İİK'nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün İİK'nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....
Davacı 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 89/1 haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz edilmiş bulunmakla, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilemez. Buna rağmen gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemi istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Bu durumda üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından 89/2 ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesi usulsüz olup, iptali gerekeceğinden davacının şikayette bulunmakta hukuki yararı mevcuttur. O halde, şikayetin kabulü ile 89/1. haciz ihbarnamesine itirazın geçerli olduğunun tespitine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir....
İİK 89/4.fıkrasına dayalı açılan menfi tespit davasında ispat yükü genel kuraldan farklı olarak davacı üçüncü kişiye aittir. Somut olayda davacı üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlüdür. Zira ileri sürdüğü maddi vakıadan kendi lehine hak iddia eden kişi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı olumsuzu ispatlamaya çalıştığından davalı alacaklının da takip borçlusu ile davacı üçüncü kişi arasındaki borç ilişkisinin neye dayalı olduğunu açıklaması gerekmektedir. Davalı alacaklı, takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran ilişkinin neye dayalı olduğu açıklamadan davacıdan takip borçlusuna borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça ... 1. Noterliğinin ... tarih ... yevmiye nolu limited şirket pay devir sözleşmesi sunularak borçlu ...'in ... Ticaret Ltd....
İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. Somut olayda, birinci haciz ihbarnamesinde alacak miktarı 52.187,20 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen, ikinci defa gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde 57.386,10 TL, üçüncü haciz ihbarnamesinde ise, 59.978.81 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4. fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir....
Eldeki dava İİK'nun 89.maddesine göre açılmış olup davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK'nun 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nun 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK'da yine aynı yasada düzenlenen iflas ve iflas erteleme davalarının aksine (madde 154 ve 179) özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Somut dava bakımından yapılan incelemede ise, dava konusu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ve davacıya takip dosyasından İİK'nun 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüş olup davacı borçlu olmadığı iddiasıyla İİK'nun 89/3 maddesi uyarınca eldeki davayı açmıştır....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. İİK.nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunması zorunludur. Somut olayda, 3. kişi Davalı T7 vekilinin13.07.2018 tarihli haciz ihbarnamesine itirazında 2018 yılı ve öncesinde takip borçlusuna olan kira borcunun ödendiğini beyan ettiği görülmektedir....
Mahkemece, tebliğ tarihleri itibariyle tebligatlarda yazılan adreslerin şikayetçinin mernis adresi olduğu, tebliğlerden sonra şikayetçinin mernis adresini başka bir adrese naklettiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur. Yerel mahkemece, İcra ve İflas Kanununun 89. maddesi uyarınca gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin, tebliği için düzenlenen tebligat zarfının üzerine adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olduğu yazılmak suretiyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre usulüne uygun şekilde şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetin ise öğrenme tarihinden başlayarak yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile önceki hükümde direnilmiştir. Direnme kararını şikayetçi-üçüncü kişi vekili temyize getirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ordu İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/09/2014 NUMARASI : 2014/94-2014/258 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28/04/2015 tarih, 2015/1040 Esas - 2015/11423 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 89/4. maddesine göre, üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....