ın ilk prim kesintisini takip eden aybaşından l.l.200l tarihine kadar olan sürede 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti ile ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının miras bırakanın 1.4.1995- 1.1.2001 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve davacıya prim borcunun yatırılması halinde ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar vermiştir. Sigortalılık süresinin tesbitine ilişkin hüküm doğrudur, ancak ölüm aylığı yönünden kurulan hüküm aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile kesilenlerin de kanuni faizi ile birlikte iadesine, her ölüm aylığı ve ölüm gelirinin birlikte ödenmemesi halinde fazla olan ölüm aylığının bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ölüm aylığını kesen Kurum işleminin iptali, ölüm aylığının 01.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili, ölüm aylığı ve gelirlerinden fazla olanın tamamının az olanın yarısının bağlanması gerektiğinin tespiti ile 01.10.2003-20.07.2007 tarihleri arasında yersiz ödenen kısmın mahsubu istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 02/12/2011 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ile ölüm aylığının bağlanmasına, hak edilen ölüm aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Usul bakımından, nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekirken tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi, 04.07.2007 tarihli duruşma tutanağının birinci sayfasında zabıt katibinin imzasının bulunmaması, Esas bakımından, nüfus kütüğünde kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespitine ilişkin davalarda, kişinin ölü olduğuyla birlikte ölüm tarihinin de tespiti gerektiği halde, sadece ölü olduğunun tespitine karar verilerek ölüm tarihine ilişkin her hangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.08.11.2010 (Pzt.)...
in Tarım ... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkin olmasına karşın hüküm fıkrasında miras bırakanın adından söz edilemeyerek davacının sigortalılığının tespitine karar verilmesi doğru olmadığı gibi miras bırakanın veraset belgesine göre ölüm tarihi olan 09.08.2005 tarihine kadar sigortalılığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken dava tarihi olan 16.05.2006 tarihine kadar tesbit kararı verilerek ölüm tarihinden sonraki süreyi de kapsar şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm düzeltilerek onanması H.U.M.K.'nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıdaki gerekçelerle hükmün fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine " Davacının miras bırakanı ...'...
Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; terekenin aktifi ve pasifinin belirlemesi amacıyla murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin davalıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılması gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; muris ...'...
CEVAP Davalı Kurum vekili, davacının baba üzerinden16.09.2015 tarihinde ölüm aylığı tahsis talebinde bulunduğunu, 10.03.2016 tarihli Kurum yazısı ile, davacının ölüm aylığı bağlanmak üzere yapılan gelir tespiti incelenmesi aşamasında boşandığı eski eşle berabar yaşadığının tespiti üzerine talebinin reddedildiğini, işbu işlemin iptali için açılan davada ise verilen red kararının Yargıtay onaması ile kesinleştiğini, kesinleşmeyi takiben davacını talep ettiği dava konusu ölüm aylığının ise kesinleşmiş Mahkeme kararı gereği reddedildiğini, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
dan dolayı ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine” ibaresinin silinerek, yerine, "Davacılara 01/09/2012 tarihinden itibaren iş kazası nedeni ile ölen çocukları Tolga Bal'dan dolayı bu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 23.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, sigortalı hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....