Davacı ... vd vekili temyiz dilekçesinde; irtifak hakkının yolsuz olarak tescil edildiğini yasal dayanağının bulunmadığını, irtifak hakkının amacına aykırı kullanıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 2. Davacı ... vd. vekili; irtifak hakkının yolsuz olarak tescil edildiğini, yasal dayanağının bulunmadığını, irtifak hakkının balkon çıkması olarak kullanıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1....
Şöyle ki; Davacı tarafça davalı idareye 29.12.2015 tarihli dilekçe ile başvurulduğu, davalı idarenin 14.01.2016 tarihli cevabıyla irtifak hakkının terkini için 1.622.500- TL 4 nolu parseldeki pilon yerinin kaldırılması için 10.000- TL bedel talep ettiği, tarafların irtifak hakkının terkini konusunda anlaştıkları ancak bedelde uzlaşamadıkları, dosyada mevcut yazı cevabından anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık Kamulaştırma Kanununun 22. maddesi uyarınca tarafların anlaşmasıyla vazgeçme ve devir değil, dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattının deplase edilmesi nedeniyle söz konusu irtifak hakkının bedeli karşılığı terkini, yani Borçlar Hukuku anlamında bir icap ve kabul ilişkisi temeline dayanmaktadır. Bu durumda ise irtifak hakkı bedeli, Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişkin 11. maddesinin hükümleri kıyasen uygulanarak belirlenmelidir. (Yargıtay 5....
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Söz konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis edilen irtifak hakkının intifa hakkı niteliğinde olduğu, bu nedenle arsa vergisinden intifa hakkı sahibi davacının sorumlu bulunduğu, davacı tarafından verilen beyannamede muaf olunan miktar boş bırakılmak suretiyle zımnen herhangi bir muafiyetin bulunmadığının kabul edildiği, 1991 yılında inşaatı biten otel için muafiyet uygulanmaması gerektiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenmiştir. DAVACININ İDDİALARI: Emlak vergisi değerine arsa payının ilave edilmesinin hukuka aykırı olduğu, Hazine'ye ait arsa üzerinde intifa hakkı bulunmayıp üst hakkının bulunduğu ve üst hakkı sahibinin arsa yönünden emlak vergisi mükellefi olarak düşünülemeyeceği, her sene Hazine'ye ait arsa için kira ve kar payı ödemesinde bulunulduğundan ayrıca emlak vergisi tahakkuk ettirilmemesi gerektiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı ile davalı ... arasında yapılan üst hakkı sözleşmesi uyarınca kullanımı davacıya bırakılan terminal ve idari bölümlerin tahliyesi, bu tesisler üzerinde muvazaalı olarak tescil edilen üst hakkının terkini, üst hakkının davacı adına tescili ve söz konusu tesislerin haksız kullanım bedeli olarak aylık 10000 TL ecrimisil talebine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, Davanın üst hakkına yani zilyetliğe dayalı olup ecrimisil talebinin de üst hakkından kaynaklandığı, taşınmazın aynı ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığı, yalnız zilyetliğin korunması hususunda olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 10....
Bu nedenle eldeki davada davacının talebi, davalının irtifak bedelinin Tespitine ilişkin söz konusu bu hakkını kötüye kullanmak suretiyle fahiş olarak tespit ettiği irtifak bedelinin indirilmesi, başka bir ifade ile davalının bu davranışına hakimin müdahalesi istemini de kapsadığından, davada öncelikle davalının bu konudaki takdir hakkının üst sınırının belirlenmesi gerekli olup, belirlenecek bu miktara göre de, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmesi gereklidir. Olayın özelliği itibariyle, davalının takdir hakkının üst sınırının, irtifak bedelinin yeniden belirleneceği 19. yıl irtifak bedelinin, Hazine Mallarının İdaresi Hakkında Yönetmelik kapsamında belirlenmesinde duraksamaya yer olmamalıdır. Davalının takdir hakkının üst sınırının bu yolla belirlenecek miktar olduğu kabul edilmelidir....
İrtifak hakkı, tescilin terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olmasıyla sona erer. (TMK m.783). Lehine irtifak kurulan taşınmaz için bu hakkın sağladığı hiç bir yarar kalmamışsa, yüklü taşınmazın maliki bu hakkın terkinini isteyebilir. Yüküne oranla çok az yarar sağlayan bir irtifak hakkının, bedel karşılığında kısmen veya tamamen terkini istenebilir (TMK m.785). Genel yola bağlantısı bulunmayan taşınmazlar için, yol ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan geçit hakkı, bu ihtiyacın sona ermesi ile birlikte ya da yüküne oranla çok az yarar sağladığı kanıtlandığı takdirde hukuksal temelini de kaybedeceğinden, böyle bir durumda yükümlü taşınmazın maliki de bedel karşılığında taşınmazı üzerinde kurulan geçit hakkının kaldırılmasını isteyebilir. Bu tür davalarda yararına geçit kurulan taşınmaz malikleri ile geçit ile yükümlendirilen taşınmaz maliklerinin tamamı taraf olarak davada yer alması gerekir....
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan 07/09/2015 tarihli üst hakkı kullanım sözleşmesi uyarınca Osmaniye İli Merkez Teşki Köyü 175 ada 2 parsel sayılı taşınmaza konulan 14/09/2015 tarih ve 17472 yevmiye numaralı davalı yararına tescil edilen üst hakkının TMK. 'nın 831. Maddesi uyarınca terkinin talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken kanun maddeleri 4721 sayılı TMK. 'nın üst hakkı başlıklı 826. Maddesi ve devamı maddeleri olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ilgili maddeler çerçevesinde yapılan yargılama sonucunda üst hakkının terkinine karar verildiği görülmüştür. Üst hakkı bir kişiye başkasına ait arazinin üstünde veya altında bulunan bir yapının maliki olma yetkisini veren bir irtifak hakkıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 828 ve 830’uncu maddelerinde üst hakkının sürenin bitmesi ile sona ermesine bağlı sonuçlar düzenlenmekte ise de, üst hakkının sona ermesi sebepleri özel olarak düzenlenmiş değildir....
Bankası yahut başka bir kamu kuruluşu tarafından belirlenen birim maliyet bedelleri esas alınarak veya Turizm Bakanlığı o tarihte emsali için belirlenen irtifak hakkı bedeli veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 9 ve 13. maddeleri uyarınca günün rayicine göre belirlenecek bedel üzerinden Hazine ile yeniden sözleşme yapmak zorundadır." hükmü getirilmiştir. Şimdi davacı hazine 27.4.1996 tarihli üst hakkı tesisine ilişkin sözleşmenin DEVİR başlıklı bölümündeki kısıtlamaların tapu kütüğünün müstakil sayfasına kaydedilen üst hakkı kaydına işlenmesini istemektedir. Az yukarıda değinildiği gibi, üst haklarının müstakil bir sayfaya kaydedilebilmesi için sürekli ve bağımsız nitelik arz etmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki üst hakkı sözleşmesi içeriğine göre, dava konusu üst hakkının sürekli nitelikte olduğu kuşkusuzdur. Ancak, devrinin izne tabi tutulması bağımsız bir nitelikte bir üst hakkı olmadığını göstermektedir....
Mahkemece dava konusu olan ve kaldırılması istenen intifa hakkının irtifak hakkının bir türü olup HUMK.nun 13/2.maddesine göre irtifak haklarına dair iddialarda, üzerine irtifak hakkı taalluk eden malın bulunduğu mahal mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetki kuralının kesin yetki kuralı olup, mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınmak durumunda olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.04 .2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Somut olaya gelince; 21.03.2006 tarihli resmi akit tablosuna göre dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyeti davacı üzerinde bırakılarak toplam 10.000,00TL bedel ile davalı ... lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmakla, mahkemece intifa hakkının kaldırılması talebinin reddine dair verilen hüküm doğru ise de intifa bedelinin tahsili talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....