GEREKÇE : Dava, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı eşinden aldığı ölüm aylığının yanı sıra 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasından da ölüm aylığı tahsisi talebini reddeden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 5510 sayılı Yasa'nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı ayrı ayrı tüzel kişiliğe sahip ve ayrı ayrı yasalara göre sosyal güvence sağlayan Kurumlardır. Kurumlar ve sigortalılar (iştirakçiler) ayrı olduğundan her Yasa kendi sigortalıları bakımından hüküm ifade etmektedir. Açıkça atıf yapılmadıkça diğer yasa hükümleri dikkate alınamayacağından, bir sigortalının eşinden ölüm aylığı alması halinde babasından (veya annesinden) da ölüm aylığı alması olanaklıdır. 506 sayılı Kanunun 29/07/1973 tarih ve 4958 sayılı Kanunun 35....
"İçtihat Metni" Davacı, babasından ve eşinden dolayı hak kazandığı ölüm aylığının bağlanmasının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, 23.07.1990 tarihinde vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alan davacının, aynı zamanda, 27.03.1982 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulü ile aksine Kurum işleminin iptaline karar vermiştir. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında iken vefat eden eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....
Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin ölüm tarihi olan 13.03.2013 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir....
Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin ölüm tarihi olan 20/11/2013 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın “Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazasında vefat eden çocuğundan dolayı ölüm geliri ve ölüm aylığı bağlanan ve sonradan ölüm aylığını iptal eden kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazasında vefat eden çocuğundan dolayı ölüm geliri ve ölüm aylığı bağlanan davacının, sonradan ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir....
usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle müvekkilinin murisi Hikmet Güvenç'in ölümü nedeniyle hak sahibi olan müvekkiline ölüm aylığı bağlanmasını, ölüm aylığına ilişkin talebin kabul edilmemesi durumunda davalı kuruma ödenen primlerin ölüm toplu ödemesi kapsamıda müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in ölüm aylığı bağlanması talebinin reddine dair işleminin iptali ile İ..... iptal edilen 01.04.1999-25.11.2003 tarihlerinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti, davacı N.. Ç..'in 07.06.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ve ödenmesi gereken aylıkların faizleriyle birlikte ödenmesi gerekitğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacılar murisi .... 01.04.1999 - 01.06.2001 tarihleri arasında kurumun tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, 01.06.2001 - 25.11.2003 tarihleri arasında kurumca sigortalılığı kabul edilmiş olduğundan bu süreler yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı N.. Ç..'in ölüm aylığı başvuru tarihi olan 07.06.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine, ödenmeyen ölüm aylıklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren davalıdan tahsili ile davacı N.. Ç..'in ödenmesine, karar verilmiştir....
nın 11/07/1998 tarihinde vefat etmesi sonucu hak sahibi eşi olan davacının 16/05/2007 tarihli dilekçesine istinaden 01/06/2007 tarihinden itibaren bağlanan ölüm aylığının ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 01/08/1998 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespiti, bunun kabul edilmemesi halinde başvuru tarihi olan 10/05/2007 tarihinden geriye doğru 5 yıl düşülerek, 01/06/2002 ile 31/05/2007 arasındaki ölüm aylıklarının ödenmesi istemine iilişkindir....
Dava konusu olayda, davacılardan ...’ın 09.06.1995 tarihinde başvurusunun olmadığı, 06.09.1995 tarihinde başvuruda bulunanın ölüm gelirine hak kazanamayan davacı ... olduğu, davacı ...’ın 23.02.2005 tarihinde ölüm aylığı talep ettiği, Kurumca şartları oluşmadığı gerekçesi ile ölüm aylığı talebinin reddedilerek ölüm toptan ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Muris Raif Azar’ın toplam 809 gün sigortalı çalışması olması karşısında, davacı ...’ın 23.02.2005 tarihli ölüm aylığı talebi ile ilgili red kararı verilmesine ilişkin Kurum işlemi doğrudur. Ancak ölüm aylığı talebinin aynı zamanda ölüm geliri talebini de içermesi nedeniyle, bu talebin ölüm geliri olarak değerlendirilerek bu yönden değerlendirilme yapılmaması hatalı olmuştur. .../......
Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa (5510/4-a) kapsamındaki eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan ...in 22/05/2011 tarihinde, babası olan ...'in 19/02/2000 tarihinde vefat ettiği, her ikisininde 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldıkları, davacıya 01/06/2011 tarihinde eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı, 31/08/2012 tarihinde babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunduğu, Kurumun ise talebi reddettiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir....