TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 748 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.6.2002 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.6.2003 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi uyarınca geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Geçit hakkı davalarını, genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunmasına rağmen mevcut bu yolu gereksinimini karşılamayan taşınmaz maliki açabilir. Bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine nisbi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği denilebilir....
TMK'nın 779. ve devamı maddelerinde irtifak türleri; taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlenmiş mülkiyetten farklı olarak irtifaklar için kanun genel hüküm koymamıştır. Buna karşılık, eşyaya bağlı irtifaklara ilişkin hükümlerin (TMK m. 779-793), diğer kişisel irtifaklarda da uygulanacağı TMK'nın 838/son maddesinde belirtilmiştir. İntifa hakkı, menkul ve gayrimenkuller ile haklar ve bir mamelek üzerine tesis olunabilir. Aksine düzenleme bulunmadıkça sahibine, üzerine tesis olunduğu şeyden tamamıyla istifade etme hakkını bahşeyler. Daha açık bir ifadeyle Türk Medeni Kanununa göre intifa hakkı, sahibine bu hakkının konusu üzerinde istimal (kullanma) ve istifade (yararlanma) yetkileri veren, başkasına temlik edilemeyen ve hakiki veya tüzel kişiye ait olabilen bir ayni haktır....
Cumhuriyet Savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede; Suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi'nin davadan haberdar edilmeksizin ve yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması nedeniyle CMK'nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın aşamalarda değişmeyen anlatımlarında, cep telefonunu sanığın zorla çekip aldığını ve olay yerinden uzaklaştığını beyan etmesi karşısında; eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak üst hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Suçtan zarar görme olasılığı bulunan şikayetçi Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip, delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK.nun 233/1. ve 234. maddelerine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, şikayetçi hazine vekilinin ve Üst Cumhuriyet Savcısı ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin kararında davacı parseli yararına üst hakkı tesisine karar verilmiş ancak üst hakkının geçit hakkı olduğu belirtilmemiştir. Yukarıda belirtilen eksiklikler ve yanlışlıklar giderilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davalılardan ..., ..., Hazine vekili davanın reddini istemiş, davalılardan ..., ..., ... ise; davacıya, maliki oldukları taşınmazların üst kısmından yol verdiklerini, davaya diyeceklerinin olmadığını belirtmişlerdir....
Somut olayda, davalı aleyhine sözleşmenin (üst hakkı bedelinin) uyarlanması davası açtığını, taraflar arasında 24.03.2008 tarihli Üst Hakkı Sözleşmesi ve ek protokoller düzenlendiğini, bu sözleşmelere istinaden davalının maliki olduğu taşınmaza 30 yıl süreli üst hakkı davacıya geçtiğini, üst hakkı bedelinin sözleşmede belirlendiği davacı tarafça ekonomik sebeplerle üst hakkı bedelinin emsal kira bedelleri ile uyumlu olacak şekilde yeniden belirlenmesi talep edilmiştir. Davalının maliki olduğu taşınmaz 30 yıl süreli üst hakkının taraflar arasında yapılan sözleşme ile davacıda olduğu, üst hakkı bedelinin üst hakkı sözleşmesi ve ek protokollerle belirlendiği, sözleşmenin yapım aşamasının tamamlandığı kira aşamasının başladığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. (Aynı yönde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2012/18940 E. 2013/3955 K. sayılı ilamı,) Açıklanan bu sebeplerle uyuşmazlığa bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan Osmaniye 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Ceza Genel Kurulunun 16.11.2007 gün, 2007/3-167 esas, 2007/222 sayılı kararında belirtildiği üzere, Üst C.Savcısının mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Üst C.Savcısının 16.03.2010 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra vaki 19.04.2010 tarihli temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), II- Sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incele- mesine gelince; Suça konu yerin köy tüzel kişiliğine ait arsa vasfında kayıtlı yer olması karşısında, sanığın eyleminin TCK.nun 154/2. madde ve fıkrasında kalmayıp aynı maddenin 1. fıkrası kapsamında kaldığı, söz konusu eylemin 5841 sayılı Yasa ile suç olmaktan çıkarıldığı gözetilerek beraat...