Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, vasiyetnamenin iptali, ikinci kademede tenkis istemine ilişkindir. Ölüme bağlı tasarruf, bir kimsenin ölümünde hüküm doğurmak üzere yaptığı irade beyanıdır. Ölüme bağlı tasarruf şekillerinden biri olan vasiyetname, bir şahsın hiç kimseye yöneltmek zorunda olmaksızın ölüme bağlı arzularını açıklamak suretiyle yaptığı tek taraflı bir hukuki işlemdir. Ölüme bağlı tasarruflar tasarruf edenin iradesi ile ortadan kaldırılabilir. Ayrıca, ölüme bağlı tasarrufların iptali TMK’nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: 1- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa....

Somut olayda; saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. (TMK.m. 560/1) Tasarruflar, tasarruf edilebilir kısım (tasarruf nisabı) dahilinde kalıyorsa, bu halde saklı payın zedelendiğinden söz edilemeyecektir. Miras bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla yapılan temliklerin "tasarruf edilebilir kısım" dahilinde kalıp kalmadığının tespiti, diğer bir ifade ile "tasarruf edilebilir kısım" mirasın açıldığı andaki değerinin bilinmesiyle anlaşılabilir.(TMK.M.507/1) Miras, miras bırakanın ölümüyle açılır. Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu kazandırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK. M. 575) Şu halde, anılan yasal düzenlemeler gereğince, tasarruf edilebilir kısım saklı paya el atma olup olmadığı, terekenin bütün olarak ölüm tarihine göre tespit edilmesiyle mümkün olabilir....

    Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince,Vasiyetnamenin açılması TMK'nın 596....

    TMK’nın 560’ıncı maddesi ve devamı hükümlerinde düzenleme alanı bulan tenkis davası ise, miras bırakanın, saklı payı ihlâl eden sağlar arası veya ölüme bağlı kazandırmalarının, yasal sınıra indirilmesini sağlayan yenilik doğurucu nitelikte bir davadır (Nar, A.: Türk Miras Hukukunda Tenkis, On İki Levha Yayınları, İstanbul 2016, s.14 vd.). Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, tenkis davasının konusu, miras bırakanın, saklı paylı mirasçı/mirasçılarının saklı payını ihlal eden ölüme bağlı ve sağlar arası tasarruflarıdır. Esasında kural olarak miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları tenkise tabidir. Zira kural olarak miras bırakan, sağlığında kendi mal varlığı değerleri üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma özgürlüğüne sahiptir. Her özgürlükte olduğu gibi, burada da miras bırakanın sınırsız bir özgürlüğü yoktur. Bu nedenle TMK’nın 565’inci maddesinde dört bent hâlinde miras bırakanın tenkise tabi sağlar arası tasarrufları belirlenmiştir....

    Noterliğinde düzenlenen, 14.03.1990 tarih ve 22983 yevmiye No.lu “Düzenleme Şeklinde Mal Ortaklığı Evlenme Mukavelesi” başlıklı sözleşmenin içerdiği bazı hükümlerin eşler arasında sözleşmesel rejim olan mal ortaklığı rejimine ilişkin bulunmasına karşın, sözleşmenin 5 inci sayfasında mal rejimi sözleşmesinden farklı olarak ölüme bağlı tasarruf hükümleri taşıdığını, sözleşme ile eşlerden birinin ölümü hâlinde ortaklığa dahil malların tamamının sağ kalan eşe ait olacağının kararlaştırıldığını, iki taraflı bir hukuki işlem olması itibarıyla bir olumlu miras sözleşmesi (TMK m. 527) niteliğinde olduğunu, resmî vasiyetname şeklinde yapıldığını, miras bırakanın son arzularının mümkün olduğu kadar ayakta tutulması gerektiğini, olumlu miras sözleşmesinin eşler açısından geçerli ve bağlayıcı olduğunu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Ölüme bağlı tasarrufların hüküm ve neticelerini, mirasbırakanın ölümünden sonra meydana getirmesi söz konusu olduğu için, bu özelliği nedeniyle, kanun koyucu bu tasarrufların kurulmasını sıkı şekil şartına bağlamıştır. Kanun koyucu ölüme bağlı tasarrufların yapılması için iki farklı şekil şartı öngörmüştür. Bunlardan biri, mirasbırakanın tek taraflı yaptığı ve her zaman dönebileceği vasiyetname (MK 531-544), diğeri iki taraflı, bağlayıcı özelliği olan miras sözleşmesidir. Miras sözleşmesinin geçerli olması için Türk Medeni Kanununun 545/I. maddesi uyarınca resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda; mahkemece, davaya konu ... 1....

        Şöyle ki, diğer hukuki işlemlerde bu aykırılıklar kesin hükümsüzlük (butlan) sebebi iken, mirasbırakanm iradesine saygı göstermek isteyen mirasçılara imkân tanınması maksadıyla iptal ile sakat olsa dahi bir ölüme bağlı tasarruf mahkeme kararı ile iptal edilmediği sürece geçerli olup, geçerli bir ölüme bağlı tasarruf gibi hüküm ve sonuçlarını doğurur. Mahkemece ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için bir iptal davası üzerine yapılan yargılamada iptal sebebinin varlığının sabit olması zorunludur. Verilen bu iptali karan ile ölüme bağlı tasarruf geçmişe etkili olacak şekilde yani mirasın açıldığı günden itibaren hükümsüz hale gelir. Bu durumda ölüme bağlı tasarruf hiç yapılmamış hale gelir. İptale ilişkin karar yenilik doğurucu bir hükümdür....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Ölüme Bağlı Tasarrufun (Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali) iptali, tapu iptali ve tazminat istemlerine ilişkindir. İstinafa konu dava dosyasının incelenmesinde; davanın mirastan feragat sözleşmesinin iptali ile tapu iptali istemine ilişkin olduğu, davacı T1 annesi T1 arasında tanıklar huzurunda Adana 4. Noterliği'nin 31 Temmuz 2012 tarih ve 15093 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesi yaptıklarını, mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini ve muvazaalı devir yapılan tapuların iptali ve ayrıca mirasçılara verilen paralar yönünden tazminat talep etmiştir. Sözleşme sağlar arasında yapılmış olup, sözleşmenin tarafı anne vefat etmiştir. Açılan dava da miras hukukundan kaynaklanan tescil davası olmayıp, sözleşmenin geçersizliği iddiası ve feshine ve sonrasında tapu iptali ve tazminat talebi bulunmaktadır....

        Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin üç aylık geçim gideri terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur....

          Bu tür hukukî işlemlerin, ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılmalarının sebebi, bu işlemlerin miras bırakanın terekesine ilişkin olmalarıdır (Serozan, Rona/Engin, Baki İlkay: Miras Hukuku, Ankara 2018, s. 276). Ölüme bağlı tasarruflar, şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar ve maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar olarak ikiye ayrılır. Şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf, miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşmesini ümit ettiği son arzularını kanunda öngörülen belli şekil şartlarına uygun olarak meydana getirmesidir. Bu tip tasarruflarda sınırlı sayı söz konusu olduğundan yalnızca vasiyetname ve miras sözleşmeleri şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf niteliği taşır. Bunların dışında herhangi bir işlem, şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf olarak kabul edilmez (Serozan /Engin, s. 277)....

          UYAP Entegrasyonu