Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın anne kaydının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacı ... ile bir kısım davacıların annesi .... (...)'ün annesi ile davacılar ... ve ... 'in nüfustaki .... olan anne kayıtlarının gerçek anneleri olan ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda... , ... , ve ... 'nin anne adının...olarak düzeltilmesi durumunda, ... mirasçılarının hukuku da etkileneceğinden; mahkemece, bekar ve ölü bulunan ...'...

    Eyüp Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.03.1953 tarih ve 1953/23 Esas ve 1953/151 Karar sayılı veraset ilamının, nüfus ve iskan kayıtlarına dayanarak oluşturulduğu, diğer vereselerle birlikte davacılar murisinin isminin ''Hacer'', Hacer' in baba isminin ise ''Ahmet'' olarak yazıldığı görülmüştür. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir." hükmü ile ölüm ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....

    Davacı vekili, davacının 581 parselde 1/4 hissesi olan ...oğlu ölü 'in torunu olduğunu, taşınmazda 1/4 hissesi olan ...kızı ölü...'nin dedesinin kardeşi olduğunu,...'nin bekar ve çocuksuz öldüğünü belirterek ...kızı ölü ...'nin mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyadaki nüfus kayıtları, gönderilen yazılar ve tanık beyanlarıyla davacı ile muris arasında bağ kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 3428 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... kızı ... ..." olarak yazılan murisi annesinin isminin "... kızı ... ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne 3428 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinde yazılı "... kızı ... ..." hanesinin iptali ile nüfus kaydına ... olarak "... kızı ... ..." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir....

        in nüfus kaydında bekar olarak görünen medeni halininin "Dul" olarak düzeltilmesine diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, davacıların murisi ...'nin annesi olduğuna karar verilecek ve kaydı düzeltilecek olan ... 'in mirasçılarının hakları etkileneceğinden bu kişinin mirasçılık belgesi temin edilip, tüm mirasçıların yöntemince davaya katılımlarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımı ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davacının murisi Hasan İbriç oğlu Ali'nin dava konusu taşınmazlarda hissedar Ölü Ali mirasçıları ile aynı kişiler olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş; ancak nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacının murisinin soyadı almadan önce öldüğü, davacının isteminin de tapu kaydında bulunması zorunlu olmayan bilgilere yönelik olduğu anlaşıldığından çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacının talebi mahkememizce tespit davası olarak değerlendirilmiş, Antalya İli Serik İlçesi Yukarı Kocayatak Mahallesi'nde bulunan 237 ve 238 nolu parselde hak sahibi olan ölü Ali mirascıları (Sarı Hasan oğlunun) davacının murisi Hasan ve Arzu oğlu 01/07/1836 doğumlu T.C....

          Mirasçılık ve mirasın geçişi, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan yasal duruma göre belirlenir. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 517. maddesinde "Mirasın ölümle açılacağı", 439. maddesinde "Birinci derecede mirasçıların müteveffanın füruu" olduğu, 439/1 maddesinde, "Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı," 444/2 maddesinde ise "Sağ kalan eşin miras bırakanın ana, baba veya bunların füruu ile birlikte mirasçı olması halinde mirastan 1/4 oranında mülkiyet ile beraber yarısının intifa hakkına ve bunlar da yok ise bütün mirasın mülkiyetine sahip olacağı" açıklanmıştır. Somut olayda; dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre, muris ...'in 21.04.1967 tarihinde evli ve çocuksuz ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ...'i bıraktığı, eşinin de 13.04.1974 tarihinde vefat ettiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 02.07.2015 tarihli cevabına göre ölü.... ve ölü...'den olma...'...

            Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen taşınmazın 1325 doğumlu ölü ... oğlu ... adına tespit gördüğü, tescil dosyasında da yapılan kolluk araştırmasında 1909 doğumlu 1950 yılında ölü ... isimli bir kişinin bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir....

              a ait olan ... kimlik numarası yazılmış ise de dayanak resmi senedin ve tapunun ayrıca doğum tarihinin kendisine ait olduğunu, dedesi ile isim benzerliği bulunmasına rağmen gerçek malikin kendisi olup 60 yıl önce vefat eden dedesi ... oğlu ... ile ilgisi bulunmadığını beyanla tapuda baba isminin yanlışlığının düzeltilmesini istemektedir. Bu nedenle davacının dayanak resmi senetleri ve revizyon tapu kayıtları getirtilip bu kayıtlardaki nüfus bilgilerinin davacının nüfus kayıtları ile uygunluğu araştırılarak revizyon kayıtların davacıya ait olup olmadığı belirlenip kadastro bilirkişileri ve şahitler keşfen dinlenerek kadastro sırasında malik olarak yazılan şahsın davacı mı yoksa murisi dedesi mi olduğu kadastro tutanağındaki murisin dedesine ait nüfus kimlik numarasının maddi hataya müstenit olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde ölü babası ...'un adının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacı babasının asıl adının ... olmasına karşın nüfus kayıtlarına yanlışlıkla halk arasında lakabı olarak söylenen "..." isminin yazıldığını bildirerek, ölmüş olan babası ...'un adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu