Ancak, dosyada mevcut ve dava konusu el yazılı vasiyetnamenin incelenmesinden; Vasiyetnameye muris tarafından "Bu vasiyetim eşimin evlenmemesi şartı ile geçerlidir" şeklinde bir şart konulduğu görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "ölüme bağlı tasarrufların çeşitlerini" düzenleyen 515. maddesinde "...Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruflarını koşullara veya yüklemelere bağlayabilir. Tasarruf hüküm ve sonuçlarını doğurduğu andan itibaren, her ilgili koşul veya yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir. Hukuka veya ahlâka aykırı koşullar ve yüklemeler, ilişkin bulundukları tasarrufu geçersiz kılar....
Davalı tarafından, davacı aleyhine açılan vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verildiği, ancak karar tebliğe çıkarılmadığı için kesinleşmediği görülmüştür. Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf ile hukuka ve ahlaka aykırı olmamak koşulu ile kanuni ya da atanmış mirasçılar lehine belirle mal vasiyet edilenlere, birşey yapmak ya da yapmamak şeklinde; kendisi ve üçüncü kişiler yararına alacak hakkı doğuracak şekilde mükellefiyet yükleyebileceği gibi, tasarrufu bu şarta da bağlayabilir. (TMK. m. 515) Bu şart mirasbırakanın ölümünden önce tahakkuk edecek bir şart olabileceği gibi, ölümünden sonrasına ilişkin bir şartta olabilir. Şarta bağlı olarak lehine mal vasiyet olunan şahsın, bunu kazanabilmesi için tasarrufta öngörülen şartın gerçekleşmesi gerekir. Başka bir ifade ile, şart gerçekleşirse ölüme bağlı tasarruf hüküm ifade eder. (BK.m. 149/2)Aksi halde, tasarruf hiç bir hüküm meydana getirmez....
tanığın huzurunda yapılıyor olması olduğunu, tanıklar, vasiyetçinin ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil olduğunu ve vasiyetnamenin huzurlarında yapıldığını şerh verip, vasiyetnameyi imzalayacağını, mirasbırakan Fatma Yüksel Erçetin'in yaptığı resmi vasiyetnamede ayrıca bu usuli şartlara da riayet edilmediğini, bu durum vasiyetnamenin geçerli olmadığının ayrıca başkaca bir ispatı olduğunu, açıkladıkları ehliyetsizlik hususu ve şekil şartlarındaki eksiklikler dava konusu olan vasiyetnamenin tamamen geçersiz olduğunu ve ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirdiğini, müvekkillerinin mirasbirakanın yasal mirasçıları olmaları dolayısıyla işbu iptal davasını açmakta hukuki yararları bulunduğunu, müvekkillerinden mal kaçırmak amacıyla mirasbırakanın davalı tarafından yönlendirmesi sebebi ile yapılmış olan söz konusu ölüme bağlı tasarrufun iptali gerektiğini bildirerek 29.12.2008 tarihinde Noter Uwe Kalberer huzurunda düzenlenen ölüme bağlı Tasarrufun usüle aykırı düzenlenmiş olunan vasiyetnamenin...
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.112015 gününde verilen dilekçe ile ölüme bağlı tasarruf (vasiyetnamenin iptali ve tenkis) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Muris İbrahim Karaağaç'ın mirasçılık belgesine dosya içerisinde rastlanılamadağından ilgilisinden temin edilerek, Dairemize gönderilmesi üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Noterliği’nin 25/08/2009 tarih ve 3.../2009 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;muris tarafından ...’da tanzim edilen vasiyetnamenin iptali,olmaz ise tenkisi ist...e ilişkindir. Hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukuna veya o hukuki işl... esası hakkında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. (MÖHUK madde7 ) Yine, 5718 sayılı MÖHUK'nun “miras” başlıklı 20.maddesinin 4.bendi “ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı ... 20/4.maddesi ve 7.maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup; ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir....
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, muris bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. Somut olayda; 06/12/2012 tarihli vasiyetnamede bahsedilen ıskat sebeplerinin varlığı ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Buna göre; davalılar, mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK’nın 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilmeli, davacının; saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmelidir....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların murisi İhsan'ın 21/11/2000 tarihli el yazısı vasiyetname ile davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığı, murisin 25/04/2005 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.TMK.'nun 510.maddesine göre; mirasçı, mirasbırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasbırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse miras bırakan ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir....
TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562). Tenkis kavramı ise, indirme, azaltma veya eksiltme anlamına gelmektedir. TMK’nın 560’ıncı maddesi ve devamı hükümlerinde düzenleme alanı bulan tenkis davası ise, miras bırakanın, saklı payı ihlâl eden sağlar arası veya ölüme bağlı kazandırmalarının, yasal sınıra indirilmesini sağlayan yenilik doğurucu nitelikte bir davadır (Nar, A.: Türk Miras Hukukunda Tenkis, On İki Levha Yayınları, İstanbul 2016, s.14 vd.). Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, tenkis davasının konusu, miras bırakanın, saklı paylı mirasçı/mirasçılarının saklı payını ihlal eden ölüme bağlı ve sağlar arası tasarruflarıdır. Esasında kural olarak miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları tenkise tabidir....
Somut olayda, davacı tarafça murisin okuma yazması olmadığı, vasiyetnamenin TMK'nın 535. Maddesindeki koşulları taşımadığı, gerek vasiyet eden gerekse tanıklar yönünden vasiyetnamenin şekle aykırı olduğunun iddia edildiği, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkise karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....