Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Uyuşmazlık konusu 471 ada 41 sayılı parsel 07.12.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 05.10.1933 tarih ve cilt 11, sayfa 30, sıra no 4 sayılı tapuya dayanılarak taşınmazın ½ 'sinin Mardinli Kalavzade Musa beye ait olduğu gerekçesiyle anılan kişi adına tapunun ½ payının da kime ait olduğu belirlenemediğinden Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Midyat Tapu Sicil Müdürlüğünün 22.01.2010 tarih ve...101/109 sayılı karşılık yazılarında ise; 471 ada 41 sayılı parselin 06.10.1033 tarih ve 4 sıra nolu tapu kaydının revizyon gördüğü söz konusu tapunun geldisi olan Temmuz 1338 tarih ve 37 sıra nolu tapu kaydının ise, eski yazıya dayandığından bu bakımdan dayanak kaydının çıkartılmadığı bildirilmiştir....

    Dava, mera sicil kaydının iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 06/03/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Somut olayda; her ne kadar mahkemece sicil kayıtlarının illiyetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere çekişmeli imar parsellerinin 1163 sayılı kadastral parsel sınırları içerisinde kalan kısımları açıkça belirtilmek suretiyle bu bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline, Hazine adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, imar parsellerinin 1163 sayılı kadastral parsel sınırları içerisinde kalan kısımlarının tapu kayıtlarının iptaliyle yetinilmesi gerekirken imar parsellerinin sicil kayıtlarının iptaline karar verilmesi ve yola isabet eden sicil kaydının iptaline karar verilmesi hükmün infazında tereddüt oluşturacağından doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dairemizin 16.12.2011 gün ve 2011/1898-7150 sayılı geri çevirme yazısında, 1937 tarih 3578 tahrir nolu vergi kaydının kadastro çalışmaları sırasında herhangi bir parsele uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise revizyon gördüğü kadastro tutanağı ile eklerinin ve kadastro sonucu oluşan tapu kaydının getirtilerek dosya arasına konulması istenilmiştir. Geri çevirme yazısında istenilen eksikliklerin giderilmesi kapsamında Kadastro Müdürlüğüne yazılan yazının cevabında, tüm tasarrufi evrakların Tapu Sicil Müdürlüğüne devredildiği açıklanarak bu bilgi ve belgelerin Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi bildirildiği halde bu doğrultuda araştırma yapılıp noksanlıklar tamamlanmadan dosya Daireye geri çevrilmiştir....

          Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 2 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile "ham toprak" vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istenmişse de, dava taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerler 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince tapuya tescil edilemeyeceğinden sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir....

            Belediyesi adına oluşan sicil kaydının TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır. Öte yandan; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilip, kararların kesinleşmesiyle imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanıksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştükleri tartışmasızdır. O halde, bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya ile Hazine adına tescil isteğinin kabulüne karar verilmesinde ve davanın açılmasına davalı ... Büyükşehir Belediyesi ile ... Belediyesi'nin yapmış oldukları işlemlerin sebep olduğu, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek ... Belediyesi ile ilgisinin kalmadığı, ancak anılan Belediyenin yapmış olduğu işlemlerden halefiyet ilkesi gereği ......

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1947 yılında yapılan ve 1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1961 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                Ancak Kadastro Hakimi'nin, hukuka uygun ve infazı mümkün sicil oluşturmakla yükümlü olması nedeniyle mera niteliği ile sınırlandırılan taşınmazın mera sicil kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken tapuda kayıtlı olmadığı halde "tapu kaydının" iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (2) nolu satırında yazılı bulunan “tapu kaydının" sözlerinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine “mera sicil kaydının" sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline -2- 2009/17680-2010/235 ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacıların dayandıkları Mart 324 daimi tarih ve 257 sıra nolu tapu kaydının gitti kayıtlarına ait Horasan Tapu Sicil Müdürlüğünün 11.01.2005 gün ve 123/...51 sayılı yazıları ve ekinde bulunan tapu kayıtları ile Horasan Tapu Sicil Müdürlüğünün 14.02.2010 gün ve ...300.01/778 sayılı yazı ve ekinde bulunan Mart 324 daimi tarih ve 255 sıra sayılı tapu kaydının gitti kayıtları arasında çelişki bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu