için Kocaeli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/95 Esas sayılı dosyası ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali davası açıldığını, davalılar T4 T5 ve T4 tarafından, mirasçı atandığı el yazılı vasiyetnamenin iptali amacıyla Kocaeli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/352 Esas sayılı dosyası ile el yazılı vasiyetnamenin iptali davası açıldığını, Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Davası ve El yazılı Vasiyetnamenin İptali davaları; Kocaeli 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/95 Esas sayılı dosyası ile birleştiğini, yargılama sürecinden geçerek davacının atanmış mirasçılığı kesinleştiğini usule ve yasaya uygun olan mahkeme kararının onanması gerektiğini belirterek davalı tarafın istinaf taleplerinin reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacılar,davalılar ile noterde 19.4.2007 tarihinde mirastan feragat sözleşmesi imzaladıklarını,bu sözleşmeye göre davalıların ... mevkii 254 parseldeki iki katlı evi davacılardan baba ...’a ölünceye kadar bakmaları karşılığında diğer kardeşlerin sahip oldukları miras haklarından feragat ettiklerini, ancak davalıların davacı ...’a bakmadıkları gibi anneleri olan ... ’ın vefatından sonra davacı ... ile oturdukları 254 parseldeki evden taşındıklarını belirterek miras sözleşmesinin iptali ve davacılara mirasçılık hakkının tanınmasını istemişlerdir....
Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan F... E..., L.. D.. ve B.. Ş..'e ilişkin mirastan feragat kararı değerlendirilerek, mirastan feragat eden mirasçıların paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması hatalı olmuştur. Somut olayda, murisin eşi F... E.., kızları L.. D.. ve B.....
Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde mirasbırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir....
bağlı tasarrufa bağlı davalar bölümünde miras sözleşmesinin iptali, mirasçılıktan çıkarma, mirasçılıktan çıkarmanın iptali, mirastan feragat durumunda geri verme istemi davaları olduğunun görüleceğini, düzenleme şeklinde noterden yapılması halinde geçerli kabul edilen bu durumun ancak ölümden sonra aleyhine düzenleme yapan kişi tarafından iptali mahkemeden istenilmesinin mümkün iken tasarrufta bulunanın sağlığında işbu çıkarma davasını açmasının mümkün olmadığını kabul etmenin yerinde olmadığını, çoğun içinde her zaman azın da olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin gönderme kararında, mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalardan yalnızca tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunduğu, dolayısıyla sadece mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davalar ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemli davalar hukuki mahiyetleri itibariyle tamamıyla aynıdır. Bu iki davanın farklı davalar gibi düşünülmesi ve iş bölümü kararında birinin adına yer verilmediği gerekçesiyle ilgili Dairenin görev alanına girmediğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararındaki temel amacın ve düzenleme şeklinin mirastan feragat sözleşmesiyle ilgili davaların 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/07/2014 NUMARASI : 2012/657-2014/425 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2010 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. 2.2.Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, mirasbırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür. 2.3.Mirastan feragat sözleşmesinin hükümleri özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemlidir. Çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimse, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olur, mirasçı sıfatını kazanamaz. Bu husus Medeni Kanunumuzun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edilmiştir. 3....
Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan H.. D..'na ilişkin mirastan feragat kararı değerlendirilerek, mirastan feragat eden mirasçının paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması hatalı olmuştur. Somut olayda, murisin çocuğu H.....
Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) hakkında vasiyetname hükümlerinin uygulanacağına yönelik bir hüküm mevcut değildir. Bu nedenle vasiyetname ile ilgili olarak teslim görevi ve alınacak önlemlere ilişkin Türk Medeni Kanununun 595. ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Türk Medeni Kanununun 596. madde hükümleri uygulanamaz. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hâkimine gönderilmesinin, açılıp okunmasının gereği bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davada dayanılan sebeplerden birisinin ehliyetsizlik olması durumunda, kamu düzeniyle ilgisi ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkması bakımlarından ilk önce ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması asıldır....