İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Somut olayda; İstanbul İcra Dairesinin 2020/16640 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takibin öncelikle Ankara 10. İcra Dairesinde başlatıldığı, borçlu davacı vekili tarafından yetkiye itiraz edildiği ve Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/696 Esas ve 2018/308 Karar sayılı ilamı ile Ankara İcra Dairelerinin Yetkisizliğine karar verildiği ve bu davaya ilişkin gerekçeli kararın icra dosyasında mevcut olduğu; İstanbul İcra Müdürlüğünce bu doğrultuda mahkeme ilamında borçlunun vekili olarak görünen avukat T2 adına ödeme emrinin tebliğ edildiği ve eldeki davanın da aynı vekil aracılığıyla ikame edildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2509 Esas Sayılı icra takip dosyasında ilamlı takip başlatıldığını, 24/02/2021 tarihli icra emrini tebliğ aldıklarını, gönderilen icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra emri ekinde dayanak mahkeme kararının gönderilmediği, ilam suretinin icra emri ekinde gönderilmesi gerektiğini, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiğini, ayrıca gönderilen icra emrinde hatalı faiz miktarlarının belirtildiğini, faizin başlangıç tarihinin şüpheden uzak bir şekilde belirtilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebliğ edilen icra emri içeriğinde işlemiş faiz olarak belirtilen alacak kalemlerinin hangi asıl alacağa ilişkin olduğu, belirsiz olduğu gibi faizin başlangıç tarihinin de açık bir şekilde belli olmadığını söyleyerek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebligatının ve nihayetinde takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçeli kararında istinaf mahkemesi’nin neresi olduğunu belirtmediğinden öncelikle usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından T6 2016/771 sayılı dosyasında ilamsız ödeme emri gönderilerek icra takibi başlatıldığını, burhaniye 1 asliye hukuk mahkemesi’nin 2016/295 esasında kayıtlı itirazın kaldırılması alacağın tahsili davasının kısmen kabul edilmiş ve halen istinaf mahkemesi’nde derdest bulunduğunu, mahkeme kararı üzerine davalının icra müdürlüğü’ne mahkeme kararındaki asıl alacak ve diğer masraf ve faiziyle birlikte icra emri düzenleyerek, şirkete tebliğ ettirmesi gerektiğini, icra müdürlüğü’nce şirketin tüm bankalardaki mevduatlarına haciz konularak, şirketin ticari itibarı ile oynandığını ve usulsüz bir işlem yapıldığını, yukarıda açıklanan nedenler ile birlikte icra emri düzenlenmeden, takibin devamı sağlanmadan yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmesini...
Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi şirket aleyhine girişilen icra takibi ile 23.07.2014 tarihinde 40.345,00 TL asıl alacak ve 961,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.306,10 TL alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emri 31.07.2014 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş ve 07.08.2014 tarihinde borçlu şirket vekilince, asıl alacağın 10.000,00 TL tutarındaki kısmı ile işlemiş faiz alacağına yönelik olarak icra takibine itiraz edilmiştir. Davalı şirketçe, 07.08.2014 tarihinde itiraz edilen 10.000,00 TL haricinde kalan takip borcu icra takip dosyasına yatırılmıştır. Bunun yanında, davalı iş sahibi şirket vekilince, icra takibinden sonra ve ödeme emri kendilerine tebliğ edilmeden önce 25.07.2014 tarihinde itiraza konu 10.000,00 TL de davacı yüklenicinin banka hesabına yatırılmıştır. Diğer taraftan, davacı vekili, dava dilekçesinde işlemiş faize yönelik itiraza ilişkin davalarının olmadığını beyan etmiştir....
nun 150/ı maddesine göre; "hesap özetinin noter marifeti ile borçluya gönderildiğine dair noterden tasdikli bir örneği icra müdürlüğüne ibraz edildiği takdirde" borçluya icra emri tebliğ edilir. Bunun için ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmesi şart değildir. Bu itibarla aynı maddeye göre krediyi kullanan borçlunun noter marifetiyle 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiği ispat edildiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın İİK.'nun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle kanıtlaması zorunludur. Somut olayda, alacaklı tarafından borçluya ... 3. Noterliği'nce düzenlenen 04.11.2014 tarih ve 35291 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, borçlu tarafından belirtilen bu ihtarname içeriğine yasal 8 günlük süre içerisinde ... 1. Noterliği'nin 18.11.2014 tarih ve 21653 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine, borçluların icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayetinin yanında borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda;"...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Kocaeli icra müdürlüğünün 2020/114027 E. sayılı dosyası ile davacı banka tarafından davalı ile dava dışı diğer borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine açılan davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı vekilinin 17/05/2021 tarihinde icra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği, ancak davalı borçluya ödeme emrinin itiraz tarihinde henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediği, hatta İcra Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında da ödeme emrinin davalıya tebliğe çıkartılmadığı , davalı borçlunun itirazının geçerli olmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda;"...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Kocaeli icra müdürlüğünün 2020/114027 E. sayılı dosyası ile davacı banka tarafından davalı ile dava dışı diğer borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine açılan davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davalı vekilinin 17/05/2021 tarihinde icra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği, ancak davalı borçluya ödeme emrinin itiraz tarihinde henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediği, hatta İcra Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında da ödeme emrinin davalıya tebliğe çıkartılmadığı , davalı borçlunun itirazının geçerli olmadığı anlaşılmıştır....
Zikrolunan madde hükmü gereğince, ipotekli taşınmaz maliklerine ve borçlulara icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Yukarıda anılan kanuni düzenlemelere göre, İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK'nun 68/b şartlarında yapılmış sayılması gerekir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; 2004 sayılı İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde; borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların da 7 gün içerisinde yapılması zorunludur.( Yargıtay 12 HD nin 02/03/2015 tarih ve 2014/27406E ve 2015/4293 K sayılı emsal kararı gereğince de ) İşbu davada da borca ve ferilerine itiraz ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin icra emrinin 11/07/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin ise 7 günlük itiraz ve şikayet süresinden sonra 01/08/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla itirazının ve şikayetinin süre nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir....