WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" hükmünü, aynı Yasa'nın 156/1 maddesi; "Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki, adi iflas yoluyla takipte, icra dairesi iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol (itiraz değil) ödeme emrine karşı icra mahkemesine şikayet yoludur (İİK. m.16)....

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen icra dosyaları ve tüm dosya içeriğine göre; davalının ödeme emrine icra dairesinde itiraz etmediği, kesinleşen takibe rağmen davalı şirket tarafından borcun ödenmediği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen depo emri kararının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takipte ticaret mahkemesinin yaptığı inceleme şekli bir incelemedir. Mahkeme bu davada alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını genel hükümlere göre inceleme yetkisine sahip değildir. Yani, borçlunun yedi gün içiinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir....

    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

    İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....

    İcra takibine dayanak yapılan ilamın incelenmesinde, davalı olarak kat malikleri adına Alp Apartman Yöneticiliği'nin gösterildiği ve Mahkemece adı geçen hakkında hüküm tesis edildiği,daha sonra şikayet eden kat malikine icra emri gönderildiği anlaşılmaktadır. İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde İcra Dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz. İlamlı takibe yasada belirtilen nedenlerle ancak itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur....

      İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 269 ] "İçtihat Metni"İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar alacaklılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, taahhüt sebebiyle kiralananın tahliyesi için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılmasına ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili noterde düzenlenen 25.12.2003 tanzim, 31.12.2004 tahliye tarihli kiracı tarafından verilen taahhüde dayalı olarak yasal sürede 10.1.2005 tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Davalıya 56 Örnek tahliye emri gönderilmiş ve onbeş günlük tahliye süresi verilmiştir. Davalı yasal yedi günlük sürede takibe itiraz etmiştir. Tahliye emrindeki onbeş günlük süre takibe itiraz edilmemesi hafide kiracının icra müdürlüğünce zo-ral tahiye edilebilmesi için beklenilmesi zorunlu bir süredir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Bu kayıtlar “iflas tehdidi” ve “konkordato teklif edilebileceği” hususlarıdır. İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir. Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir....

          UYAP Entegrasyonu