Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın, vefatından önce mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tüm malvarlığını muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı ...'ya devrettiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, muris adına kayıtlı taşınmazların tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini, ikinci kademede aynı taşınmazlarla ilgili tenkis isteminde bulunmuş, birleştirilen davada ise, davacı ..., ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu olan ... Köyü 369, 1190, 1217, 1270, 1306, 1401, 1652 ve 118 ada 13 parsel sayılı taşınmazların muris ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı dedesi ... ile babası...arasında 01.06.1971 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesinin yapıldığını, sözleşme gereğince 19 adet taşınmazın babasına devredilmesi gerektiğini belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Dava konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ......

      Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğunu, bakım görevini yerine getirdiğini, taşınmazların hisseli olup, bakım karşılığında makul değerde olduklarını, anılan sözleşmeye dayalı olarak açtığı iptal tescil davasında mirasbırakanın diğer mirasçılarının davayı kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin makul sınırı aştığı, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında sözleşmenin iptaline ve uygulanabilir olmadığının tespitine dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRAS SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, ölünceye kadar bakma aktinin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, öncelikle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,07.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 358 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümü ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı kızına temlik ettiğini, ancak davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle Almanya’da yaşayan diğer kızı ...’un yanına gittiğini, emekli maaşı ve kira alacaklarının davalı tarafından tahsil edilip harcandığını ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshine, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, davalı tarafından haksız yere tahsil edilen ve iade edilmeyen emekli maaşı ile kira bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare kısıtlanması ve husumete izin kararı verilmesi üzerine vasisi yargılamaya katılmış, aşamada ölümü üzerine tereke temsilcisi atanarak yargılamaya devam edilmiş, alacak istemli davanın tefrikine karar verilmiştir....

              in müvekkili ve davalıların babaları olduğunu, muris... ile davacı arasında murisin sağlığında akdedilen ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak muris adına olan 4 parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili; asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada, çekişme konusu taşınmazlara ilişkin düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını belirterek, ... 1. Noterliğinin 27.09.2012 tarih ve 11611 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptalini veya saklı payın bedelinin tahsilini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....

                Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Mirasbırakan yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle bakım ihtiyacı içinde olduğu bir tarihte davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmıştır. Davalı tarafından da mirasbırakana ölünceye kadar bakıldığı sabittir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmazdan davalının miras payı çıkartıldıktan sonra bakiye kalan hissenin dava tarihi itibari ile değeri 105.075,21 TL olarak belirlenmiştir. Bakım alacaklısı ile bakım borçlusunun karşılıklı edimleri makul oranlardadır. Muris muvazaası ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, muris muvazaası nedeniyle sözleşmenin iptaline ve ivazlı akit nedeniyle tenkise ilişkin taleplerin reddedilmiş olması isabetlidir. 3....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı / davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, söz konusu olayda tam anlamıyla bir satış gerçekleştiğini, karşı tarafın belirttiği gibi bir ölünceye kadar bakım sözleşmesi olmadığını, TBK.nın 611. maddesinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tanımlandığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşme olduğunu, bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulandığını, TBK. m. 612'de ise ölünceye kadar bakma sözleşmesinin şeklinin belirtildiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmayacağını, sözleşmenin, devletçe tanınmış bir bakım kurumu...

                  Diğer taraftan, bakım alacaklısı ve tarafların murisi olan ...nin ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetine haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporuyla saptandığı ve hile savunması bakımından da, muris ...'nin ölünceye kadar bakma sözleşmesini davacının hilesi sonucu yaptığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulmadığı, farklı bir ifadeyle ehliyetsizlik ve hile savunmalarının kanıtlanamadığı açıktır....

                    UYAP Entegrasyonu