Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 01.02.1965 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 01.02.1983 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisi isabetli görülmemiştir. b-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.5.2008 gün ve 10-370/410 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu tip hizmet tespiti davalarında,davanın kısmen reddine karar verilmesi halinde davalı kurum lehine de ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, sadece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak yukarıda belirtilen dönemlere ilişkin süreler dışlanmadan karar verilmesi isabetsizdir. 3- 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ölüm tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Davanın miras hukukunu ilgilendiren niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        adlı kişinin öldüğü ileri sürülerek ölüm tarihinin tespiti istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava Türk Medeni Kanununun 29. maddesi gereğince bir kimsenin öldüğünün tespiti istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde " kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69'uncu maddesinin 3'üncü bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ölüm Tarihinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin nüfus kaydında sağ görünen İ....'nın 31.12.1972 tarihinde öldüğünün tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; öldüğünün tespitine karar verilmesi istenilen kişinin 04.06.2014 tarihinde vatandaşlıktan çıktığından, nüfus kaydının kapatıldığı, ölüm tarihinin bilinmeyen şeklinde kaydedildiği anlaşılmaktadır....

            Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54 üncü maddesinde,01.04.1981 tarihinden önce malullük,yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) bendi uygulanmaz” hükmü mevcuttur. Eldeki davada, davanın kabulüne ilişkin verilen karar yerinde olmakla birlikte; 26.10.1977 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespiti talepli davada, sigorta başlangıcı tarihinin 26.10.1977 tarihi olduğunun tespiti yerine yasanın 60/G maddesinin uygulanarak davacının 18 yaşını ikmal ettiği tarih olan 04.06.1981 tarihinin, sigorta başlangıcı olduğunun tespitine şeklinde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. VII....

              Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 10.04.1966 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 10.04.1984 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 11.11.1982 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  SONUÇ: Hükmün 1 no’lu bendinin silinerek, yerine, ''Davacının davasının KABULÜ ile; Davacının Kilis Orman İşletme Müdürlüğünde 20.10.1983 tarihinde 1 günlük süre ile çalıştığının tespiti ile, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin davacının 18 yaşını doldurduğu 01.02.1984 tarihi olduğunun tespitine, bu tarihten önceki maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edilmesine” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu