Önlem (tedbir) alma isteğinin yetki veya başka sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Her ne kadar Türk Medeni Kanununun 589. maddesi ile ilgili kararlar kesin ise de bu kararlar tedbir alınmasına ilişkin olup yetki veya başka bir sebeple reddini içermemektedir. Bu itibarla da kesin olduğu kabul edilemez. Bu durum karşısında mahkemece delillerin Türk Medeni Kanununun 589. maddesi çerçevesinde değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Birleşen önlem nafakası davasının kabulü açısından: Birleşen önlem nafakasında kabul edilen miktar açısından kesin olması nedeniyle erkek vekilinin istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Kadın için önlem nafakası verilmesi ve miktarının doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla kadın vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, Birleşen davada Davalı-davacı kadın için ilk derece mahkemesince takdir edilen tedbir-önlem nafakaları ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek üzere 18/12/2017 dava tarihinden itibaren aylık 1.000TL önlem nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir....
Kısmında söz konusu limit değerlerinin aşılması durumunda Kirlilik Önlem Payı (KÖP) alınacağı belirtildiğinden ... Genel Müdürlüğü tarafından deşarj limitini aşan (Toplam Fosfor) ile ilgili olarak 211.581,78-TL KÖP tutarı hesaplandığı ve ... Genel Müdürlüğünün 07.09.2020 tarih ve ... sayılı yazı ile ... Otel’ e gönderilen işlemin yerinde olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından davalı kuruma yapılan başvuruya ilişkin evraklar, verilen kirlilik önlem payı cezasına ilişkin belgeler, davalı vekili tarafından da numune kayıt alma tutanağı, davacıya kesilen kirlilik önlem payına ilişkin hesaplama tablosu delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı kurumdan dava konusu kirlilik önlem payı tahakkuk belgesine ilişkin işlem dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller toplanmıştır. Dava, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi uyarınca ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2017/516 ESAS, 2020/598 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuk için aylık 650,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının nafaka borcunun ödemediğini, haciz yoluyla alabildiklerini, çocuğun masraflarının arttığını belirterek, 650,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine ve ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesini talep etmiştir....
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanunun 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...