WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/760 esas sayılı dava dosyasına konu dava dilekçesinde bu davanın konusu olan taşınmaza ilişkin olarak öncelikle taşınmazın tapu kaydının davacı adına tescil edilmesi, mümkün olmaması halinde ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsilinin talep edildiği,söz konusu davanın yargılamasının halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ... 3. Asliye Hukuk mahkemesindeki davanın sonucunun bu davadaki hükmü etkileyeceği gözetilerek bekletici mesele yapılmak suretiyle sonucunun beklenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer ,davalının tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

    GEREKÇE: Dava, temerrüt sebebiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşme doğrultusunda bağlı kredi olarak davalı bankadan çekilen konut kredi sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda iadesi ve davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti isteklerine ilişkindir....

    Tüm bu açıklamara göre; mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacı ile davalılar murisi Mediha arasında hukuken geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığından mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi yerinde olup, böyle bir durumda, taraflar ancak birbirlerine verdiklerini denkleştirici adalet ilkesine göre geri alabilirler. Somut olayda; mahkemece davaya konu adi yazılı tarihsiz sözleşmede, taraflarca, satış bedelinin kararlaştırılmadığı belirtilerek sözleşmede yer almayan bir bedel esas alınarak hesaplama yapılmış ve dava, bu bedel üzerinden kabul edilmiştir. Oysa, davaya esas alınan tarihsiz adi yazılı satış sözleşmesinde; satışını verdim ibarelerinden sonra hem yazı hem de rakam ile 50.000.000 (elli milyon) TL yazılmak suretiyle satış bedeli, açıkça ifade edilmiştir....

      Dava, resmi şekil şartlarına uyulmadan akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak haksız fesih sebebiyle uğranılan zararın tespiti ve tahsili talebine ilişkindir....

      Davacılar 9.1.1958 tarihli harici satış sözleşmesine dayandıklarından iadesi gereken sözleşmede yazılı 500 liranın denkleştirici adalet kuralı gereğince uyarlanmasının yapılarak, dava tarihine kadar ulaştığı gerçek değerinin uzman bilirkişi veya bilirkişilerce belirlenmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından yararlanılarak kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeniyle belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücüyle aynı miktar paranın geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir....

        Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut verileri tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır....

          U... adına, 25/28 hissesinin 15.03.2007 tarihli satış suretiyle R... U... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davacı ile davalı arasındaki satış tarihinde tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin olarak imzalanan sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.706,Tapu K. 26 ve Noterlik K. 60). Bu nedenle davacı ödediği satış bedelini haksız iktisap kuralları gereğince davalıdan geri isteyebilir. Sözleşme geçersiz olduğu için de tasfiyesi haksız iktisap kuralları uyarınca, denkleştirici adalet kuralı ile hakkaniyet gözetilerek yapılır. Bu bağlamda mahkemece; sözleşmede yazılı olan 15.000,00 TL'nin denkleştici adalet ilkesine göre hesaplanan karşılığının davalıdan alınmasına karar verilmesi isabetlidir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

            Noterliğinde düzenlenmiş 3.7.2008 tarih ve 24178 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi mevcut olduğunu, dolayısıyla, hukuken geçerli resmi şekil şartına uygun yapılmış sözleşme bulunduğu için, davacının ödediği bedeli denkleştirici adalet ilkesine dayanarak talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, denkleştirici adalet ilkesine dayalı olarak hesaplama ve iade talep edilebilmesi için; taraflar arasındaki satış sözleşmesinin harici, resmi şekil şartına uygun olmayan ve geçersiz olması gerektiğini, iş bu davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ise resmi şekil şartına uygun olarak yapılmış olup, hukuken geçerli olduğunu, İfa imkansızlığı nedeniyle ancak dava tarihindeki taşınmazın rayiç değeri talep edilebileceğini, mahkemece, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucunda; bilirkişi heyetinin 28.12.2018 günlü ek bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 150.000 TL olduğunu bildirdiğini, dolayısıyla, davacının talep...

              Reddine.Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince, harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, öncelikle; taşınmazı haricen satın alana ödenmesi gereken miktarın ne olacağı ve iade kapsamının belirlenmesi gerekir. İadesi gereken bedel; harici satış sözleşmesinde gösterilen bedel mi? taşınmazın dava tarihindeki güncellenmiş (rayiç) bedeli mi? yoksa harici satışta ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet kuralına göre iadenin talep edildiği tarihte uyarlama sonucu ulaştığı alım gücü müdür? Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK)'nun 07.02.2001 tarih, 13/1729-32 sayılı kararında ifade edildiği şekilde; geçersiz harici satış sözleşmesi nedeniyle yanlar verdiklerini sebepsiz zenginleşme veya mülkiyet (İstihkak MK 618....

                Mahkemece davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu