a ölüm aylığı bağlandığı 27.5.1986 tarihli 2829 sayılı yasanın 8. maddesine göre "ölüm halinde ilgililere hizmet süresinin sonuncusunun tabi olduğu Kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanacağı hükmüne göre hak sahiplerinin sonuncu Kurum olan Bağ-Kur tarafından da ölüm aylığı bağlanması üzerine 2010 yılı Şubat ayı itibariyle ölüm aylığı almaya devam edildiğine, 2829 sayılı Yasa gereğince her iki Kurumdan ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanmasının mümkün olmadığı nazara alınarak yersiz bağlanan SSK tarafından bağlanmış ve ödenmiş olan ödemelerin istemiyle ilgili Kilis İcra Müdürlüğünün 2008/2698 Esas sayılı takip dosyasına davacının itirazının iptali ile takibin devamı ve % 40 inkar tazminatı istendiği görülmüştür. Davalının iade ile yükümlülüğünün kapsamı dava tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 96. maddesine göre belirlenmelidir....
K A R A R l- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacının miras bırakanının 1479 ... sigortalılık süresinin tesbiti, 21.8.2001- 14.5.2002 tarihleri arasındaki ... sigortalılık süresinin iptali ile prim borcu bulunmadığının tespiti ve l.l.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının miras bırakanının 5458 sayılı Yasa uyarınca yaptığı prim ödemelerinin geçerli olduğu kabul edilerek sigortalılık süresi tespit edilmiş ancak davacının ölüm aylığı hakkında bir karar verilmemiştir....
I-İSTEM: Davacı, eşinden ölüm aylığı aldığını, babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanmasına dair talebinin davalı Kurum tarafından red edildiğini belirterek, aksine kurum işleminin iptali ile babası üzerinden ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum vekili, kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI “Davanın kabulü ile 1- Davacının 3/370474 tahsis numaralı müteveffa babası ...'ten dolayı ölüm aylığı bağlanması yönündeki talebine ilişkin davalı kurum tarafından tesis edilen 19/03/2019 tarih ve 60991618-205.03.01-E.4358193 sayılı işleminin iptaline, 2- Davacının 3/370474 tahsis numaralı müteveffa babası ...’ten dolayı 11/03/2019 tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, 11/03/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak ölüm aylığının davalı kurum tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,,.” dair hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ihya işleminin geçerli olduğunun tespiti ve ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Toptan ödeme yapılmak suretiyle tasfiye edilen davacının murisine ait hizmetlerin ihyasına ilişkin olarak kısıtlayıcı bir süre bulunmadığı ve bu nedenle ihyanın geçerli olduğuna ilişkin Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik yoksa da; Kurum tarafından, ihyanın geçersiz sayılarak, buna ilişkin ödemenin davacıya iade edilmiş olması nedeniyle, ilk ödemeyi takip eden aybaşı itibariyle bağlanması isabetsiz bulunmuştur....
Somut olayda 26.7.2007 tarihinde ölen sigortalının aylığının tamamının eş ve iki çocuğuna bağlandığı geriye artan bir meblağın kalmadığı, ölüm tarihi itibariyle davacıya bu nedenle ölüm aylığı bağlanmadığı sigortalının tahsis dosyasından anlaşılmaktadır. Ancak ,yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 5754 sayılı Kanun ile değişik 34/d bendi uyarınca anne ve babanın 65 yaşın üzerinde olması halinde anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin altında olması halinde artan hisseye bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanması öngörülmüş olup ,65 yaşın üzerinde olan ve gelir ve kazancı bulunmayan davacıya ilgili Yasa gereği ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi yerinde ise de , 5510 sayılı Yasanın yürürlüğüne ilişkin 108 maddesinin d bendi uyarınca 34.maddenin yürürlük tarihi 1.10.2008 olduğundan aylık başlangıcının 1.10.2008 tarihi yerine 1.4.2008 tarihi olarak tespit edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, 506 sayılı Yasa’nın 65. maddesine göre davacının 554 gün üzerinden askerlik borçlanması yapabileceğine dair verilen hüküm yerinde ise de, davacının ölüm aylığı talebi atiye bırakıldığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken “yasal koşullar henüz oluşmadığından” reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasının 3. bendindeki “yaşlılık aylığı koşulları henüz oluşmadığından bu yöne ilişkin istemin reddine” sözcüklerin tümünün silinerek yerine; “ölüm aylığı talebi atiye bırakılmış olduğundan bir karar verilmesine yer olmadığına” sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 01.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, vefat eden eşinden ölüm aylığı almakta iken babasından da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, 13.08.1996 tarihinde ölen eşinden dolayı ölüm aylığı alan davacının, aynı zamanda 18.08.1990 tarihinde ölen babasından dolayı da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen koca ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacı kız çocuğunun babasından dolayı da ölüm aylığına müstahak olduğunun tespiti ile fiilen ölüm aylığı bağlanana kadar biriken ölüm aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin ( kapatılan ) 19/04/2018 tarihli ve 2016/19277 E.-2018/4116 K. sayılı bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulü ile “1-) Davalı kurumun 20/10/2015 tarih 61002763 sayılı işleminin iptaline, 2-) Davacının talep gibi 01/06/2015 tarihinden itibaren 30/04/2016 tarihine kadar ay be ay işlemiş yasal faizi ile birlikte kocasından ölüm aylığı alması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-) 01/05/2016 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmış ve devam etmekte olduğu anlaşıldığından bu döneme ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına,” şeklinde karar verilmiştir....
Ancak; Mahkemece ölüm aylığı bağlanması istemi yönünden bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Yasa'nın 32. Maddesine ölüm aylığı bağlanma koşulları düzenlenmiş olup anılan maddeye göre ;'' a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır....
K A R A R Dava, davacıya ölüm aylığı bağlanabilmesi için murisinin hizmetlerinin birleştirilmesinin zorunlu olmadığının tespiti ile davacıya murisinin ölüm tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir Mahkemece,davanın kabulüne, davacı murisi Ahmet Şıvgın'ın bağkur hizmetleriyle 506 sayılı yasaya tabii hizmetlerinin birleştirilmesinin zorunlu olmadığının tesbitine, davacıya 506 sayılı yasa uyarınca başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan, bulunmuş ise talep tarihi belirlenmeden ve hükümde belirtilmeden, hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde başvuru tarihinden başlamak üzere denilerek davacıya ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının tahsis talebinde bulunup bulunmadığını araştırmak, talep yok ise dava tarihini esas alarak karar vermekten ibarettir....