Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Dairesi'nin 2020/94308 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacının, davalıya ödünç para açıklaması ile takibe konu 99.000,00 TL'yi banka havalesi yoluyla gönderdiği banka kayıtlarından anlaşılmaktadır....

Davacıların dava dilekçesinde davalıların araç almak için kendilerinden borç para istediklerini, çeşitli tarihlerde farklı miktarlarda toplam 221.854,00 TL borç para verdiklerini, ancak para geri ödenmediğini belirterek eldeki davayı açtıkları, davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları, beyan dilekçeleri bulunduğu, taraf beyanlarında taraflar arasında bir kısım para gönderme işlemleriyle araç devir işlemlerine ilişkin görüşmeler olduğu görülmekle birlikte taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ödünç sözleşmesi olduğu, istinaf dilekçesinde davacılar vekilinin araç satış sözleşmesinden bahsettiği ancak dosya kapsamına göre araç devrinin ödünç olarak gönderildiği paranın tahsili amacıyla yapılmasının istendiği, bu durumda taraflar arasındaki temel ilişkinin ödünç sözleşmesi olduğu, davacıların dava dilekçesinde de açıkça alacaklarının ödünç sözleşmesinden kaynaklandığını belirttikleri anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesine göre; "Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya...

Sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde ise; ödünç veren, ödünç verdiği kuruluşa ortak olmaksızın, faiz yerine bu kuruluşun kârından belirli bir pay alır. Bu sözleşme ile ödünç veren, bir miktar paranın veya diğer bir misli şeyin mülkiyetini belirli bir amaçla kullanılmak üzere ödünç alana devretmeyi; ödünç alanda ödünç verene bu kullanımdan elde edeceği kazanımdan bir pay vermeyi ve süre sonunda aynı nevi ve miktardaki şeyi geri vermeyi yüklenirler. Ödünç alanın, karşılık olarak sonuçtan pay vermeyi yüklenmiş olması, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin karakteristik bir özelliğidir. Sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi; niteliği gereği karma bir sözleşme değil, ödünç sözleşmesinin özel bir türüdür. Bu sözleşmeyi diğer ödünç sözleşmelerinden ayırt eden temel esaslardan ilki, amaç unsurudur. Yani, bu işlemde ödünç alan aldığı parayı işletmek, yani kâr getiren bir faaliyette kullanmakla yükümlüdür. Oysa, ödünçte böyle bir zorunluluk yoktur. İkinci farklılık ise, kârdan pay alma unsurudur....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının eski ilişkilere dayanarak müvekkilden borç para talep ettiğini, müvekkilin iki ayrı tarihte toplam 300.000,00 TL banka havalesi yoluyla para gönderdiğini, ödünç sözleşmesinin yazılı olmasının zorunlu olmadığını, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde para gönderildiği dönemde şirketin borca ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, hayatın olağan akışına aykırılık gerekçesinin yanlış uygulandığını, mahkemenin ikrar tanımında hata yaptığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ödünç para verme iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının eski ilişkilere dayanarak müvekkilden borç para talep ettiğini, müvekkilin iki ayrı tarihte toplam 300.000,00 TL banka havalesi yoluyla para gönderdiğini, ödünç sözleşmesinin yazılı olmasının zorunlu olmadığını, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde para gönderildiği dönemde şirketin borca ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, hayatın olağan akışına aykırılık gerekçesinin yanlış uygulandığını, mahkemenin ikrar tanımında hata yaptığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ödünç para verme iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      nın borç para verme ilişkisine yönelik yeminine başvurulamayacağı ve davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-6100 sayılı HMK'nun 225. maddesine göre “Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin, bir hususu bilmesi, onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.” HMK'nun anılan hükmü uyarınca, davalı ...'ya kocasının davacıdan ödünç para alıp almadığı konusunda bilgisi olup olmadığına dair yemin teklif edilebilir. Mahkemece, aksine düşüncelerle, ödünç ilişkisinin davacı ile muris arasında olması nedeni ile davacıya, davalı ...'...

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın kısmen iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 12/03/2020 tarihli, 2019/228 Esas - 2020/76 Karar sayılı davanın reddine ilişkin kararı, dairemizin 30/09/2020 tarihli, 2020/706 Esas - 2020/658 Karar sayılı ilamıyla ispat külfetinin davalıda olduğu ve yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacının banka hesabından davalının banka hesabına 03/08/2018 tarihinde "ödünç verilen para" açıklamasıyla 4.000,00- TL, 10/09/2018 tarihinde yine "ödünç verilen para" açıklamasıyla 9.855,00- TL miktarında havale yapıldığı görülmektedir....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 29.06.2011 gün ve 2009/241-2011/113 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık ödünç akdinden kaynaklanmıştır. Davalı davadan 2 yıl önce davacının evini boyadığını ancak parasını tamamen aldığını, bunun dışında davacıdan para almadığını belirtmiş, davacı ise davalıya ödünç para verdiğini söylemiştir. Bu haliyle ve mahkemenin nitelendirilmesine göre de, ihtilâf ödünç akdinden kaynaklanan hükme yönelik temyiz itirazları Yüksek 13. Hukuk Dairesince incelenmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın ... Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nın müvekkilinin ricası üzerine davacıya borç para verdiğini ve "emaneten" açıklaması ile para transferi yaptığını, ceza davalarındaki iddiaların haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki değil, ödünç ilişkisi mevcut olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin davacıya karz ilişkisi bağlamında borç para verdiğini, "emaneten ödenen" açıklaması ile gönderilmesinin karz ilişkisini ispatladığını, davacının kendisine gönderilen ödünç paranın farklı bir ilişki ile gönderildiğini ispat etmesi gerektiğini,hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Mahkemece, "Davanın reddine (...) davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,..." karar verilmiştir. Davacı tarafından, davalıya elden bir ay süre ile 40.000 TL ödünç para verildiği, bu paranın davalıdan alınıp kendisine verilmesi talep edildiğine göre dava değeri 40.000 TL dir....

              UYAP Entegrasyonu