Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2021/80 ESAS 2021/139 KARAR DAVA KONUSU : İİK 106-110 Maddeleri Uyarınca Haczin Kaldırılması KARAR : Adana 6....

Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasından haciz konulan taşınmazın kesinleşmiş mahkeme kararı ile şikayetçi adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, haciz tarihinde taşınmazın borçlu şirket adına kayıtlı olduğu ve tapu iptal davasında haczin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, takipte taraf olmayan 3. kişinin haczin kaldırılmasını da isteyemeyeceği gerekçeleriyle şikayetin reddedildiği, şikayetçinin isitinaf başvursu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 19....

    Dairemizce davaya konu taşınmazın Uyap sistemi üzerinden tapu kaydının incelenmesinde; şikayete konu taşınmazın davacı 3.kişiye, dava dışı borçlu Ali Bayraktar tarafından 19/06/2019 tarihinde satıldığı, dava dosyası istinaf incelemesi için dairemize gönderildikten sonra aynı taşınmazın 22/12/2022 tarihinde davacı 3.kişi tarafından dava dışı Zübeyde Uzunal'a satış yoluyla devredildiği, bu durumda haczin kaldırılması şikayeti konu olan taşınmaz yönünden şikayetçi 3. Kişinin tasarruf hakkının ortadan kalktığı ve dolayısıyla takipte taraf sıfatı bulunmayan ve taşınmaz yönünden tasarruf hakkı ortadan kalkan şikayetçi üçüncü kişinin mevcut durum itibariyle aktif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşılmaktadır. Şikayetçi 3. Kişinin aktif husumet ehliyetinin sonradan ortadan kalkmış olması nedeniyle , davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumu dikkate alınarak vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine karar verilmesi gerekmektedir....

    KARAR Davacı alacaklı vekili, borçlu adresinde yapılan hacizde haczedilen malların borçluya ait olduğunu, borçlu ile üçüncü şahıs arasında alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlem yapıldığını belirterek, istihkak iddiasının kaldırılması ile, hacizli malların borçluya ait olduğunun tespitine, üçüncü şahıs aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi ve davalı borçlu, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir. Mahkemece, borçlu ile üçüncü kişinin kardeş oldukları, aynı iş kolunda ve aynı isimde iki kardeşin farklı işletmeleri olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu,vergi kaydının başka güçlü delillerle desteklenmedikçe tek başına İİK 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, üçüncü kişinin borcu nedeniyle konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olmasına, taraflar arasında akdi ilişki bulunmamasına ve özellikle Yüksek 14. Hukuk Dairesinin dosyadaki bozma ilamı ile görev hususunun benimsenmiş bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Dava dosyası Yüksek 14. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı ile Dairemize gönderildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, borçlu aleyhinde uygulanan haczin kaldırılması isteminde bulunması mümkün olmadığından mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı alacaklı vekili, dava konusu haczin 09.09.2011'de konulduğunu ve 1 yıllık yasal süresi içinde satış istenmediğinden 09.09.2012 itibarı ile haczin ortadan kalktığını, davanın bundan sonra açıldığını, dolayısıyla üçüncü kişinin dava açmakta hukuki yararının kalmadığını, diğer yandan haczi öğrenme tarihine göre de davanın 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde açılmadığını, doğrudan dava açıldığı için müvekkilinin istihkak iddiasından haberdar olmadığını, bu nedenle davanın açılmasına neden olduğunun kabul edilemeyeceğini, belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            DAVA Şikayetçi İcra Mahkemesine başvurusunda; icra dosyasından haczedilen aracın mülkiyeti muhafaza kaydıyla borçluya satıldığını ve borçlunun ödemekle yükümlü olduğu tutarı ödememesi sebebiyle mülkiyetin halen kendisinde olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemini reddeden 13.01.2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş, dosya alacağını devir ve temlik aldıklarını, mülkiyeti muhazafa kaydıyla aracı satan alıcının bu iddiasını ancak istihkak iddiası şeklinde ileri sürebileceğini, icra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişinin haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerleşik Yargıtay İçtihatları gereğince icra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceği, üçüncü kişinin ancak istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebileceği, üçüncü kişinin icra müdürünün haciz işlemi yapılmasına neden olan kararının kaldırılmasını istediği, dilekçesinde talebinin şikayet olduğunu açıkça belirtmiş olduğu, davacı üçüncü kişinin davaya konu takip dosyasında taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür....

              İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekili 22.06.2020 tarihli itiraz dilekçesiyle; müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığı, borçlu şirketlerden ayrı bir tüzel kişilik olup, Osmaniye'de kurulu olduğu, ihtiyati haczin yetkisiz mahkemece verildiği, borçlu olmayan üçüncü kişi müvekkili aleyhine ihtiyati haczin uygulanmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI: Mahkemece, üçüncü kişinin mahkemenin yetkisine itiraz edemeyeceği, ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin sınırlı olduğu gibi icra dosyasında talimatla yapılan hacizlerin infaz aşaması ile ilgili olup, buna karşı istihkak başvurularının ilgili icra mahkemesince değerlendirilebileceği, ihtiyati haczin dayanağının bononun yaklaşık ispat koşulunu sağladığı gerekçesiyle 06.10.2020 tarihli kararla ,üçüncü kişinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu