dosyası ile yapılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri, usulüne uygun bir takip yapılmış olması ve bu takibe karşı usulüne uygun bir itiraz yapılmış bulunmasına bağlıdır. Somut olayda takip ... 3....
Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) borçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiştir. Ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhangi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulamamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir....
SAVUNMA :Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; borca konu işlemin muhatabı T1 olup icra takibinde taraf yönü ile herhangi bir ihtilaf olmadığını, takibe konu borcun 16.09.2019 tarihinde öğrenildiği beyan edilmesine rağmen süresi içinde takibe itiraz edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesince, şikayetin süresinde olduğu, şubenin eylemlerinden doğan alacak ve borçlara ilişkin tebligatların şubeye yapılmasında bir usulsüzlük olmadığı gibi tebliğin de usulüne uygun yapıldığı, ayrıca şikayet edenin ödeme emrinden 16.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği, ancak ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne 25.09.2019 tarihinde 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz edildiği, ödeme emrine karşı süresinde itiraz da bulunulmadığı gerekçesi ile "ŞİKAYETİN REDDİNE" karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2021/281 ESAS - 2021/541 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra dosya ile alacaklı görünen T3 tarafından, müvekkili T1 aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde Ankara 4. İcra Müdürlüğü 2019/16016 E. sayılı dosyasından gönderilen ilk ödeme emrine 04.12.2019 tarihinde itiraz edildiğini, aynı zamanda Ankara 12....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....
İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır....