Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava, sınırdaş arazi maliki tarafından açılan önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 30/4/2014 tarihli ve 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda değişiklik yapılmış ve Kanuna “Önalım hakkı” kenar başlıklı 8/İ maddesi eklenmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2019/500 ESAS, 2021/573 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: (1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti: (a) Kırklareli 1....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, ön alım hakkına konu edilen payın iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2014 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/392 E-276K sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açtığı bu davada davalının davayı kabul etmesi sonucu mahkemenin davayı kabul ettiği tapunun iptal edilerek satıcıya geri döndüğü kararın kesinleştiği ve tapuda infaz yapılarak tapu malikinin Köksal olarak tescil işleminin yapıldığı yani taşınmazın mahkeme kararı ile yeniden satıcıya döndüğü davacının da HMK 125 maddesine istinaden davasını Köksal'e tapu iptal ve tescil olarak yönelttiği ve davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı ile taşınmaz satıcıya geri dönse de dava tarihi itibarıyla kullanılan şufa hakkının davacının şufa hakkını engellemeyeceğinden (B.k.n.z Yargıtay 6 hukuk 2002/4452- 4763) bu davadan hemen sonra açılan ve davalı alıcının davayı kabulü ile sonuçlanan Samsun 3....

    DELİLLER : tapu kaydı, akit tablosu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalı yan ödenen bedelin fazla olduğunu ve vekili tarafından yanıltılarak tapuda düşük gösterildiğini ileri sürmüş ise de aktin tarafı olan davalının kendi muvazaasına dayanması yasal olarak olanaklı olmayıp bu husustaki delillerin değerlendirilmemesinde bir yanılgı bulunmamaktadır. Fiili taksime ilişkin itirazların değerlendirilmesinde . Bu talep yargılama sırasında ileri sürülmemiş ise de fiili taksim taraflarca ileri sürülmese de resen araştırılması gereken hususlardan olmakla kamu düzenine ilişkin olup dairemizce değerlendirilebileceği takdir edilmiştir. Esasen Yargıtay uygulamasında da temyiz dilekçesinde fiili taksim itirazı ileri sürülmesi halinde bunun mahkemece resen dikkate alınması gerekliliği belirtilmiştir....

    KARAR : Asıl ve birleştirilen davanın kabulü Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; aslı ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı aslı ve birleştirilen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Noterliğinin 22/02/2016 tarihli ve 01304 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderdiğini, ihtarnamede 300.000,00- TL bedel ile ön alım hakkını kullanma teklifinde bulunulduğunu, ihtarnameden de anlaşılacağı üzere davalının amacının ön alım hakkı tanımak değil, asılsız iddialar ile müvekkili zora koşarak taşınmazın bir an evvel bulduğu 3. Şahsa satışını sağlamak olduğunu, bu nedenlerle davalı aleyhine tüm alacak, tazminat, cezai şart, manevi tazminat hakları hakkında ayrı bir dava ikame haklarımız saklı kalmak süretiyle; gerek sözleşmesel gerekse sınırdaş maliki sıfatıyla yasal ön alım hakkına dayalı olarak dava konusu taşınmaza ilişkin ön alım talebimizin kabulüne ve dava konusu taşınmazın müvekkil adına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

      haklarına halel getirmeyeceğini, ayrıca yararlanma hakkına sahip olan tüm şahısların şufa (ön alım) hakkından feragat etmiş olduklarını, bu sebeple satışa konu taşınmaza ilişkin alakadarlılığının bulunmadığını, ayrıca devremülkte sadece kullanım hakkına sahip olan 650 kişi bulunduğunu, hukuki yararın olmadığı gibi bu kişilere satış ilanı tebliğ etmenin bile usul ekonomisine aykırı olacağını, ayrıca ayni hakka dayalı devreli tatil sistemlerinin, tapuya kayıtlı bir taşınmaz üzerinde bulunan tatil üniteleri veya bağımsız bölümler üzerinde Medeni Kanun’da yer alan mülkiyet ve irtifak hakkına dayalı olarak, tapu siciline tescil ile kurulan bir sistem olduğunu, ayrıca taşınmaz üzerindeki müşterek malikler arasında devre mülk maliki, paydaşın yararlanmasına katlanma yükümlülüğü altına girdiğini, cebri icra ile satışını istedikleri gayrimenkulün her ne kadar tapu müdürlüğünde müşterek paylı gibi görünse de bu payların devremülk sistemi içerisinde dağıtılmış olduğunu ve aslen bir irtifak hakkı...

      İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 07/05/2019 tarihinde dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmış bilirkişilerin raporları doğrultusunda taşınmazın değerinin 127.710,10 TL olarak tespit edildiği, her ne kadar satış işleminin 400.000,00 TL karşılığında yapıldığı iddia edilmiş ise de alınan tanık beyanlarında , tanıkların birinin taşınmazı satmış olan dava dışı Nazlı Sarcan'ın eşi diğerinin kızı olduğu ve ifadelerinde samimi oldukları anlaşılmış , alınan rapor ve tapudaki satış miktarı arasındaki fahiş fark dikkate alındığında satış işlemindeki miktarın muvazaalı olduğu anlaşılmış , davacıya bilirkişilerce tespit edilmiş olan mikatr ve tapu giderleri üzerinden kesin süre verilerek bedeli depo etmesi istenmiş , davacının verilen kesin süreye ve ihtara rağmen bedeli yatırmadığı anlaşılmakla davanın reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Önalım Hakkına Dayalı Tapu İptal Ve Tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil (ön alım hakkına dayalı) davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.03.2020 gün ve 2016/15270 Esas - 2020/2773 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu