Vergi kanunlarında yer alan alacak ve borçlarda değerleme yapılabilmesi de alacak ve borcun tahakkuk etmiş olması şartına bağlanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, üst hakkı sözleşmesinin kiralama işleminin unsurlarını taşıyor olması nedeniyle kiralama mahiyetinde kabul edilmesi gerekmekte olup üst hakkı tesisi işleminin ve karşılığında tahsil edilen üst hakkı bedelinin vergileme açısından da kiralama hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı tarafından belirli vadelerde ödenen üst hakkı kullanım bedeline ait borcun her bir taksitinin ödenmesi gereken tarihte tahakkuk ettiği açıktır. Bu durumda, dönemsellik ilkesine istinaden, üst hakkı tesisi karşılığında ödenmesi gereken borcun sadece cari döneme ilişkin taksit tutarının değerlemeye tabi tutularak oluşan kur farklarının ilgili hesap dönemlerinde gider kaydedilmek suretiyle muhasebeleştirmesi gerekmektedir....
A.Ş. lehine kurulan irtifak (üst) hakkı nedeniyle ödenmesi gereken 2013-2014, 2014-2015, 2015-2016 ve 2016-2017 yıllarına ait irtifak (üst) hakkı bedeli 1.277.161,02 TL anapara ile vade tarihinden 09/10/2017 tarihine kadar 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre hesaplanan 517.544,51 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1.794.705,53 TL alacağın, anaparaya dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa'nın 51. maddesi gereğince işleyecek aylık gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Mahallesi, 30/4, 30/5 Pafta 1221 Ada, 191 parsel sayılı taşınmazın 43.531,18 m2' lik kısmı üzerinde davalı lehine 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 01.05.2035 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğunu ve Mapa firmasına üst hakkı tapusu da çıkarıldığını ve üst hakkı tesisine ilişkin akdedilen sözleşmenin 3. maddesinde taraflar arasında akdedilen dört ve beş yıldızlı otel sözleşmeleri ile bunların eki olan tüm zeyilnamelere atıfta bulunularak, üst hakkı kurma sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduklarının zikredildiğini ve “..İşbu sözleşme hükümleri ile Sözleşmeler hükümleri arasında aykırılık bulunması durumunda işbu sözleşme hükümleri geçerli (öncelikli) olarak kabul edilecektir.” denilmek suretiyle bağımsız ve daimi üst hakkı sözleşmesinin önceki sözleşmelerin yerini aldığını, üst hakkı kurma sözleşmesinin taraflar arasında asıl hüküm teşkil edecek sözleşme olduğunun açıkça ifade edildiğini Üst Hakkı Kurma Sözleşmesinin 7. maddesinde ise...
Hakkı Kurma Sözleşmesi akdedildiği ve Tapu Sicil Müdürlüğü'nde kayıt ettirilerek bu kapsamda müvekkiline ait taşınmazın 43.531,18 m2' lik kısmı üzerinde davalı şirket lehine 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 01.05.2035 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğu, önceki tüm sözleşmelerin bu üst hakkı kurma sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğu, bununla birlikte bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesinin önceki sözleşmelerin yerini aldığı, taraflar arasında asıl hüküm teşkil edecek sözleşme olduğunun açıkça ifade edildiği, aynı Sözleşmenin "Bağımsız ve Daimi Üst Hakkı Nedeniyle Ödenecek İrtifak Bedeli" başlıklı 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davaya konu 1699 parsel üzerinde 23.12.2003 tarihli senet ile üst hakkı kurulmuş olup, uyuşmazlık ve hüküm; üst hakkına konu taşınmaz üzerinde kurulacak tesise ait üst hakkı bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 31/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen haciz işleminin hukuka uygun olduğunu, kiracı/borçlu şirketin üzerinde üst yapı bulunan arsayı müvekkili şirketten kiralamak suretiyle kullandığını, kira sözleşmesinde üst yapı devrini yasaklayıcı bir hüküm bulunmadığını, üst yapı devir hakkının ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczinin hukuka uygun olduğunu, somut olayda üst yapı ruhsatının değil üst yapı devir hakkı ve bedelinin haczedildiğini, üst yapı devir hakkı ile üst yapı devir hakkı bedelinin haczi caiz olmayan mal ve haklardan olmadığını, davacı idare tarafından 02/04/2018 tarihinde İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/291 E sayılı dosyasından tarafları, konusu ve sebebi aynı başka bir şikayet davası ikame edildiğini, davanın esastan reddine karar verildiğini, istinaf edilmesi üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini beyanla şikayetin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 4....
İstinaf sebepleri:Davacı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesinde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin resmi şekilde yapılan üst hakkı sözleşmesi olduğu, davalının üst hakkı bedeli ödemekle yükümlü olduğu, davalıya tahsis edilen alanlarda üst hakkı ilişkisi kapsamında bağımsız ve daimi 30 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, davalı lehine üst hakkı tapusu tescil edildiği ve bu tapuya dayanarak davalının ipotekler tescil ettirdiği, krediler kullandığı hususunun açıklandığını, mahkemece verilen görevsizlik kararının yanlış olduğunu, üst hakkı sözleşmesinin resmi şekilde yapıldığını, üst hakkının devam ettiğini, mahkemenin dosyayı incelemediğini, üst hakkı sahibi olunan yerde malik gibi tasarruf edilmesi sebebiyle kiracı olunamayacağını, üst hakkı sözleşmesi geçersiz olsaydı üst hakkı tapusunun çıkarılamayacağını, mahkemenin görevsizlik kararında daha önce imzalanan yap, işlet, devret modelindeki sözleşmelere de kira sözleşmesi nitelendirmesi yaptığını, bunun da hatalı...
nun görev hususunu düzenleyen 4. maddesinin I/a bendinde, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, davalı üniversitenin dava dışı Serko A.Ş.ile kira sözleşmesi imzaladığını, daha sonra kira sözleşmesinin üst hakkına dönüştürüldüğünü, üst hakkının da üst hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, taraflar arasında kararlaştırılan üst hakkı bedelinin davalıya ödendiğini ancak davalının ek üst hakkı bedeli talep ettiği ve fazla bedel tahsil ettiği iddiasıyla fazla ödenen bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; olayda, davacı lehine tesis edilen üst hakkı ve üst hakkına istinaden belirlenen bedelin değerlemesinden kaynaklı uyuşmazlığın söz konusu olduğu, üst hakkı bedelinin taşınmaz satışı gibi değerlendirilmesinin hatalı olacağı, zira taşınmaz satışında ortada tahakkuk etmiş bir alacak ve borç ilişkisi mevcut olduğu, oysa davaya konu üst hakkı sözleşmesinde tapuya davacı adına kayıt edilen üst hakkına karşılık tahakkuk etmiş bir borcun söz konusu olmadığı, resmi senette görüldüğü kadarıyla üst hakkı bedellerinin taksitler halinde inşaatın ilerleyişi ve inşaat bitiminde de işletme yılları itibariyle ödenecek bir borç ilişkisi mevcut olduğundan, günü geldikçe ödenen bir borcun tamamının değerlemesinin mümkün olmadığı, üst hakkının ne bir satış işlemi ne de bir kira ilişkisi olduğu dikkate alındığında, vergi kanunlarında yer alan alacak ve borçlarda değerleme yapılabilmesinin satış akdi...
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Üst hakkı ipoteği ile güvence altına alınmış olan alacak ödenmediği takdirde, ipotek alacaklısı, ipotek konusu “üst hakkı”nın paraya çevrilmesi için, üst hakkı sahibini borçlu göstermek suretiyle cebri icraya başvuracak ve taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; cebri icrada paraya çevrilecek değer, üst hakkının üzerinde kurulduğu gayrimenkul değil, bağımsız ve sürekli nitelikteki üst hakkıdır. (Davut Gürses, Kredi Teminatı Olarak Üst Hakkı İpoteği, Bankacılar Dergisi, Sayı 76, Yıl 2001, S. 6). Tapu kaydının incelenmesinde, Ankara İli Çankaya İlçesi Lodumu Mahallesinde bulunan 28330 ada ve 53 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine, 28/11/2013 tarih itibarı ile 49 yıl süreli borçlu Hacettepe Üniversitesi Teknolji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş lehine üst hakkı tesis edildiği ve bunun da tapuya şerh edildiği belirlenmiştir....