WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in nüfus kaydında bekar olarak görünen medeni halininin "Dul" olarak düzeltilmesine diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, davacıların murisi ...'nin annesi olduğuna karar verilecek ve kaydı düzeltilecek olan ... 'in mirasçılarının hakları etkileneceğinden bu kişinin mirasçılık belgesi temin edilip, tüm mirasçıların yöntemince davaya katılımlarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımı ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

    Davacı vekili, davacının 581 parselde 1/4 hissesi olan ...oğlu ölü 'in torunu olduğunu, taşınmazda 1/4 hissesi olan ...kızı ölü...'nin dedesinin kardeşi olduğunu,...'nin bekar ve çocuksuz öldüğünü belirterek ...kızı ölü ...'nin mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyadaki nüfus kayıtları, gönderilen yazılar ve tanık beyanlarıyla davacı ile muris arasında bağ kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7)....

      Mirasçılık ve mirasın geçişi, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan yasal duruma göre belirlenir. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 517. maddesinde "Mirasın ölümle açılacağı", 439. maddesinde "Birinci derecede mirasçıların müteveffanın füruu" olduğu, 439/1 maddesinde, "Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı," 444/2 maddesinde ise "Sağ kalan eşin miras bırakanın ana, baba veya bunların füruu ile birlikte mirasçı olması halinde mirastan 1/4 oranında mülkiyet ile beraber yarısının intifa hakkına ve bunlar da yok ise bütün mirasın mülkiyetine sahip olacağı" açıklanmıştır. Somut olayda; dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre, muris ...'in 21.04.1967 tarihinde evli ve çocuksuz ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ...'i bıraktığı, eşinin de 13.04.1974 tarihinde vefat ettiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 02.07.2015 tarihli cevabına göre ölü.... ve ölü...'den olma...'...

        Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazın 1325 doğumlu ölü ... oğlu ... adına tespit gördüğü, tescil dosyasında da yapılan kolluk araştırmasında 1909 doğumlu 1950 yılında ölü ... isimli bir kişinin bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir....

          a ait olan ... kimlik numarası yazılmış ise de dayanak resmi senedin ve tapunun ayrıca doğum tarihinin kendisine ait olduğunu, dedesi ile isim benzerliği bulunmasına rağmen gerçek malikin kendisi olup 60 yıl önce vefat eden dedesi ... oğlu ... ile ilgisi bulunmadığını beyanla tapuda baba isminin yanlışlığının düzeltilmesini istemektedir. Bu nedenle davacının dayanak resmi senetleri ve revizyon tapu kayıtları getirtilip bu kayıtlardaki nüfus bilgilerinin davacının nüfus kayıtları ile uygunluğu araştırılarak revizyon kayıtların davacıya ait olup olmadığı belirlenip kadastro bilirkişileri ve şahitler keşfen dinlenerek kadastro sırasında malik olarak yazılan şahsın davacı mı yoksa murisi dedesi mi olduğu kadastro tutanağındaki murisin dedesine ait nüfus kimlik numarasının maddi hataya müstenit olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi'nin 2017/6854 Esas, 2018/2229 Karar sayılı ilamı) Baba ve anne olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler duruşmaya çağrılıp dinlendikten sonra oluşacak kanaate göre bir karar vermek, ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilerek, bildirmeleri halinde delillerinin toplanması, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt Düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “Düzeltilmesi” veya “Değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....

            Tapuda kimlik düzeltimi davalarında amaç, tapu kayıtlarında yer alan hatalı nüfus bilgilerinin düzeltimidir. Davacının murisi ... genel nüfus sayımından önce öldüğünden başka bir anlatımla nüfus bilgileri kayıtlarda yer almadığından düzeltim söz konusu edilemez. Mahkemece bu olgu gözetilerek davanın reddi yerine istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 9.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde ölü babası ...'un adının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacı babasının asıl adının ... olmasına karşın nüfus kayıtlarına yanlışlıkla halk arasında lakabı olarak söylenen "..." isminin yazıldığını bildirerek, ölmüş olan babası ...'un adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 239 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisi babasının tapuda “... oğlu ...” yazılı isminin nüfus kaydına uygun şekilde “... oğlu ...” şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı İdare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir....

                  Nüfus kayıtlarına göre, davacının annesi ... 'in evlenmeden önceki soyisminin Peksöz olduğu, evlenmekle Hatır soyadını aldığı anlaşılmaktadır. Veraset ilamında muris ...'nin soyadı olarak yazılıdır. Bozmadan sonra Nüfus Müdürlüğünce gönderilen nüfus kayıtlarında da murisin soyadının olarak yazıldığı görülmüştür. Dosyaya getirilen nüfus kayıtlarında Güvenç köyü 26 Hane'de kayıtlı ... ve ... kızı ...'nin soyisminin kayıtlarda farklı yazılmasının nedeni belirtilmemiştir. Keşifte dinlenen tanık, soyadı değişikliğinin ...'nin eşi tarafından mahkeme kararı ile yapıldığını söylemiş ise de, gelen kayıtlarda bu yönde bir açıklama bulunmadığı gibi mahkemece de bu husus Nüfus Müdürlüğünden sorulmamıştır. Diğer yandan dava konusu taşınmazların geldisini teşkil eden 127 parselin tapulama tutanağının edinme sebebi bölümünde taşınmazın maliki ... oğlu ...'in eşi ... olarak geçmektedir. Oysa, nüfus kayıtlarına göre muris ...'nin anne ismi ...'dır. Bu duruma göre, muris ...'...

                    UYAP Entegrasyonu