"; Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır....
TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada toplanan delillere göre vasiyetnamenin iptali sebebi bulunmadığı için buna yönelik davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....
Mahkemece; davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; muris tarafından düzenlenen vasiyetname ile davacıya taşınmaz vasiyet ettiği, vasiyetnamenin açılarak okunduğu, dava tarihinden sonra davalılarca tenkis talebiyle dava açıldığı, karar tarihi itibariyle verilen kararın kesinleşmediği görülmektedir. Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir....
düzenlenen mirasçılıktan çıkarmanın iptali, bu talebi de kabul edilmediği takdirde saklı payı oranında vasiyetnamenin tenkisini talep etmiş, mahkemece, davalıların, davacının saklı payını almasına yönelik bir itirazları bulunmadığı yönündeki beyanları dikkate alınarak, dava konusu vasiyetnamenin mirastan ıskata yönelik tasarrufunun iptali ile ...1 Noterliği'nin 09/02/2011 tarih ve 1285 yevmiye no'lu vasiyetnamesinin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin murisi İhsan Temiz' in 21.11.2000 tarihli el yazısı vasiyetname ile davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığını, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte, murisin akıl sağlığının yerinde olmadığını, çıkarma sebebinin TMK.' nun 510. maddesinde sayılan şartlardan olmadığını, belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ayrıca mirasbırakan tarafından yapılan her türlü kazandırma tenkise tâbi olmayıp, ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmaların tamamı tenkise konu olurken, sağlararası kazandırmalar sınırlı olarak tenkise tâbidir. Bu açıdan tenkise tâbi kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan kazandırmalar ve sağlararası işlemle yapılan kazandırmalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Mirasbırakanın saklı payı ihlal eden ölüme bağlı kazandırmaları mutlak anlamda tenkise tâbidir. Kazandırmanın mirasçı ya da üçüncü kişiye yapılması arasında fark bulunmadığı gibi bu anlamda ölüme bağlı tasarrufun vasiyetname veya miras sözleşmesi şeklinde yapılması arasında da fark bulunmamaktadır. TMK’nın 561. maddesine göre “Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tâbi olur....
Kural olarak, muris, ölüme bağlı tasarruf ile mirasçı atayabilir veya muayyen mal vasiyetinde bulunabilir (TMK m. 516-517-519). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598/2. maddesinde "Mirasçı atamaya ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye Sulh Mahkemesince atanmış mirasçı olduğunu gösteren bir belge verilir", 598/4. maddesinde "ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava hakkı saklıdır" hükümleri yazılır. TMK'nın 599. maddesi uyarınca atanmış mirasçılar da mirası miras-bırakanın ölümü ile kazanırlar. Bu kişiler Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kendilerine mirasçılık belgesi verilmesi ile vasiyetname konusu hakkın kendi adlarına geçirilmesini sağlayabilecektir (Tapu Tüzüğü m. 21). Somut olayda, davacının dayandığı vasiyetnamenin açılması işlemi tamamlanmış ve uyuşmazlık Yargıtay'dan geçerek sonuçlanmıştır....
Mahkemece; Ölüme bağlı tasarrufun iptali sebepleri oluşmadığından davacının vasiyetnamenin iptali ve tapu iptal tescil talebinin reddine, davacının tenkis talebinin kabulü ile, davalı ...'ın tercihini davacıya malı devrederek tazminat almak yönünde kullanması nedeniyle mahkememizce hesap bilirkişisine tespit ettirilen sabit tenkis oranı 0,1229222736 ile tenkise tabi tasarrufların güncel değeri (.../.../2012 tarihi itibariyle) toplamının çarpımıyla elde edilen (165.079,30 TL x 0,1229222736) ....291,92 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının tescil talebi olmadığından vasiyetnameye konu taşınmazların tenfizi hakkında davalının dava açma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. . Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.y. ....md.)...
Mahkemece; dinlenen tanık beyanlarından ve özellikle murisin boşanma davasından feragat ettiğine ilişkin beyan dilekçesinin içeriğinden vasiyetnamenin aksi beyanlarda bulunduğu, vasiyetnamenin murisin özgür iradesini yansıtmadığı, boşanma davasından feragat dilekçesinin, vasiyetnameden dönmüş olduğunu gösterdiği,vasiyetnameyi çocuklarının baskısı altında yaptığı,eşine dönünce vekaletnameyi azlettiği sonrasında davacı eşine kendisine ait maaşı tahsil etmek ve banka işlemlerini yapmak için vekaletname de verdiği gerekçesi ile davanın kabulü ile ... 2. Noterliğinin 30.01.2009 tarih ve 02651 yevmiye sayılı vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, murisin aldatma, korkutma, baskı ve zorlama altında vasiyetname düzenlediği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisi istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....