Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Borçlu, dayanak ilamda yasal faize hükmedildiğinden yasal faiz talep edilmesi gerekirken, icra emrinde sadece işleyecek faiz denilerek faizin niteliğinin ve oranının belirtilmediğini, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/13208 Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkili şirketin alacaklı bankaya olan kredi borçları karşılığında çekleri teslim ettiğini, alacağın ipotekle temin edildiğini, ilamsız takiplerde ödeme emrinin asile tebliğe çıkarılması gerektiğini, asile tebliğe çıkarılmadan vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, vekile gönderilen ödeme emrinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ipotek nedeniyle İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2018/13810 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dayanağı bono nedeniyle müvekkili şirket tarafından değişik vade tarihlerini içerir 9 adet çekin teminat olarak verildiğini, taraflar arasındaki borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğini, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalıya fatura karşılığı malların satılarak teslim edilmiş ise de bedelinin ödenmediğini, müvekkilince aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra dosyasına sunulan 18.08.2004 tarihli itiraz dilekçesinde itiraz eden vekilleri icra takip talebinde ve ödeme emrinde belirtilen şirket ile müvekkil şirketin aynı şirket olmadığını, takibe konu edilen faturayla müvekkil şirketin ilgisi bulunmadığını, ödeme emrinin yanlışlıkla müvekkil şirkete tebliğe gönderildiğini belirterek itiraz etmişlerdir....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/41821 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, Tekirdağ 2.Noterliğinin 23/10/2019 tarih 11224 yevmiye numaralı ihtarnamesinde borcun 500.000,00TL olduğunu, icra emrinde ise 611.747,2TL asıl alacak olarak belirtildiğini, ayrıca aynı borçtan dolayı yine Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/41773 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, bu dosyada ise asıl alacağın 550.000,00TL olarak gösterildiğini, bu durumda alacaklı bankanın kendisi ile bile çeliştiğini, bankada bulunan evrakların hiçbirinde bu rakamların yazmadığını, borcun 500.000,00TL olduğunu, icra emrinde yer alan asıl alacak miktarının gerçeğe aykırı olduğunu, gönderilen icra emrinde belirtilen evrakların tebliğ zarfı içinde olmadığını ileri sürerek, Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2020/41821 Esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir...

      Dosyamız arasına alınan ...İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında özetle: Davalı borçlu hakkında davacı Bankaca 05.02.2020 tarihinde başlatılan Genel Haciz Yolu ile takipte gönderilen İlamsız Takipte Ödeme Emrinde; 36.144,58 TL Asıl Alacak 7.330,12 TL Muacceliyetten takip t. kadar işleyen tem. faizi 366,51 TL Faizin %5 gider vergisi 11.814,28 TL Asıl Alacak 1.474,42 TL Muacceliyetten takip t. kadar işleyen tem. faiz 73,72 TL Faizin %5 gider vergisi + 414,46 TL İhtarname Masrafı 57.618,09 TL Toplam alacak için takip başlatıldığı, icra dosyasındaki belgelere göre, davalı-borçluya gönderilen Ödeme Emri her ne kadar tebliğ edilememiş ise de borçlu vekilinin 20.06.2020 havale tarihli dilekçe ile borca, icra dairesinin yetkisine, faize ve tüm fer'ilerine itiraz etmiş olduğu, İcra Müdürlüğünün ise tebligat parçası döndüğünde, itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür....

        İcra Müdürlüğü'nün 2021/19399 E. sayılı dosyası üzerinden düzenlenmiş ise de, ödeme emrinde yer alan icra dairesi ve dosya bilgilerinin, İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesi - 2021/7485 E. şeklinde belirtildiğini, davalı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde belirtilmeyen ya da yanlış belirtilen hiç bir hususun asilin veya vekilinin araştırma/düzeltme gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, icra müdürlüğünce ödeme yapılması için gerekli hesap bilgilerinin, ödeme emrinde yer almasının zorunlu bir unsur olarak kabul edildiğini, yerel mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek şikayetlerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle şikayetlerinin kabulü ile tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline dair karar verilmesini talep etmiştir....

        Genel haciz yoluyla takiplerde faiz oranına ilişkin iddialar borca itiraz olup, takibin şekline göre; İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğünü yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. İİK'nun 58/3, 61/1 maddeleri gereğince takibin belgeye dayanması halinde belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine eklenmesi gerektiği, İİK.nun 58 ve 61. maddelerine aykırılık nedenlerine dayalı şikayetin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük yasal sürede yapılması gerekir. Ödeme emri, davacı borçluya 24/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal günlük süreyi geçirdikten sonra 08/02/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur" gerekçesi ile, davacının İİK.58 ve 60. maddelerine ilişkin şikayetinin süre aşımından reddine, davacının faize itirazının esastan reddine karar verilmiştir....

        Şti’ne mal satıp teslim ettiğini, bu şirketin ortağı olan davalının borca karşılık vermiş olduğu çekin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir....

          Her ne kadar Mahkemece icra emrinde talep edilen faiz bakımından bir inceleme yapılmamış ise de, icra emrinin iptali üzerine yeniden icra emri düzenlenmesi gerekeceğinden yeni düzenlenecek icra emrinde faize ilişkin fazla talep bulunması halinde borçlunun şikayet yoluyla iptalini istemesi mümkündür. Kaldı ki Mahkemece icra emrinin iptalinden sonra yeni düzenlenen icra emrinde faizin istinaf ilamı tarihinden itibaren istendiği de görülmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde olmadığından HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Faize itiraz yönüyle ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda vade tarihiyle takip tarihi arasında alacağa uygulanabilecek avans faiz oranları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmış, takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen 13.379,17 TL faiz miktarının doğru olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu görülmüştür. Her ne kadar davacı borçlular vekili tarafından kat ihtarında işletilen faize senedin takibe koyulmasıyla birlikte yeniden faiz işletildiği ileri sürülmüşse de kambiyo senedi asıl borç ilişkisinden mücerret olup bu husus dar yetkili icra mahkemesince inceleme konusu yapılamaz....

          UYAP Entegrasyonu