Davalılar; vasiyetnamenin düzenlenmesinde muvazaa olmadığı gibi hile de bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; TMK.nun 557.maddesindeki vasiyetnamenin iptaline ilişkin şartlar oluşmadığı ve ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Davacılar dava dilekçesinin açıklamalar bölümünün 5.fıkrasında “vasiyetname içeriğinden de açıkça anlaşılan ölüme bağlı tasarruflar ile davacıların kanuni ve saklı paylarından dahi mahrum kalmış bulunmaktadır” denilmiştir.HUMK'nun 76.maddesi uyarınca, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. Davada, mahfuz hisseye müdahale edildiği belirtilerek işlemin iptali talep edildiğine göre, tenkise ilişkin talep de bulunduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir....
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalı, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılmış ise, vasiyetnamenin tenfizi talebi reddedilmemeli, vasiyetnamenin iptali davasının sonucu beklenerek, oluşan sonuca göre karar verilmelidir....
Mahkemece; vasiyetnamenin düzenlenmesindeki amacın ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, ölüme bağlı tasarrufun bir türü olan vasiyetnamenin iptal sebepleri, TMK. nun 557. maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Somut olayda; davacı taraf, bu iptal sebeplerinden zorlamaya (ikrah) dayanmış ise de; bu iddiasını ispat edememiştir. Şu durumda mahkemece; vasiyetnamenin iptali için bir sebebin bulunmadığı gözetilerek iptal isteminin reddi ile davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü tenkis talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli ve 2011/204 Esas, 2014/592 Karar sayılı kararıyla; vasiyetnamenin tenfizine yönelik olarak açılan asıl davanın kabulüne, karşı davada vasiyetnamenin iptaline yönelik açılan davada ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirecek sebeplerin dava konusu vasiyetnamede gerçekleşmediğini vasiyetnamenin öngörülen şekil şartlarına uygun düzenlendiğini, vasiyetnamenin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı Ummuhan Özdemir temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 23.10.2017 tarihli ve 2016/4679 Esas, 2017/14450 Karar sayılı ilamında; a....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin vasiyetnamenin iptali istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyet yoluyla mirastan ıskat senedinin iptali isteğine ilişkindir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1.2. ve 3.bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin iptali sebebiyle açılan bu davada verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, vasiyetnamenin iptal sebepleri kanunda gösterildiğini, vasiyetname kanunda belirtilen şekil şartlarına aykırı yapılmış ise iptali istenebileceğini, dava dosyasında görüleceği üzere dava konusu edilen vasiyetnamede , iptal sebeplerinin hiç biri bulunmadığını, vasiyet bırakan muris doktor olduğunu, vasiyetnameyi noter huzurunda gerçekleştirdiğini, vasiyetname içeriği itibari ile hukuka aykırı olmadığını, şekil şartlarına uyduğunu, bu sebeple iptal edilmemesi gerektiğini, davacılar her ne kadar iş bu davayı açmışlarsa da söz konusu davada hukuki menfaatleri bulunmadığını bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; vasiyetnamenin hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali istemine ilişkindir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
TMK'nun 557.maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı(tahdidi) olarak belirtilmiş, dava konusu vasiyetnamelerin iptali yönünden maddedeki iptal sebepleri gerçekleşmediğinden mahkemece vasiyetnamelerin iptali talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tenkis hesabı yapılırken vasiyetnamelere konu edilen 38 nolu ve 116 nolu daireler ile birlikte davalı ...'ye ait 118 nolu daire ve yine davalı ...'nin muris ...'den noter devir sözleşmesi ile 17.09.2002 tarihinde satın aldığı 34 VH 0050 plakalı aracın değerleri hesaplanmıştır....