Merkezi Şubesine yazılı başvuruda bulunulduğunu, bu başvuruya karşı 15.05.2017 tarihinde verilen cevapta; Döviz Alım Satım Emir İletimi Sözleşmesinin 9.3 maddesinin, emrin iptalinin talep edildiği durumlarda hüküm doğurmasına rağmen, bu madde ileri sürülüp taleplerinin reddedildiğini, halbuki açıklanan ve yapılan telefon görüşmesi incelendiğinde görüleceği üzere, emrin iptali talep edilmediğini, banka tarafından işlemin gerçekleşmediğine yönelik bilgilendirme yapılması üzerine yeni emir girişinin yapıldığını, yapılan döviz alım işleminin yapıldığı platforma ait kayıtlı telefon görüşmelerinin incelenmesinde de görüleceği üzere, izah edildiği şekilde, müvekkilinin oyalanarak mağdur edildiğini ve bu mağduriyetinin giderilmesinin gerektiğini, Döviz Alım Satım Emir İletimi Sözleşmesi 9.3 maddesi doğrultusunda banka şubesine yapılan yazılı başvurudan yazılı sonuç alınamaması üzerine 23.05.2017 tarihli Beyoğlu ...Noterliği'nden ...yevmiye nolu ihtarname ile; ... Bankası A.Ş....
Acele hâllerde verilen sözlü emir, en kısa sürede yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilecek, aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince yazılı emrin alınması sağlanacaktır. Ancak, kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirmek zorundadır. "Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi" başlıklı CMK’nın 139. maddesi; "(1) (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)(…) (2) Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir....
Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır. Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin takip talebindeki koşullar ile aynen devamına, likit olduğu kabul edilen takibe konu asıl alacak tutarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Davalının .... İcra Müdürlüğünün ......
Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hâllerde, yerine getirilmesinden emr veren sorumlu olur.” Keza 2559 sayılı Kanunun 2/2. maddesi de kanunsuz emri düzenlemiştir. Buna göre; hiçbir idari veya adli göreve ilişkin olmaksızın, kaymakamla tartışan başhekimin alınıp götürülmesiyle ilgili emir kanunsuz olduğu gibi, bu emin icrası kapsamında mağdurun alınıp karakola götürülerek burada 35 - 40 dakika boyunca hiçbir işlem yapılmaksızın tutulması sonucunu doğuracak şekilde emniyet müdürü olan sanık tarafından polis memurlarına yönelik yeniden verilen emir de kanunsuzdur. Bundan dolayı, konusu suç teşkil eden emrin verilmesi sanığı cezai sorumluluktan kurtarmayacak bir eylemdir. Sanığın sorumluluğu Anayasa'nın 137/2, 5237 sayılı TCK.nın 24/3. maddelerinde yerini bulmaktadır....
Bu olayda davacının kanun, tüzük ya da verilen emrin gösterdiği doğrultunun tamamen dışına çıktığından söz edilemez. Davacının davranışı hizmeti ve görevi ile ilgilidir. Görevine yabancı olmadığı gibi hizmet bağı da tamamı ile kopmuş değildir. 12. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinin vazife malulüne yönelik değerlendirmesi isabetli olduğundan çoğunluğun bozma gerekçesine katılınmamıştır....
İcra Müdürlüğünün ... E....
Yargılama sonunda verilecek hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin 3. fıkrasında, “Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.”, Aynı maddenin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "... soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür....
Yargılama sonunda verilebilecek karar ve hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin; “ceza verilmesine yer olmadığı kararı” verilebilecek durumların belirtildiği 3. fıkrasında, “Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.”, 4. fıkrasında; “İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir...
Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.12.2012 tarih ve 2009/99-2012/283 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalılar tarafından yazılan ve diğer davalı şirket tarafından basımı gerçekleştirilen “SGK (SSK) Uygulamasında Sektörel Asgari İşçilik” adlı kitapta müvekkili tarafından hazırlanan “Sigorta Müfettişleri Eğitim Notu ve Çalışma Talimatı” adlı eğitim kitabının, 2003/1 sayılı iç emrin ve tüm kurum müfettişlerine gerek basılı ve gerekse manyetik ortamda dağıtılan “Belgeli Turizm İşletmeleri, MEB'e Bağlı Özel Dershaneler, Motorlu Taşıt Sürücü Kursları, Karayoluyla Yolcu Taşımacılığı Yapan Otobüs İş yerleri ve Profesyonel Futbol Kulüpleri...