Bilindiği gibi; tenkis (inidirim) davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında, tenkis davası, Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G...., Miras Hukuku, ..., 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, ..., 2004, s.23). Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570). Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yersizdir. 1-) Yerel mahkeme, 1 nolu hüküm fıkrasında vasiyetnamenin iptali şartları oluşmadığından TMK 557 maddesi uyarınca iptal davasının reddine karar vermiş; 2. bent de ise vasiyetnamenin saklı pay gözetilmeksizin düzenlendiğinden bahisle; davacının saklı pay oranı olan 1/10 bakımından vasiyetnamenin iptaline karar vermiş; bir anlamda hüküm fıkrasında kendi içinde çelişkiye düşmüştür. 2-)TMK.nun 505.maddesine göre; "Mirasçı olarak alt soyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir....
nun 571. maddesindeki 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde ileri sürüldüğü, davacının ve davalının kanuni miras payları 1/2 oranında olduğundan, saklı payın, miras payının yarısı, yani terekenin 1/4'ü, murisin serbest tasarruf nisabının ise terekenin 1/2'si olarak kabul edilmesi gerektiği, davamıza konu kazandırmanın vasiyetname yoluyla, yani ölüme bağlı tasarruf şeklinde yapıldığı, davacının saklı payına tecavüz var ise tenkis yapılması gerektiği, Karabağlar Belediye Başkanlığı'ndan gelen yazı cevabına göre taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı, bu durumda murisin vasiyetinin M.K.'nun 564. maddesi anlamında "bölünmez mal vasiyeti" niteliğinde olduğu, davalı tarafın aynı kanun maddesine göre 08/05/2018 tarihli oturumda tercih hakkını "tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın kendisine verilmesi" şeklinde kullandığı, bu çerçevede tenkis hesabı konusunda uzman bilirkişinin yaptığı hesaplama doğrultusunda, davacının tenkise yönelik talebinin kabulü ile 118.750,00....
Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilebilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümünün bilinmesiyle mümkündür. Tereke, miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de terekenin pasifidir. Belirtilen borçların aktiften indirilmesiyle net tereke oluşur....
Kural olarak, murisin ölüme bağlı tasarruflarını iptal etmekten veya hükümsüz saymaktan çok, bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer.Roma Hukukundan gelen ...yani vasiyetnamenin muteber tutulması kuralı, Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmemekle beraber, gerek doktrinde ve gerek mahkeme içtihatlarında ölüme bağlı tasarrufların yorumlanmasında uygulanacak temel kurallardan biri olarak kabul edilmektedir.Bu yorum tarzı, ölüme bağlı tasarrufu imkan olduğu ölçüde geçerli saymaya, onu ayakta tutmaya başka bir ifade ile tasarruf yapanın gerçek iradesini, son arzularını, isteklerini elden geldiği kadar değerlendirmeye, onu üstün tutmaya, ona saygı ve bağlılık göstermeye yönelmiş bulunmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nunda favor testamenti kuralını düzenleyen genel mahiyette bir hüküm bulunmamakla birlikte bazı maddelerde (örn. Eski MK.'...
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse, kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya T.M.K'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek; davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek; dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak; sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
(TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Türk Medeni Kanunu'nun 514/1.maddesinde miras bırakanın malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile tasarrufta bulunabileceği, miras bırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısmın yasal mirasçılarına kalacağı düzenlenmiştir. Ölüme bağlı tasarruflardan birisi olan vasiyetname ile mirasçı atanabileceği gibi mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakılması da mümkündür. Vasiyetname ile mirasçı atanmış ise atanan kişi "atanmış mirasçı" sıfatı kazanır ve murisin yasal mirasçıları ile birlikte tüm malvarlığı yönünden mirasçısı olur. Muris malvarlığının tamamını veya belirli bir oranını vasiyet etmeyip, vasiyetnamesinde belirli mallarını sayarak ölüme bağlı tasarrufta bulunmuş ise bu durumda "belirli mal bırakma" veya uygulamada daha çok kullanılan tabir ile "muayyen mal vasiyeti" söz konusudur. TMK'nun mirasçı atama başlıklı 516.maddesinde "Mirasbırakan, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı atayabilir....
(TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....