Somut olayda, dava yenileme tespitine karşı askı süresi içinde açıldığından, 5. madde gereğince davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. 4. madde hükmüne göre kadastro mahkemesinin görevi, teknik çalışmaları kapsayan yenileme işleminin yasaya ve yönetmeliğe uygun yapılıp yapılmadığını belirlemek suretiyle sadece bu konuda davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Paftaların yenilenmesine itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz. Davalıya ait taşınmazın sınırında devlet ormanı vardır. Temyize konu dava paftaların yenilemesi sırasında hata yapıldığı iddiasıyla birlikte kesinleşen orman tahdidi içinde kalan davalıya ait tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili iddiasını da kapsamaktadır. Orman Yönetimi, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapusunun iptal ve tescili isteği ile herhangi bir süreye bağlı kalmadan genel hukuk mahkemesinde dava açabilir....
Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamdadır. Bundan başka, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur....
İlk derece mahkemesi kararında; tapu kaydının iptal edilmesinin ihalenin geçersizliğinden kaynaklanmadığı, icra müdürlüğünce ihale sonrası yasal olarak zorunlu işlemlerin yerine getirildiği, şikayete konu taleplerin ancak genel mahkemelerde açılacak bir davanın konusunu oluşturabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kesinleşen ihale sonrası açılan tapu iptali ve tescil davası neticesinde tapu kaydının iptali ile üçüncü kişi adına tesciline karar verilmesi üzerine ihale alıcısı tarafından yatırılan taşınmazın aynından kaynaklı ödemelerin, harçların, KDV nin ve tellaliye bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece 61 nolu parselle ilgili ret kararı kesinleştiğinden karar verilmesine yerolmadığına, 492 ada 1 nolu parselle ilgili tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'nun 492 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını son eşi olan davalıların annesi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı, hakim havaleli 16.04.2008 tarihli dilekçesinde, 19.12.1996 tarih ve 6 sıra nolu tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazlarının bir kısmının kadastroda davalı adına tespit ve tescil edilen 777 sayılı parsel içinde kaldığını açıklayarak, bu kısım bakımından davalının tapu kaydının iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur. Bu istek temyiz dilekçesinde de tekrarlanmıştır. Bu durumda, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi Başkanlığına aittir. Bu nedenle, dosyanın ilgisi bakımından Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 12/03/2020 tarih 2016/316 Esas 2020/303 Karar sayılı ilamı ile; "Davacının Adana, Kuşadası ve Bursa'da ki taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil davasının ve vasiyetnamenin iptali davasının reddine" karar verilmiştir....
Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine vekili ŞEREFLER köyü KIRCAGEDİK mevkii 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 215m2 yüzölçümündeki bölümünün 6831 sayılı yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını ileri sürerek tapu kaydının 215 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek hazine adına tescili istemiyle dava açmış, daha sonra mahkemeye sunduğu ıslah dilekçesi ile davaya konu ŞEREFLER Köyü 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 275,63 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek 2/B niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ŞEREFLER Köyü 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 25/12/2006 tarihli krokide (A) ile gösterilen 275,63 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek 2/B niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ......
Köyü 1102 (130) kök parsel de bilirkişilerin 11.11.2009 tarihli raporlarında belirtilen 4015 m2 yüzölçümlü taşınmazın imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek kadastro parsel sayılı 1102 (130) ihyasına şeklinde karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tespit dışı alandan ihdasen Hazine adına tescil edilip, davalı ... Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu düzenleme bölgesinde imar uygulamasına tabi tutulduğu, bu şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı ......
Ayrıca, hakim talep olmadığı halde istek dışına çıkarak ölüme bağlı tasarufun gözetileceğine işaret etmiştir. Ölüme bağlı tasarruf ile lehine kazandırma yapılanlar, bu haklarının iptal davasına konu edilmemiş olmak kaydıyla, tanınmasını ilgilisinden talep etme hakkına sahiptir. Mirasçılık belgesinde ölüme bağlı tasarufun içeriği ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmasını gerektirir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun iptal davasına konu olabilmesi, saklı payı zedelenen mirasçıların saklı paylarının verilmesini isteyebilecek olması, buna karşın mirasçılık belgesinin tapuda devri sağlayacak belge gücünde olması nedeniyle, içeriğinde murisin tasarrufu ile ilgili açıklama bulunan mirasçılık belgesinin iptali gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, Yaylabayır Beldesi 232 ada 14 parsel sayılı 14525 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, yörede 1945 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşşınmazın tapu kaydınnın iptal ve tescil istemine ilişkindir....