Uyuşmazlık ilgili vasiyetname ile mirastan ıskat edilen mirasçılar tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davası devam ederken tanzim olunan veraset ilamında, iptali istenen vasiyetnameyle mirastan iskat edilen mirasçıların veraset belgesinde paylarının gösterilip gösterilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince mirastan iskatı içeren vasiyetnamenin iptali davası devam ederken mirastan iskata ilişkin mevcut vasiyetname dikkate alınarak müteveffanın yasal mirasçıları belirlenmiştir. Ancak ne var ki böyle bir kararın özellikle Tapu Müdürlükleri'nde, terekenin paylaşımıyla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile banka veya icra iflas ve tasfiye memurluklarında vs. işlemler ve infaz sırasında ilgililerin bir takım güçlükler yaşadığı ve yerine getirilmediği bir vakıadır. Esasen, mahkemelerin bir görevi de anlaşılır, infaza elverişli tereddüte mahal bırakmayacak açık, somut ve hiçbir duraksamaya mahal bırakmayacak biçimde anlaşılıp kararlar vermek olmalıdır....
Davanın geri alınması açıkça davalının rızasının bulunması koşuluna bağlanmış olup, davayı takipten vazgeçme, davadan feragat ve davayı takipsiz bırakma ile karıştırmamak gereklidir. Davadan feragat ve davacının davasını takipsiz bırakması davalının rızasına bağlı değildir. Bilindiği üzere şarta bağlı olması durumunda feragata geçerlilik tanınması ve hükme dayanak yapılması olanağı da yoktur....
Dava, miras payından feragat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların ortak kök muris ...'ın mirasçıları oldukları,muris ...'ın 22/05/2000 tarihinde vefat ettiği, muris ile kendinden önce vefat eden davalılar murisi ... arasında ... 1.Noterliği'nin 22.09.1970 tarih ve 15641 yevmiye nolu feragat sözleşmesinin yapıldığı, bu sözleşmede davalılar murisi ...'ın sözleşmede belirtilen taşınmazlar karşılığında murisi ...'...
" şeklinde, yine aynı kanunun 557. maddesinde; "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." şeklinde, yine aynı kanunun 558. maddesinde; "İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir....
Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/665 Esas sayılı dosyası ile açılmış olup, 05.07.2022 tarihinde vasiyetin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiğini, bu karar müvekkillere işbu dava tarihi itibarı ile henüz tebliğ edilmediğini, dava konusu ölüme bağlı tasarruf TMK.nun 557. maddesinde yer alan iptal sebeplerini taşıdığını bildirerek dava konusu Bakırköy 26....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
"; Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır....
Bölge Adliye Mahkemesince; davanın, vasiyetnamenin iptali hususunda açıldığı, bu davadan ayrı olarak açılmış mirastan ıskatın iptali ve tenkise ilişkin bir dava bulunmadığından, davanın vasiyetnamenin iptali davası olduğunun kabulü gerektiği, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesi, işlem tarihinde murisin fiil ehliyetinin tam olduğunun Adli Tıp Kurumu tarafından rapor edilmesi, vasiyetnamenin alt soyu da kapsamasının vasiyetnamenin iptali nedeni olamayacağı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 04.06.1958 gün 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da vurgulandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlayıp uygulamak da hakimin görevidir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasiyetnamenin iptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali (TMK. 545 vd. maddeleri) isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....