İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü ve aynı dosyadan süresinde kesin takibe geçildiğini, borçlu davalının, ihtiyati hacze itiraz etmediği halde, tebliğ edilen ödeme emrine ve takibe konu edilen alacağa ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalının takibe ve borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalının davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da gelmediği anlaşılmıştır. Dava: İtirazın İptali davasıdır. Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 6.470,57.-Euro cari hesap alacağı, 1,24.-Euro işlemiş faiz, 77,40.-TL ihtiyati haciz harcı alacağı, 360,00....
İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı takip dosyası kapsamında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tüm taşınmazları ve taşınır malları üzerindeki hacizlerin meblağ ve sayısı ve geçen süreler göze alındığında borçlu şirketin borcunu ödemeyeceğinin aşikar olduğunu, borca batık olduğunun sabit olduğunu, takip şeklinin İİK md. 43 kapsamında iflas yolu ile takibe çevirerek borçlu tarafa Örnek 11 Ödeme emri gönderildiğini ve borçlu şirket vekilinin ilgili dosyada yetkiye, borca ve fer'ilerine tümü ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilama dayalı alacaklarda alacaklının genel yetki kuralı ile bağlı olmadığını, borçlunun yetkiye itirazının geçerli olmadığını, takibe konu borcun ödenmediğini, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun haksız itirazının kaldırılmasına, haksız itiraz sebebi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın doğum tarihinden itibaren işlemiş tüm fer'ileri birlikte borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine...
İİK.nun 150/a maddesi atfı ile uygulanması gereken İİK.nun 62.maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmektedir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe konu ipotek "Acentelik Sözleşmesi" nin teminatı olarak verilmiştir . Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü nedenler borca itiraz niteliğindedir. Aynı nedenlerle icra müdürlüğünde itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlu takip yolu itibariyle icra dairesine yapması gereken itiraz nedenleriyle icra mahkemesine gelerek takibin iptalini isteyemeyeceği gibi icra müdürlüğüne yapılan itirazla oluşan takibe icra mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali ilamı getirilmedikçe devam edilme imkanı bulunmadığından borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı da yoktur....
Uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, itirazın iptali ve depo emrinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun “Ödeme emri ve münderecatı” başlıklı 155. maddesi: “Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.” “İflas talebi ve müddeti” başlığını taşıyan 156. maddesi ise: “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır....
Uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, itirazın iptali ve depo emrinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun “Ödeme emri ve münderecatı” başlıklı 155. maddesi: “Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.” “İflas talebi ve müddeti” başlığını taşıyan 156. maddesi ise: “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır....
Uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, itirazın iptali ve depo emrinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun “Ödeme emri ve münderecatı” başlıklı 155. maddesi: “Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur.” “İflas talebi ve müddeti” başlığını taşıyan 156. maddesi ise: “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda olduğu hususlarında toplanmaktadır. Davaya konu ... 6 İcra Müdürlüğü'nün ......
Somut olayda ihtiyati haciz kararı ile birlikte ilamsız takibe süresinde başlandığı ve borçlunun maaşına ihtiyati haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece, ihtiyati hacze uygun maaş haczi yapılıp yapılmadığının ve İİK.nun 264. maddesinde yazılı şartlar uyarınca borçlunun maaşına konan ihtiyati haczin hükümsüz kalıp kalmadığının incelenmesi gerekirken, itirazla takibin durduğu, dolayısıyla itiraz tarihinden sonra borçlunun maaşından kesinti yapılamayacağı gerekçesiyle haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir" gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı tespit edilerek maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; borçlunun, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte icra mahkemesine başvurarak, itiraz ve şikayetlerini bildirdiği, mahkemece, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir....
Karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların mirası reddettikleri gerekçesiyle süresi geçtiği halde takibi itiraz ettiğini, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, mirasın reddedilmesinin taraflarınca bilinebilecek durum olmadığını, mirasçılara karşı takibe devam edilmek amacıyla icra müdürlüğünden talepte bulunulduğunu, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olup aleyhine karar verilmesinin ve yargılama gideri vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığını, itirazın ödeme emrini gönderen icra dairesine yapıldığını, davacı tarafın ödeme emrine itirazı Nevşehir İcra Hukuk Mahkemesine yaptıklarını, bu nedenle itirazlarının geçersiz olacağını, taraflarınca mirasçılara karşı takibe devam edilmek amacıyla icra müdürlüğünden talepte bulunulduğunu, bu aşamadan sonra gerçekleşen sürecin icra müdürlüğünün sorumluluğunda olup ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmemiş olup itirazlarını icra dairesine...