DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava ehliyetsilzik, şekil eksikliği, irade fesadının sakatlanması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan vasiyetnamenin iptali veya tenkis talebine ilişkindir. Vasiyet, bir kimsenin ( gerçek kişi ) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK'nın 557'nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK'nın 557'nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir....
Mahkemece; vasiyetnamenin düzenlenmesindeki amacın ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, ölüme bağlı tasarrufun bir türü olan vasiyetnamenin iptal sebepleri, TMK. nun 557. maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Somut olayda; davacı taraf, bu iptal sebeplerinden zorlamaya (ikrah) dayanmış ise de; bu iddiasını ispat edememiştir. Şu durumda mahkemece; vasiyetnamenin iptali için bir sebebin bulunmadığı gözetilerek iptal isteminin reddi ile davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü tenkis talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece vasiyetnamelerin iptali isteği yönünden davanın reddine, tenkis isteği yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları Melahat Sezer'in 27.7.2001 tarihli vasiyetname ile 1570 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3,4 ve 12 nolu bağımsız bölümler ile Halkbankasında bulunan parasını davalı ......
DAVA TÜRÜ :Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17) Taşınmazların bölünmezliği 03.06.2004 tarihinde belirlendiği halde tercih hakkı 21.06.2001 tarihinde kullandırılmış, davalılardan ...e ise tercih hakkı kullandırılmamıştır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken, TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak, önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Dava, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı ve murisin sonradan düzenlediği vasiyetnameler nedeniyle önceki vasiyetnamelerin geçersiz hale geldiği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Ölüme bağlı tasarrufun ifasının mümkün olmaması, vasiyet konusunun vasiyetçiye ait olmaması ise bir iptal sebebi oluşturmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/101 Esas sayılı dosyasından yapılan tebligatla haberdar olduklarını, muris ...’in 19/10/2005 tarihinde vasiyetname hazırlayarak 3 katlı apartmanın 1. katındaki daireyi davalı ...’e bıraktığını, daha sonra 3 katlı apartmandaki tam hissesinden bu kez 1/3 payını davalı ...’e satış yaptığını, bu şeklide murisin önceki tarihli vasiyetnamesinden döndüğünü, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımadığını, vasiyetin tenfizi mümkün olmadığından hükümsüz olduğunu, taleplerinin vasiyetnamenin hükümsüzlüğünün tespit ve iptali olduğunu, ancak bunlara karar verilmeyecek olur ise ölüme bağlı tasarruf işleminin tenkise tabi olduğundan davacıların zedelenen saklı payları için terditli olarak tenkis talebinde bulunduklarını beyan ederek; istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir....
nün 17.1.1998 tarihli vasiyetname ile davacının mirastaki saklı payını ortadan kaldırıp, TMK hükümlerine aykırı olarak 2 çocuğuna bıraktığını, TMK 506.maddesi hükmüne göre saklı payında müteveffanın tasarruf yetkisi bulunmadığını, davalıların açtığı vasiyetnamenin tenfizi davasında kendisine vasiyetnamenin iptali davası açmak üzere süre verildiğini belirterek; vasiyetnamede saklı payına tecavüz eden kısmın iptali ile yasada kendisine tanınan saklı payın iadesine ve bu payın korunması ile vasiyetnamenin bu yönde iptali yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cavabında, davacının miras için babaları ile evlendiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin aynen uygulanmasının sağ kalan eşin saklı payını ortadan kaldırdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri TMK'nun 557 ve 558.maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir....