Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2020/5506 sayılı dosyası ile ilamlı icra takibinin başlatıldığını, takip dayanağı ilamda "..davanın kısmen kabulü ile; inşaat yapım bedelinden kaynaklanan 10.701.443,07 Euro ve 4.191.664,13 Euro tazminat alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4- a maddesi uyarınca işletilecek yasal faizi birlikte ve fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verildiğini, takip talebi ve icra emrinde alacak kalemleri için gerek talep olunan, gerekse hesaplanan geçmiş gün faizlerinin ilama aykırı olduğunu, icra emrinde hangi alacak kalemine hangi oranda faiz işletildiği konusu açıkça belirtilmemiş olup bu hususun takibin ve icra emrinin iptalini gerektirdiğini, bu taleplerinin mümkün görülmemesi halinde icra emrinin "3095 sayılı Kanunun 4- a maddesi uyarınca işletilecek yasal faizi birlikte ve fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının işletilerek...

A.Ş. tarafından müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu dayanak çek üzerinde bulunan ve müvekkil şirkete atfolunan imzanın, müvekkil şirket temsilcisi ve asilin eli ürünü olmadığını, bu hususun sundukları imza sirkülerinde tanımlanan yetkili imzaları ile dayanak belge aslı üzerinde yer alan imza karşılaştırıldığında çıplak gözle dahi anlaşıldığını, takip ile talep olunan tüm borca ve fer’ilerine de itiraz ettiklerini, takipte talep edilen faiz oranının fahiş olup ayrıca faize itiraz ettiklerini, örnek 10 ödeme emri incelendiğinde ödeme emrinin İİK madde 168/2 de belirtilen unsurları taşımadığının açıkça görüldüğünü, kambiyo senetlerine mahsus haciz yollu takiplerde borçlulara gönderilecek ödeme emrinde borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarının yazılması ve icra müdürlüğü banka hesap numarasının ve yine alacaklı veya vekiline ait hesap numarasının...

-TL bedelli ödeme emri gönderildiğini, kat maliki olan borçlu itirazında site yönetimine böyle bir borcu olmadığından önceki yönetimlere ödediğinden bahisle kendisine gönderilen ödeme emrinde bulunan borca ve faize 11/09/2014 tarihinde itiraz ettiğini, borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun itirazının iptali, borçluya alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatının yüklenmesi istenilmiştir. Mahkemece davalının hakkında ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/6223 Esas sayılı takip dosyası ile yapılan takibe konu 1.645,37.-TL tutarındaki asıl alacak ile 1.182,74.-TL tutarındaki işlemiş gecikme tazminatı alacağına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin 1.645,37.-TL tutarındaki asıl alacak ile 1.182,74.-TL tutarındaki işlemiş gecikme tazminatı alacağı üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin temyiz istemi için; davanın kabul edilen miktarı karar tarihi itibarıyla 2.080,00....

    Tüketici Mahkemesinin 08/10/2019 tarihli 2019/119 esas 2019/593 karar sayılı ilamının alacaklı tarafından ilamlı icra takibine konulduğunu, müvekkili banka aleyhine başlatılan icra takibine esas alınan mahkeme ilamında asıl alacağa uygulanacak en yüksek banka mevduat faiz oranının belirtilmemiş olmasına rağmen, icra emrinde %29 oranında hatalı olarak fahiş bir faiz talep edildiğini beyan ederek şikayetlerinin kabulü ile icra emri ve takibin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, Bakırköy 14.İcra Müdürlüğü’nün 2019/21530 Esas sayılı dosyasında talep edilen faiz oranları yasaya uygun olduğunu, Bakırköy 1....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Taahhütnameleri uyarınca kullandırılan gayri nakdi krediden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğunu belirterek, davalının 4.078.898.333.TL. lık kısma, işlemiş faize ve oranına BSMV, KKDF ve ihtarname masrafına yönelik kısmi itirazının iptali ile 95.401.010.920.TL. alacak ve 88.277.390.00.TL; depo bedeline ilişkin alacağın talepnamede belirtilen faiz oranı vs. uygulanmak suretiyle takibin aynı şartlarla devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ihtarnamede belirtilen miktardan fazla asıl alacak talep edildiğini, faiz ve BSMV oranının yüksek olduğunu, alacağın likid bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece alacaklının talep ettiği ve icra emrinde yer alan faiz oranlarında hukuka aykırılık olmadığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre icra emrinin ilama aykırı olmadığı, borçlu aleyhine işlemiş faiz talep edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/07/2005 tarihli kararına göre kamulaştırmasız el atma ilamlarında Anayasa'nın 46/son hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, bu HGK kararını ortadan kaldıran yeni tarihli bir HGK kararının bulunmadığını, bu durumda Yargıtay daire kararının esas alınmasının mümkün olmadığını, davacının geç ödemesinin söz konusu olmadığını, istenen faizin haksız olduğunu, ilamda sadece yasal faize hükmedildiğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece alacaklının talep ettiği ve icra emrinde yer alan faiz oranlarında hukuka aykırılık olmadığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre icra emrinin ilama aykırı olmadığı, borçlu aleyhine işlemiş faiz talep edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/07/2005 tarihli kararına göre kamulaştırmasız el atma ilamlarında Anayasa'nın 46/son hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, bu HGK kararını ortadan kaldıran yeni tarihli bir HGK kararının bulunmadığını, bu durumda Yargıtay daire kararının esas alınmasının mümkün olmadığını, davacının geç ödemesinin söz konusu olmadığını, istenen faizin haksız olduğunu, ilamda sadece yasal faize hükmedildiğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece alacaklının talep ettiği ve icra emrinde yer alan faiz oranlarında hukuka aykırılık olmadığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre icra emrinin ilama aykırı olmadığı, borçlu aleyhine işlemiş faiz talep edilmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/07/2005 tarihli kararına göre kamulaştırmasız el atma ilamlarında Anayasa'nın 46/son hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, bu HGK kararını ortadan kaldıran yeni tarihli bir HGK kararının bulunmadığını, bu durumda Yargıtay daire kararının esas alınmasının mümkün olmadığını, davacının geç ödemesinin söz konusu olmadığını, istenen faizin haksız olduğunu, ilamda sadece yasal faize hükmedildiğini, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

      olarak sunabileceğimiz Zara İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/51 esas sayılı dosyasına ilişkin Kayseri BAM 5....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra emrinde harç talebinin bulunmadığının anlaşılmasına, Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesi gereğince faize faiz işletilemeyeceğinin de tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

        UYAP Entegrasyonu