Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı ... kararı temyiz ettikten sonra davalının ... 9. Aile Mahkemesi'ne verdiği 12.02.2018 tarihli usulüne uygun imzalı ve kimlik tespiti yapılmış dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dilekçe Dairemize gönderilmiştir....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan, mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Davacı tarafın talep ettiği dönem içinde yer alıp mal rejiminin sona erdiği tarihten (boşanma dava tarihi) sonraya sarkan 03.12.2008-11.09.2012 tarihleri arası elde edilen kira geliri üzerindeki alacak isteği genel hükümlere dayalı olup, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge birlikte değerlendirildiğinde ret kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, bu kısım yönünden davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      Dava, boşanmış eşler arasında görülen mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce ve gerekse yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sonraki dönemde, eşlerin birbirinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan hakları, ayni hak olmayıp şahsi hakka dayalı alacak (şahsi hak) hakkıdır. Yani her iki durumda da malın kendisi değil, mala yapılan katkı payı alacağı veya edinilmiş mallara yapılan katılma alacağı istenebilir (7.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK.nun 227/1, 231, 236/1.m). Somut olayda; davacı eş vekili, şahsi hak niteliğindeki alacak isteğinde bulunmaksızın, mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptaliyle ½ oranında tescili isteğinde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek tapu iptali ile tescil isteği hakkında kabul kararının verilmesi doğru olmamıştır....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; eşler ... 2. Aile Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2015/150-356 Esae-Karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma ile sona ermiştir. Buna göre, Mahkemece, boşanmaya karar veren ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gözardı edilerek, davanın yazılı gerekçeyle yetki yönünden usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak, ayrıca ziynet ve ev eşyalarının bedellerinin tahsili isteğine ilişkin olup, Mahkemece mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak yönünden davanın reddine, ev eşyaları bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları ile ilgili davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkin kabul edilen kısımla ilgili olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ... ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair Isparta Aile Mahkemesinden verilen 09.06.2011 gün ve 413/520 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına trafik siciline tescil edilen 06 AD 8445 plakalı aracın alımına vekil edeninin gerek maaş geliri gerekse de bilezikleriyle katkıda bulunduğunu açıklayarak fazla hakları saklı tutularak 1000 TL.nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 11.04.2011 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesiyle talebini 22.000 TL.ye yükseltmiştir....

              Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davacılar vekilinin ve davalı mirasçıları vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacıların talebi, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak hakkı olup, bu alacak istemi yönünden eda hükmü yerine yazılı gerekçeyle tespit kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep edilen ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacılarda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu olduğu gözetilerek; muris...'ın katkı payı alacağı yönünden davacıların tespit edilecek alacak haklarına dair eda hükmü tesis edilmelidir....

                Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için, muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır, Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise; davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekir....

                Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

                  Sözleşmeyle başka rejim seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği 13.09.2010 ölüm tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi müteveffanın ölüm tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/son). TMK'nun 235/1. maddesi hükmüne göre; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılır. Dava; ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu