İİK'nun 58/.... maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun ........2000 tarih ve 2000/...-50 E., 2000/47 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nun 61/l. maddesi (...). cümlesi gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Somut olayda ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde üzerinde sadece "Örnek ... ödeme emri vardır" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak faturaların, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2020/10881 esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri gönderilirken hata yapıldığını ve borçlulara kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte gönderilen Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, takip açılışı sırasında 07.07.2013 düzenlenme tarihli ve 10.10.2013 ödeme vadeli senedin takip dayanağı belge olarak sunulduğunu, müvekkilinin Örnek -7 ödeme emri oluşturulmasını talep ettiği halde icra dairesince Örnek 10 ödeme emri gönderildiğini, icra müdürlüğünün alacaklı vekilinin talebi ile bağlı olduğunu, icra müdürlüğü tarafından yapılan hata sonucu, takip borçlusu T4 tarafından, bononun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle takibin iptali davası açıldığını, alacağın zaman aşımına uğramadığını ve ilamsız takip yapılabileceğini, taraflarınca icra müdürlüğünce yapılan hatanın düzeltilerek borçlulara Örnek-7 ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce takip dosyasına ilişkin olarak açılan takibin iptali davası...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/548 e. sayılı dosyasının ilamına göre "asıl alacak dahil olmak üzere" ferilere ilişkin icra emri düzenlenerek davacı borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafından İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/103 E. 2021/512 K. sayılı sayılı dosyasında asıl alacak yönünden icra emri gönderilemeyeceği iddiası ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilerek "asıl alacak yönünden icra emrinin iptaline" karar verildiği, ilk icra emrinde yalnızca asıl alacağa ilişkin kısmın iptal edildiği, ferilere ilişkin ise iptal kararı kurulmadığı, davalı tarafın hali hazırda tebliğe çıkarmış olduğu ferilere ilişkin bir icra emri mevcutken, yeniden aynı ferilere ilişkin icra emrini tebliğe çıkarmasına gerek olmadığı gibi, dosyada tehiri icra kararı bulunmasından dolayı da davacıya icra emri gönderilemeyeceği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2023 NUMARASI : 2023/508 ESAS- 2023/619 KARAR DAVA KONUSU : ÖDEME EMRİ VE TAKİBE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 10 İcra Müdürlüğünün 2023/21104 E. Sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından müvekkiller hakkında 2 adet senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, icra takibine dayanak teşkil eden senetlerin ödeme emri ile birlikte müvekkillere gönderilmediğini, bu durumun İİK 58/3 maddesine aykırı olduğunu beyanla; itirazları da gözetilerek ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; senet fotokopilerinin ödeme emrine eklenerek ödeme emri ile birlikte gönderildiğini, bu durumun tebligat parçasında açıkça yazıldığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 1....
Kaldı ki icra takip dosyasında ödeme emri nüshasının bulunmaması zaten İİK. nun 60/3.maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu husus bir hakkın yerine getirilmeme nedenine dayalı olup, İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet nedenidir. Bu açıklamalara göre yetkili İstanbul Anadolu 13 İcra Müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenmeyip, yetkisizSeydişehir 1.İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum İİK. nun 60.maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmekte, anılan madde hükmüne göre düzenlenmiş geçerli bir ödeme emri bulunmadığından borçlu hakkında takibe devam imkanı bulunmamaktadır. Yetkisiz Seydişehir 1 İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının Mahkeme tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan değerlendirmede, İİK.nın 60.Maddesi uyarınca ödeme emrinin icra müdürü tarafından düzenleneceğinin belirtildiği, davacıya gönderilen tebliğ mazbatasında "örnek 10 ödeme emri ve dayanak belgesi" bulunduğunun belirtildiği, tebliğ mazbatasının alt kısmında her ne kadar matbu "bu zarfta dosya alacağına haciz ekleme evrakı vardır" şeklinde ibare bulunuyor ise de; söz konusu şerhin tebligatın geçerliliğini etkilemeyeceği, tebliğ mazbatasına göre dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğe çıkarıldığının anlaşıldığı, icra dosya kapsamında yer alan ödeme emrinin imzalı ve mühürlü olduğu, aynı şekilde davacı şikayetçi tarafça sunulan ödeme emri tebliğ mazbatasının da mühürlü ve imzalı olduğu, dolayısıyla bu hususta ihtilaf bulunması halinde icra dosya kapsamında yer alan resmi evrakın değerlendirmeye esas alınacağı, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının ayrıntıları açıklandığı üzere İİK.nın 58, 60 ve 61. maddelerine...
emri çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı tarafça, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emri tebliğinin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olduğunun tespitine, takibin usule aykırı olarak kesinleştirilmesi sebebiyle haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde borca itirazlardan bahsedilmiş ise de, borca itiraza dayalı bir talep (itirazın kabulü, takibin iptali ya da takibin durdurulması gibi) söz konusu değildir. Taraflarca, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 tarihi olduğuna dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış olduğundan, kararın bu kısmı kesinleşmiştir. Buna göre ödeme emri tebliğ tarihi 19/10/2020 tarihi olup, davacı borçlu tarafından icra dosyasına aynı gün itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bu haliyle davacı yönünden icra takibi kesinleşmemiştir....
- K A R A R - Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 177/4 ncü maddesine göre açılmış iflas davasıdır. Mahkemece davalıya iflas ödeme emri tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İcra ve İflas Kanunu’nun 177 nci maddesinin 4 numaralı bendine göre ilama dayalı bir alacağın icra emri ile istenmesine rağmen ödenmemesi doğrudan bir iflas sebebidir. Bu ihtimalde borçluya icra emri (İİK.m.32) tebliği yeterli olup, iflas ödeme emri tebliğine gerek bulunmamaktadır. Beliren durum karşısında davacı ... tarafından açılan davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir. 2- ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2003/81 sayılı takip dosyası alacaklısı ... Şanlı ise de, bu takibin dayanağı ... tarafından açılmış bulunan dava sonucunda alınan ilamdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 177/4 maddesi hükmünün uygulanabilmesi ancak ilam alacaklısının davacı olması haline münhasırdır....
AŞ. lehine verilmiş ipotek olduğunu, 3.şahıs lehine verilen teminat ipoteği olmadığı halde, başka şirket adına ipotek verilmiş gibi icra emri düzenlendiğini, alacaklı tarafın, söz konusu ipotek ile ilgili olarak İzmir 25.İcra Müdürlüğü'nün 2012/3266 Esas sayılı dosyasından ödeme emri gönderdiğini, bu takibe itiraz etmelerine rağmen yeniden icra emri gönderildiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde; ipoteğe neden olan borcun ipotek belgesinde yazılı olmadığı, hangi koşulların oluşması halinde tahsil edilebileceğinin, teminat ya da üst sınır ipoteği olup olmadığının, tahsil edilecek miktarın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibariyle belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir....