Belediyesince yapılan 38 no'lu imar düzenleme bölgesinde kaldığı ve buna dair idari işlemin hukuki varlığını koruduğu, kaldı ki, taşınmazın kadastral duruma ihyası gerekse bile taşınmazın öncesinde Hazinenin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ve öncesinde kapanmış yol olduğu, buna göre de, 2644 sayılı Tapu Kanununun 21.ve 3194 sayılı Yasanın 17.maddeleri gereğince içinde bulunduğu Tüzel Kişilik adına tescili gerekeceğine göre; davanın işin esası bakımından reddedilmiş olması doğru olup, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücreti maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmesi, ayrıca idari sınırlardaki değişiklik nedeniyle taraf sıfatı kalmayan, fakat ilk işlemi yapan ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; gaiplik ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesinde; “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.”, 2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 32. maddesinde; “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”, 3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 33. maddesinde; "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 10.01.2009 günlü orman bilirkişi krokisinde “A1” ile gösterilen 41865,51 m² ve “A2” ile gösterilen 48422,63 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Davacı, ölüm aylığının kesilmesi ve yersiz aylıkların tahsiline dair Kurum işlemlerinin iptali istemiştir.Mahkemece, ölüm tarihinde, evlilik birliğinin henüz boşanma ile sona ermemiş olması, ölüm aylığının alındığı tarihte boşanma davasının kesinleşmediğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Miras Haklarını düzenleyen 181’inci maddesi “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen davacının* mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının* kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.09.2015 günü temyiz eden davacı ... Mirascısı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanan eşler bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler....
Türk Medeni Kanununun 181. maddesinde ise; "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. "Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" hükmü yer almaktadır. Mahkemece, her ne kadar davacının mirasçılarının davaya katılımı sağlanmış ise de; kusur belirlemesi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu itibarla, mahkemece davacı eşin ölümü nedeniyle konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ve davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunup bulunmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin (2.) fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanınmıştır. Bu durumda ölen eşin mirasçılarından herhangi birisinin davayı devam ettirmesi ve diğer eşin kusurlu olduğunun sabit olması halinde, sağ eş maddenin birinci fıkrasında belirtildiği gibi ölenin eşi sıfatıyla yasal mirasçısı olmayacak ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, davanın reddine karar verilmesi yönünden, davalılar tarafından ise, vekalet ücreti miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın, davalı koca tarafından diğer davalıya malik olmayan eşin rızası alınmadan satıldığından bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince , davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tescili, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Tapu iptal ve tescile ilişkin eldeki davanın devamı sırasında , davacı ile davalı ...'...
Köyünde 1134 parsel numarası ile ...Köyünde 1213 parsel numarası ile tespiti yapılan taşınmazların aynı taşınmaz oldukları, yanlışlıkla aynı yer hakkında iki defa kadastro tespit tutanağı düzenlendiği, 1213 parselin Tapulama Mahkemesinin 1980/25 - 1982/282 sayılı ilamı ile orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle kadastro dışı bırakılmasına karar verildiği, bu kararın kesin hüküm oluşturduğu, bu sebeple 1134 parselin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. ... de aynı yöndeki dilekçe ile ... Köyü 1134 parselin tapu kaydının iptali ile ...Köyü 1213 parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek davanın kabulüne, ...Köyü 1213 parselin tapu kaydının iptaline, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava, imar öncesi duruma dönülmesi isteğine ilişkin olup; öncelikle ihyası istenen 926 sayılı parseli kapsayan tüm imar işlemlerinin açıkça saptanması, daha sonra bunlarla ilgili belgelerin merciinden istenmesi, ayrıca İdari Yargıda iptal edilip edilmediklerinin ve iptal edilmişlerse iptal kararlarının kesinleşip kesinleşmediklerinin araştırılması, kesinleşmiş iseler kesinleşme şerhli karar örneklerinin getirtilerek mahallerine keşfen uygulanmak suretiyle 926 sayılı parseli kapsayıp kapsamadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda “davalı ......