Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ndaki alacaklarına haciz konulduğunu, haciz yazısına istinaden federasyondan gönderilen 15.832,95 TL alacağın icra dosyasına geldiğini, bu paranın alacaklı tarafından çekildiğini, alacakları üzerine konulan haczin kaldırılması ile alacaklıya ödenen paranın İİK'nun 361. maddesine göre iadesi taleplerinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini ileri sürerek, kulübün sehven ....nezdindeki 15.832,95 TL alacağına konulan haczin kaldırılması, icra dosyasında olan paranın iadesi ve yanlışlıkla ödenen paranın geri alınması taleplerinin reddine ilişkin 11.04.2014 tarihli müdürlük kararının iptalini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından.......

    Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2015/7709 Esas sayılı icra dosyasında borçlulardan Hayrullah Şenkaya üzerine kayıtlı "Bahçelievler Kocasinan Mah....

      Davalı (alacaklı) vekili, davacının icra dosyasına yönelttiği istihkak iddiasının reddedildiğini, kaydına haciz konulan araçla ilgili yakalama kararı verildiğini, haczin düşmediğini, 19.02.2007’de de haczin yenilendiğini, öte yandan üçüncü kişinin icra takibinin tarafı olmaması nedeni ile haczin kaldırılmasını istemek yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        Davalı (alacaklı) vekili, davacının icra dosyasına yönelttiği istihkak iddiasının reddedildiğini, kaydına haciz konulan araçla ilgili yakalama kararı verildiğini, haczin düşmediğini, 19.02.2007’de de haczin yenilendiğini, öte yandan üçüncü kişinin icra takibinin tarafı olmaması nedeni ile haczin kaldırılmasını istemek yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

          Diğer taraftan, şikayete konu menkul ihalesinin yapılmasıyla hacizli mal satılıp paraya çevirme aşamasına geçildiğinden, artık ortada haciz bulunmadığının kabulü ile bu bağlamda şikayetçi üçüncü kişinin haczin kaldırılması yönündeki talebinin de reddi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda şikayetçi üçüncü kişinin ihalenin feshine dair istemi hakkında davanın açılmamış sayılmasına, haczin kaldırılması şikayetinin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçi üçüncü kişinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamı gereğince araştırma ve inceleme yapılmadan dosya kapsamına sunulan 11.9.2018 tarihli protokole göre davaya konu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kalktığından bahisle karar verilmiştir. Ne var ki, anılan protokolde, davacı üçüncü kişinin istihkak davasına konu hacizli menkul mallara ilişkin olarak çek verdiği, çeklerin 3.kişi tarafından ödenmesi halinde 3.kişinin borçlu ile herhangi bir hukuki ve fiili bağı olmadığı, dayanak takip dosyasında bir daha haciz yapılmayacağının taraflar arasında kabul edileceği, son çekin ödenmesi itibari ile tarafların birbirlerini gayr kabili rücü şekilde ibra etmiş olacakları belirtilmiş olup söz konusu protokolde dayanak takip borcunun ödeneceği, davadan veya takipten feragat edileceği gibi hususlarına yer verilmediği görülmekle davaya konu haczin kaldırıldığının net olarak söylenmesi mümkün değildir....

              Dairemizin 27.11.2019 tarihli ve 2016/16972 Esas, 2019/10648 Karar sayılı ilamı ile davacı üçüncü kişinin şikayet talebi yanında, haczedilen biçerdöverin kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması ve istihkak istemli dava ikame ettiği anlaşılması karşısında İcra Mahkemesince talep şikayet başvurusu olarak nitelendirilerek ve bu nitelendirmeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece şikayet istemi hakkında karar verilmiş olup, davacı üçüncü kişinin istihkak istemi hakkında herhangi bir karar verilmediği gerekçesiyle istihkak talebi hakkında hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                iddiasına ilişkin varakanın alacaklı ve borçluya tebliğ edildiğini ancak taraflarca istihkak iddiasına itiraz edilmediğini, bu nedenle istihkak iddiasının kabul edilmiş sayıldığını ve haczin kaldırılması gerektiğini, bu doğrultuda icra müdürlüğüne istihkak iddiasının kabul edilmiş sayılması sebebiyle haczin kaldırılması talebinde bulunulduğunu ancak talebin usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğini beyan etmiş, müdürlük kararın kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’nün 2007/14900 Esas sayılı dosyasında yapılan 03.11.2009 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu,borçlu ile ilgisinin bulunmadığını,haczin kaldırılması istemi ile yaptıkları şikayet başvurusunun reddi kararından sonra bu davayı açtıklarını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, katıldığı oturumda dava ile ilgili beyanda bulunmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

                  hakkında yapılmadığı, diğer borçlu şirketler hakkında da haczin yapıldığı 3. kişi vekilinin haczin İİK'nun 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ve haczin kaldırılmasına yönelik şikayet yerinde olmadığından reddine, birleşen dosyaya ilişkin olarak da aynı takip dosyasında icra memurunun 29.06.2012 ve 03.07.2012 tarihli kararlarının iptali ve teminat yatırıldığında takibin talikine 3. kişinin 7 gün içinde dava açmaktan muhtariyetine karar verilmiş hüküm şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet eden 3. Kişi vekili, müvekkili şirketin adresinde 15.05.2012 tarihinde yapılan haczin, usulsüz olduğunu belirterek, haczin kaldırılması için şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme gerekçesinde belirtilmekle birlikte haczin İİK 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına yönelik bir talebi yoktur. Takipte taraf olmayan 3. kişi şikayet yoluyla haczin kaldırılmasını isteyemez....

                    UYAP Entegrasyonu