Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet, taşınmaz maliki 3. kişinin, İİK'nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca taşınmaz üzerindeki haczin düşmüş olduğuna ilişkindir. Davacı tarafça, ilk olarak 10.09.2020 tarihinde konulan haczin davalı takip alacaklısı tarafından süresi içerisinde satış istenmemesi ve satış avansı yatırılmaması nedeniyle 10.09.2021 tarihinde düştüğü gerekçesi ile ikinci haczin ise haciz tarihinde takip borçlusunun mülkiyet hakkının sona ermiş olması nedeniyle 10.09.2020 ve 08.06.2021 tarihli hacizlerin kaldırılması talep edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü'nün 2020/64540 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu ......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, ... mini yükleyicinin bir başka takip dosyasında haczedilmesi üzerine finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kaldığı gerekçesi ile açtıkları istihkak davasının kabul edildiğini ve anılan karar uyarınca yediemin deposundan malı teslim almak istediklerinde, İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2008/254 Esas sayılı dosyasında haczedildiğini öğrenerek haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurduklarını, 06.05.2008’de yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      haciz şerhindeki borç miktarının 2.300,59 TL gösterildiği, bu miktarın ödenmesi ile haczin kaldırılması söz konusu olamayacağından talebin reddine karar verildiği görülmektedir....

      Bu ilke ışığında, dava dilekçesi içeriğindeki anlatımına göre, davacı üçüncü kişinin kendisine ait olduğunu iddia ettiği hastane ruhsatı üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmesi ayrıca takip dosyasının tarafı olmayan davacının İİK'nun 16.maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın, 3. kişinin İİK'nun 96. maddesi uyarınca istihkak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; Mahkemece yapılacak iş, öncelikle istemin İİK.nun 96 vd. maddelerine dayanan istihkak davası olarak vasıflandırarak yargılamayı istihkak prosedürüne göre sürdürmek, tarafların delillerini toplayıp, varsa noksan harcı tamamlattırdıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

        Mahkemece iddia ve toplanan delillere göre; dava konusu haczin İİK 99. maddeye göre yapıldığı,alacaklı tarafından 7 gün içerisinde dava açılmadığından haczin hükümsüz kaldığı, bu durumda davacı 3. kişinin şikayet yerine istihkak davası açmasının gereksiz ve geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemez. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine konulan haczin 21/01/2011 tarihli karar doğrultusunda 24/01/2011 tarihinde tapuya işlendiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescil kararının ise 29/05/2013 tarihli olup kararın 09/09/2013 tarihinde kesinleştiği görülmekte olup mahkemece bu nedenle haczin kaldırılmasının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....

            Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı üçüncü kişinin ve borçlunun mernis kayıtlarındaki adreslerinin aynı yer olarak göründüğü, yapılan keşif incelemesine göre haczin yapıldığı 43/19 sayılı yer ile üçüncü kişinin kendisine ait olduğunu belirttiği 43/16 sayılı yerin içten dubleks mesken olduğunun tespit edildiği, üçüncü kişinin borçlunun oğlu olduğu, sunulan faturaların mahcuzlara uyduğu“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Hükmü temyiz eden davalı alacaklı vekilinin 11.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteğinden vazgeçtiğini bildirdiği, vekâletnamesinde bu konuda yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddi gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, mahkeme kararı ile taşınmaza haciz yükü ile malik olan şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunda; İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğünü ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinin, icra müdürlüğünce reddi kararının iptali ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, haciz tarihinde borçlu ile taşınmaz malikinin aynı şahıslar olduğu ve haciz şerhinin de taşınmaz üzerine konulacağı gerekçesi ile...

                Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi .......'nın 04.06.2015 tarihli haciz sırasında haczedilen bir adet dalga kıran kompresör ve iki adet bilgisayar kasasının mesleği için gerekli eşyalar olduğunu ileri sürerek İİK'nun 82. maddesinin .... fıkrasının .... bendi uyarınca haczin kaldırılması isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Nitekim, şikayetçi üçüncü kişinin ........2015 tarihli duruşmada, haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu tekrar ederek talebinin istihkak davası niteliğinde olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar gereğince, adı geçen üçüncü kişinin icra takibinde taraf olmaması ve takipte "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle İİK'nun 82/.... maddesinin .... bendi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır....

                  Bu nedenlerle Mahkemece verilen 28.05.2009 günlü temyiz başvurusunun reddine yönelik ek kararın kaldırılması ile esasa yönelik yapılan incelemede; Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (üçüncü kişi) ... Boru Profil Ltd.Şti.vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişi'den alınmasına 4.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu