WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Ceza Genel Kurulunun 16.11.2007 gün, 2007/3-167 esas, 2007/222 sayılı kararında belirtildiği üzere, Üst C.Savcısının mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Üst C.Savcısının 16.03.2010 günü verilen hükme yasal süre geçtikten sonra vaki 19.04.2010 tarihli temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), II- Sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incele- mesine gelince; Suça konu yerin köy tüzel kişiliğine ait arsa vasfında kayıtlı yer olması karşısında, sanığın eyleminin TCK.nun 154/2. madde ve fıkrasında kalmayıp aynı maddenin 1. fıkrası kapsamında kaldığı, söz konusu eylemin 5841 sayılı Yasa ile suç olmaktan çıkarıldığı gözetilerek beraat...

    Ancak; 1- Ucu sivrilmiş bir odun parçası ve taşla duvarın delinip eylemin gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu duvarın sağlam ve dayanıklı şekilde yapılıp yapılmadığı belirlenmeden TCK.nun 493/1. maddesiyle uygulama yapılması, 2- İhbar üzerine olay yerine gelen kolluk güçlerinin sanığı okul bahçesinde yakaladıklarının anlaşılması karşısında eylemin tam kalkışma aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlanmış kabulü, 3- İddianamede hakkında TCK.nun 62 ve 523. maddelerinin uygulanması istenildiği halde CMUK.nun 258. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, Üst C. Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi (BOZULMASINA), 11.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

        Üst hakkı tesisine ilişkin resmi senet, 30 yıldan daha az bir süre için yapılmışsa bunun, tapunun irtifak hakları sütununda gösterilmesi yeterlidir. Şayet üst hakkı, 30 yıldan fazla bir süre için düzenlenmişse o zaman tapu kütüğünün ayrı bir sayfasında bağımsız bir taşınmaz mal künyesi gibi tescil edilir. Buna uygulamada, bağımsız ve sürekli üst hakkı denilmektedir. Üst hakkının sahibine, başkasına ait taşınmaz üzerinde veya altındaki binalar nedeniyle yararlanma hakkı sağladığı kuşkusuzdur. Dolayısı ile üst hakkı sahibi, hak kapsamındaki bir yer üzerinde Türk Medeni Kanununun 683.maddesinin mülkiyet hakkı sahibine tanıdığı yetkileri kullanabilir. Burada üzerinde durulması gereken diğer bir husus da Türk Medeni Kanununun 827.maddesidir....

          Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapma veya önceden yapılmış bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir irtifak hakkıdır. Üst hakkına ilişkin hükümlerin Türk Medeni Kanununun 726. ve 826 ila 836. maddelerinde düzenlendiği görülmektedir. Üst hakkı olarak tanımlanan bu hakkın, bağımsız ve sürekli nitelikte ise hak sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne “taşınmaz” olarak kaydı mümkündür. ( TMK m. 826/3) En az otuz yıl için kurulan üst hakları sürekli nitelikte kabul edilir. Üst hakkını bağımsız kabul edebilmek için de başkasına devrinin taraflarca kısıtlanmamış olması gerekir. Öte yandan; irtifak hakkı, tescilin terkini veya yüklü ya da yararlanan taşınmazın yok olmasıyla sona erer (TMK m.783). Lehine irtifak kurulan taşınmaz için bu hakkın sağladığı hiç bir yarar kalmamışsa, yüklü taşınmazın maliki bu hakkın terkinini isteyebilir....

            İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin Bandırma Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun...

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin Bandırma Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun...

                Gülerman, Güçhan ... ve Mevlüt ...’in ifadeleri alınmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-Dosyadaki mevcut anlatımlara göre, mağdurun sanıktan bir parça çalmasını istediği, sanığın da “si..tir git” dediği, bunun üzerine mağdurun sanığın boğazını sıktığı, ilk haksız eylemin sanıktan geldiği, mağdurun daha sonraki eylemi haksız tahrik nedeni kabul edilse bile, sanığın tarafların aralamasına rağmen, ısrarla mağduru kovalayıp bıçakla yaraladığı anlaşılmasına göre, sanık hakkında haksız tahrik indiriminin hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyecek şekilde en üst hadden yapılması, 3-İddianamede, bir kez yaralamaya teşebbüs ve hakaret suçuna ilişkin maddelerden cezalandırılmasının talep edildiği, ancak mahkemece eylemin sübut bulduğunun kabulü ile, CMK 326. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden tamamlanmış suçtan hüküm kurulması, 4-TCK 87/1-d-son maddesi uyarınca verilecek cezanın 5 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi, 5-Kabule ve uygulamaya göre, hükümden sonra 08/02/2008...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2014 gününde verilen dilekçe ile üst hakkı kurulması (irtifak hakkının kaldırılması) istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davalı-karşı davacılar ... ve diğerleri vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyasında 72.00.-TL'lik pul bulunmaktadır. Duruşma gideri için toplam 10x9.00=90,00.-TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle toplam 90,00.-TL'lik tebligat pulunun duruşmalı temyiz isteminde bulunan davalı-karşı davacılar vekilinden istenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük ve erteleme Gereği görüşülüp düşünüldü: Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5841 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154/1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73. maddesi gereğince şikayete bağlı hale getirilmesi karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu