nin şirket adına trafikte kayıtlı ... plaka sayılı araçtan kaynaklı mal varlığının ek tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere ticaret siciline yeniden tescili ile İHYASINA, 2-Tasfiye memuru olarak şirketin son yetkili temsilcisi ... TC Kimlik numaralı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/747 Esas KARAR NO : 2022/746 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 09/11/2022 KARAR TARİHİ : 11/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... %... hissedarı olduğu ve ...'ne ...-... ticaret sicil numarası ile kayıtlı ... Şirketi'nin ... tarih ve ... Sayılı Yönetim Kurulu kararı ile; sermaye artışı yapılarak sermayesinin ... (...) TL'ye yükseltilmesine karar verildiğini, ... Şirketi, müvekkili idareye hitaben yazdığı ... tarihli dilekçe ile ... tarih ve ... sayılı yönetim kurulu kararından bahsederek, beton faaliyetlerinin devam edebilmesi için işletme devri ile ayni sermaye devir kararları alınması ve ayni bedellerin belirlenerek tescil için şirkete bildirilmesini talep ettiğini, bu husus ... Meclisi'nin ... tarihli oturumunda görüşülmüş ve 102 sayılı kararı ile "... İlçesi, ... Mahallesi, ......
olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 05/11/2013 tarihli genel kurulunda 3.gündem maddesi ile alınan önemli miktarda şirket varlığının toptan satışına ilişkin kararın, yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE:Dava, TTK 342- 343 vd maddeleri uyarınca öz sermayenin tespiti isteğine ilişkindir. ... İnş. Yatırım Taah. San. Ve Tic. Anonim Şirketi'ne ait ticaret sicil özeti çıkartılıp incelendiğinde ; ....Çankaya Ankara adresinde faaliyet göstermek üzere ... sicil numarası ile 11/05/2020 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği anlaşılmıştır. Ayni sermaye olarak konulmak istenilen taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları tüm beyan ve şerhleri ile birlikte dava dilekçesi ekinde sunulmuş olup yapılan incelemede, öz sermaye tespitine konu taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu ve üzerlerinde herhangi bir takyidatın bulunmadığı görülmüştür. Taşınmazların bulunduğu yerde değer tespiti için keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış , gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiden alınan 23/02/2021 tarihli raporda; ...taşınmazların toplam değeri, 12.330.000-TL. ( Onikimilyonüçyüzotuzbin Türk Lirası) olarak hesaplanmıştır....
şirketin ticari defterlerine ulaşılamadığını, şirket merkezinin fiilen boş durumda olduğunu ileri sürerek, davacının muhik sebeplerin varlığı nedeniyle TTK'nın 551/11. fıkrası uyarınca davalı şirketten çıkmaya izin verilmesine, şirket öz varlığının dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespit edilerek bu değer üzerinden ortaklık payından şimdilik 50.000 YTL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise, asıl davanın varlığının bilinmesine ve müvekkilinin muhalefetine rağmen haksız ve yasayı dolanmak amacı ile sermaye artışına ilişkin olarak 18.05.2007 tarihli ortaklar kurulu kararının alındığını iddia ederek, anılan kararın iptalini istemiştir....
gerektiğini, net öz sermayenin, şirketin pazar değerinin belirlenmesi ile bu değerden borçlar ve yükümlülükler çıkartılarak tespit edilmesinin genel kabul gören bir uygulama olduğunu, davalı şirketin öz sermayesinin düzeltilmiş defter değeri yöntemine göre 12.415.044,57 TL, bunun %19'u olan davacıya ait payın değerinin de 2.358.858,47 TL olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir....
Konkordato komiser heyetinin rapor içeriği ve komiser heyetinin araştırılmasıyla davacı şirketlerin mal varlığının işletmeden 02/02/2021 tarihinde boşaltılarak götürüldüğünün anlaşılmasına göre feragat beyanının bu durumun komiser heyetince anlaşılması üzerine mahkememize iletildiği kanaatine varılmıştır. Bu durum karşısında İİK 292/1-d maddesinden önce İİK 292/1-c ile 1-a-b maddeleri karşısında borçlu davacı şirketlerin durumunun değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkememizin 15/02/2021 tarihli tensip tutanağı düzenlenerek, davacı şirketler vekiline davacı şirketin aktif mal varlığını nereye götürdüğü nerede tutulduğu ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerin bildirilmesi ile davacı şirketlerin temsilcisinin İİK 292/son maddesi uyarınca dinlenmek üzere celbine karar verilmiş, davacı taraf komiser heyeti ile ... şirketi alacaklılar kurulunun duruşmaya davet edilerek davacı şirketlerin durumunun takdiri için 26/03/2021 tarihli duruşma günü belirlenmiştir....
DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 24/12/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkileri adına kayıtlı ... parselde yer alan taşınmazdaki hisselerin yine müvekkillerinin ortağı olduğu ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ne ayni sermaye olarak konulmak istendiği, Gelir Kanununa eklenen geçici 93. Maddeyle TTK 128, 432 ve 343 maddelerine göre Şirkete ayni sermaye olarak konulacak gayrimenkulün değerinin tespiti istenmiştir. GEREKÇE: Talep, şirkete sermaye olarak konulacak taşınmazların TTK 343. Maddesi gereğince, değerinin tespiti talebine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1. Ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları başlıklı 342....
Buna göre Tespit davası yolu ile mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespiti istenebilir. Maddi vakıalar, tek başına tespit davasının konusunu oluşturamazlar. Diğer yandan kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yarar bulunmalıdır. Eldeki davada davacı, şirketin rayiç değerinin tespitini istemektedir. Talep gözetildiğinde tespit davasını düzenleyen HMK 106. maddesinde belirtilen "bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespiti" hallerinin söz konusu olmadığı, davacının talebinin maddi vakıalara ilişkin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Diğer yandan davacının talebinin delil tespiti talebi olarak kabul edilmesi halinde bile HMK 400. maddesi dikkate alındığında hukuki yarar şartının gerçekleşmediği görülmektedir....
sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu belirtilmiş, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile 193 sayılı Kanun'un 40 ve 41. maddelerinde yer alan hükümlere uyulacağı düzenlenmiştir. 213 sayılı Kanun'un "Bilanço" başlıklı 192. maddesinin ikinci ve devamı fıkralarında, bilançonun aktif ve pasif olmak üzere iki tabloyu ihtiva edeceği, aktif tablosunda mevcutlar ile alacakların (ve varsa zararın), pasif tablosunda borçların gösterileceği, aktif toplamı ile borçların arasındaki farkın, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (Öz sermayeyi) teşkil edeceği, öz sermayenin pasif tablosuna kaydolunacağı ve bu suretle aktif ve pasif tablolarının toplamlarının denkleşeceği, ihtiyatlar ve kârın ayrı gösterilseler dahi öz sermayenin cüzleri sayılacağı kurala bağlanmıştır. 193 sayılı Kanun'un 40. maddesinde, safi kazancın tespit edilmesinde indirilebilecek giderler sayılmıştır....