WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak, muris, ölüme bağlı tasarruf ile mirasçı atayabilir veya muayyen mal vasiyetinde bulunabilir (TMK m. 516-517-519). 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598/2. maddesinde "Mirasçı atamaya ilişkin ölume bağlı tasarrufa mirasçılar tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye Sulh Mahkemesince atanmış mirasçı olduğunu gösteren bir belge verilir", 598/4. maddesinde "ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava hakkı saklıdır" hükümleri yazılır. TMK'nun 599.maddesi uyarınca atanmış mirasçılarda mirası mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Bu kişiler Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kendilerine mirasçılık belgesi verilmesi ile vasiyetname konusu hakkın kendi adlarına geçirilmesini sağlayabilecektir (Tapu Tüzüğü md.21). Somut olayda, davacının dayandığı vasiyetnamenin açılması işlemi tamamlanmış olup, davalılarca vasiyetnameye hakkında iptal davası açılmadığı anlaşılmıştır....

    Ne var ki; vasiyetname ile yararına kazandırma yapılan mirasçılar da, mirasta saklı pay sahibidir.4721 sayılı TMK. nun 561. maddesi uyarınca, saklı pay sahibi birden fazla mirasçıya ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf nisabını tecavüz eden teberruların tenkisinin istenmesi halinde, bu mirasçılardan herbirine saklı paylarından fazla isabet eden miktarlar orantılı olarak tenkise tabidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, açıklanan kural dikkate alınmamıştır. Hâl böyle olunca; Mahkemece yapılacak iş, saklı pay sahibi birden fazla mirasçıya aynı ölüme bağlı tasarrufla teberruda bulunulduğu gözetilerek herbirinin, saklı paylarından fazla aldıkları miktarların orantılı olarak tenkise tabi tutulması ve sabit tenkis oranının bu esasa göre belirlenmesi ve usulü kazanılmış haklarda gözetilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmadığı gibi sanki davalının babası ...'...

      Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 22.07.1985 ve 19.08.1996 tarihlerinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

        Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) ile işaretli 484 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, Yaylabayır Beldesi 232 ada 16 parsel sayılı 3282 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, yörede 1946 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemişle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2003 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon sırasında dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır. Yörede 2005 yılında 4999 Sayılı Yasaya göre çalışma yapılmış ve kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu 15.06.1982 tarihinde kesinleşmiştir....

                İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölüme bağlı tasarruf suretiyle kazanılan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, kesin süreye uyulmaması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir....

                    İlçesi, ........ mahallesi 5484 Ada ... parsel nolu kat irtifaklı taşınmazdaki 52/686 arsa paylı ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin muris ....... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit pay oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) istenilmiştir. (TMK'nun 599-600) Mirasbırakan, ancak tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Vasiyetnamenin yorumunda ''irade teorisinden'' yararlanılmaktadır. Vasiyetnamenin yorumunda uygulanacak olan genel kurallar ise; vasiyetnamenin metnine bağlılık, mirasbırakanın iradesine bağlılık ve dış etmenlerle bağlılık olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun yorumlanmasında genel olarak uygulanacak ilk kural, ölüme bağlı tasarrufun metnine bağlı kalınmasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu