WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2069 KARAR NO : 2022/1434 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2022 NUMARASI : 2021/249 ESAS 2022/56 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduğunu, müvekkilinin hamile olduğunu, davalının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek müvekkili için aylık 2000 TL önlem nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

İstek, Türk Medeni Kanununun 589. maddesine dayalı terekenin korunmasına yönelik önlem alınmasına ilişkin olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (pzt.)...

    Dava süresince geçerli olacak olan bu tedbirlerin alınması, tarafların " kusursuz" olmaları şartına bağlanmamış, yasada, önlem için "kusur" unsuruna yer verilmemiştir. Başka bir ifade ile tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakası takdirine etkili bir unsur değildir (H.G.K'nun 02.11.2011 tarihli 2011/2-533 esas, 2011/670 karar sayılı kararı). Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Öyleyse,"ev hanımı olup, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan davalı kadın eş yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan, yazılı şekilde bağlanan tedbir nafakasının kaldırılması doğru bulunmamıştır....

      bakımından son derece yetersiz olduğuna kuşku bulunmayan bu idari önlemlerin alındığından ve Devletin olanaklarının daha fazlası için yeterli olmadığından bahisle sorumluluktan kurtulmanın mümkün bulunmadığı, bu bakımdan, davalı idarenin üzerine düşen önlem alma sorumluluğunu yerine getirmiyerek hizmet kusuru işlediğinin kabulü gerektiği, öte yandan gerek olayın meydana geliş tarzı ve gerekse adli yargı yerince davacının eşi hakkında verilen aklanma kararı karşısında, davacının kusurundan sözedilemiyeceği, olaydan duyulan ağır elem ve ıstırap ve günün koşulları karşısında istenilen tazminatın davacının sebepsiz zenginleşmesini doğuracak bir miktar olmadığının da kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının duyduğu acı ve üzüntü nedeniyle 15.000.000 TL. manevi tazminatın davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

        Bölge adliye mahkemesince önlem nafakasının artırılmasına yönelik davanın tefriki ile kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulüne ilişkin verilen hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu gözetilmeksizin, hükmün sadece istinaf edilen diğer yönlerden incelenerek karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde; bölge adliye mahkemesince yapılacak iş ilk derece mahkemesi hükmünü davalı kadının tüm istinaf itirazlarını dikkate alarak inceleyip karar vermekten ibaretken, bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          almasının beklenemeyeceği gözetilmeden sulama kanalının yerleşim yerleri içerisindeki kısmının çocuk ve diğer canlıların girmesini önleyecek şekilde önlem alınmaması ve fiziki olan, tel çit, tel örgü, ve duvar gibi engellerle girişin kapatılmaması nedeniyle sanığa kusur izafe eden bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Birlikte yaşamaya ara verilmesinin davacı bakımından haklı sebebe dayandığı ileri sürüldüğüne göre, davacının konutla ilgili özgülenme yönündeki isteği, Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesinin (2.) fırkasına dayanan "konut ve ev eşyasından yararlanma" yönünde önlem alınması niteliğindedir. Davacının, tarafların fiilen ayrılmalarından sonra konutta oturmamış olması, şartlarının gerçekleşmesi halinde konut ve ev eşyasından yararlanma yönünde önlem alınmasına engel teşkil etmez. Toplanan delillerden, birlikte yaşamaya ara verilmiş olmasının davacı bakımından haklı sebebe dayandığı gerçekleşmiştir. Öyleyse, konut ve ev eşyasından davacının yararlanmasıyla ilgili yasal önlemin alınmasına karar verilmesi gerekirken, isteğin yasal olmayan gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır....

              ./2013 tarihinde meydana gelen fırtınada aracın hasar uğradığını, davalı tarafın yeterli önlem almayarak bu hasarın oluşmasında kusurlu bulunduğunu, bu olaydan 7 ay öncesinde aynı otoparkta fırtına nedeniyle araçların hasara uğradığını, yeterli önlem alınmadığını, aracın hasarlanması nedeniyle ....921,62 TL zararın oluştuğunu ileri sürerek ....921,62 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı temsilcisi, olayda mücbir sebebin bulunduğunu, dalgaların bu kadar yükseleceğinin öngörülemeyeceğini, zararın oluşmasını engellemek adına araçların çekicilerle fırtına bölgesinden uzaklaştırıldığını, buna rağmen hasarın meydana gelmesinde kurumun bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu