WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, noterde düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557 ve devamı maddeleri. 557 nci maddede "1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, .... Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" bu sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabileceği düzenlemesi yer almaktadır. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 558 nci maddesinde; " İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir....

    Tenkis (indirim) davası, miras bırakının saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınırına çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının, dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakının ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık, 4721 sayılı Kanun uygulunacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderlerde pasifidir....

    Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur.Hemen belirtmek gerekir ki; dava tapu iptal ve tescil istekli olarak açılmış, aşamada davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile, dava dilekçesinin sonuç kısmının ıslah edildiği bildirilerek, 2 numaralı bağımsız bölüm yönünden talep öncelikle miras payı oranında tapu iptali tescil, olmazsa tenkis davasına dönüştürülmüş olup, tapu iptali ve tescil talebi, daha geniş kapsamlı olduğu için ıslaha gerek kalmaksızın tenkise dönüştürülmesi mümkündür. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

      TMK’nın 557 nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560-562). Öte yandan; TMK’nın “Vasiyetten dönme” başlığı altında düzenlenen 544 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe , mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar.” şeklinde düzenleme yapılmış olup; vasiyetçinin vasiyetinden dönmesi halinde ölüme bağlı tasarruf kendiliğinden hükümsüzdür. Ancak; ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü, ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp,vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecektir....

        E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, tenkis (indirim) davası, miras bırakının saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınırına çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının, dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakının ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

        Sulh Hukuk Mahkemesince, "Davanın muris olan davacının sağlığında yaptığı, TMK'nun 527. maddesine göre düzenlenen ölünceye kadar bakma şartına bağlı 08/02/2007 tarihli miras sözleşmesi ve bunun iptali niteliğinde olduğu, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ölümle sona erse bile sözleşmenin geçerlilik ve sona erme şartlarının ve davanın reddine ilişkin kararın mahkememizce değerlendirilemeyeceği, ölüme bağlı tasarrufun iptali veya ecrimisil taleplerini değerlendirme yetkisinin mahkememize ait olmadığı, 26/11/2013 tarihli ihtarnamede kira ilişkisi, kira bedeli ve tahliye ihtarından bahsedilmediği, ihtarname içeriğinin miras sözleşmesinden tek taraflı feragat beyanı ve haksız işgal nedeniyle müdahalenin meni veya ecrimisil talebi ihtarına ilişkin olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....

          Köyü 2246 ada 34 parseldeki taşınmazlarının kendisine verilmesi gerektiğini belirterek anılan taşınmazlarının tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Bakım alacaklısının mirasçıları olan davalılar sözleşmenin murisleri tarafından kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı düzenlendiği gerekçesi ile davanın reddini savunmuşlar ve ayrıca karşı dava ile ise ölüme bağlı tasarrufun iptalini, mümkün olmasa saklı pay oranında tenkisini talep etmişlerdir. Mahkemece, müteveffa bakım alacaklısı ...’un yaşı itibari ile bakıma muhtaç olduğu ve kendisine son yıllarda davacı tarafından bakıldığı, davacının böylelikle kendisine düşen edimini yerine getirdiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne; tenkisi mümkün olan ölüme bağlı olan tasarrufun infaz edildiği tarihten itibaren tenkisi istenebileceği, karşı davanın açıldığı tarih itibari ile ise infaz edilen tasarruf olmadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir....

            Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile  kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tâbi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur....

              Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....

                (TMK m.564) Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu