Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ÖLÜ KİŞİNİN SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 27 ] "İçtihat Metni" Davacı İbrahim Alankaya ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Karasu Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 18.06.2009 günlü ve 2009/142-168 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2010 gün ve 2010/30997- sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı tarafından açılan davada, babası A...'ın soy isminin nüfus kayıtlarında Köse olarak gözüktüğü bunun karışıklıklara neden olduğu belirtilerek, babasının soy isminin Alankaya olarak değiştirilmesinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 09.10.1951 tarihinde vefat ettiği anlaşılan A...'...

    adına paylı yazıldığını ileri sürüp, anılan parsellere ait tapu kayıtlarındaki malik isminin nüfus kaydına göre “...oğlu ... ” olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı ...; talebin reddini savunmuştur. Mahkemece; talebin kabulüne yönelik verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik bozulmuştur.Mahkemece bozma kararı uyarınca işlem yapılarak taşınmazların tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

      Dava konusu taşınmazın maliki olarak tespit edilen ve tutanağa nüfus cüzdanı sureti yazılan ... ...’ın baba adı, ölü ... anne adı ölü ... olup, cilt 12, hane 19, sayfa 10 no 56 da nüfusa kayıtlı olduğunun yazılı olduğu ve ... kızı ... ... olarak beyanda bulunup parmak bastığı görülmüştür. Davacının murisi baba annesinin nüfus kaydının incelenmesinde ise ... ve ... kızı 1891 D.lu 1973 de vefat eden ... ... olup cilt 29 Hane 19 da nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Murisin taşınmazını ifraz ederek bağışladığını belirttiği çocuklarının adları nüfus kaydı ile örtüşsede mahkemece nüfus cüzdanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Murisin tutanakta belirtilen baba ve anne adı ile nüfus kaydındaki baba ve anne adları aynı değildir. Nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen kişi yani ... ve ... kızı 1315 doğumlu cilt 12, hane 29, sayfa 10, sıra 56 da kayıtlı ... ...’ın kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamıştır....

        Somut olayda davacı, muris babasına ait gayrimenkulün tapu kaydında babasının isminin nüfus kaydına uygun olmadığını belirterek tapu kaydındaki ismin nüfus kaydına uygun şekilde düzelmesini talep etmiştir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan ... ile ... oğlu, 01.07.1901 doğumlu, 20.09.1950 tarihinde vefat eden .. ...’nın maliki olduğu 9 parça taşınmazda nüfus bilgilerinin yer almadığını, 555 parsel sayılı taşınmazda ise ... oğlu yerine ... (ölü mirasçıları) şeklinde hatalı kayıt yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun hale getirilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ıslah ile, davanın tespit davası olduğunu, tapu kayıtlarına murisin nüfus bilgilerinin işlenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin eksik olmasının maddi hatadan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı ... davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi....

            isminin ... olarak düzeltilmesine; SSK bildirgelerindeki ve SSK kayıtlarındaki ... isminin ... olarak düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların murisi olan ...'un ... SSK sicil no ile 01.08.1976-30.12.1992 tarihleri arasında 379 gün SSK lı çalışmalarının bildirildiği, bunlardan ... olarak 1976 yılında 150 gün, ... olarak 1978 yılında 180 gün ve ... olarak 1992 yılında 49 gün yazılı olduğu, nüfus kaydına göre davacı murisinin ... ve ... doğma 20.05.1958 doğumlu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü Hane; 2 Cilt ... Sayfa:26 da nüfusta kayıtlı ... olduğu, 24.07.1993 tarihinde öldüğü, ... Nüfus Müdürlüğüne kayıtlı ... ve ... oğlu 1958 doğumlu ... isimli bir şahsın nüfus kaydının bulunmadığı, ancak ... ve ... olma 1954 doğumlu ... İli ... İlçesi Nüfusuna kayıtlı ... isimli bir kişinin bulunduğu ve 1954 doğumlu ...'in ......

              Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine dair davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Görüldüğü üzere nüfus kayıt düzeltim davaları nüfus siciline kayıtlı olan kişilerin kayıtlarındaki hataların düzeltilmesini amaçlayan davalardır....

              (YHGK, 11/02/1998 gün ve 2- 87/77 sayılı karar) Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur." TKM.39. Md, Nüfus Hizmetleri Kanunun 11. Md." Nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirileceğinden mahkemece nüfus kayıtları getirtilip davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunup bulunmadığı denetlenip, bulunduğunun tespiti halinde dava nedeni ile hukukları etkilenecek kişilerin taraf olarak katılımları sağlanıp, taraflarca gösterilen ve mahkemece resen yapılacak araştırma sonucu elde edilecek kanıtlara göre esas hakkında karar verilmelidir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma yetkisinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....

              ın üç çocuğu olduğunun bilindiği ve nüfus kayıtlarında da bu şekilde göründüğü anlaşılmakla nüfus kaydında kardeşi olarak gözüken ...'ın, gerçekte annesinin ... olduğu ispatlanamadığından, tespit hükmü de kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; mahkemece, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak ... ile ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                un nüfus kaydına göre sağ olduğu anlaşıldığından bu husus araştırılıp sağ ise kendisi, ölü ise tüm mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğundan ve dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirdiğinden, sadece tarafların kabul beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu