Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile Kurum tarafından davacı hakkında yapılan; 2016/62668 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 12.623,52 TL asıl, 5.639,62 TL gecikme zammı, toplam 18.263,44 TL , 2013/77796 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 1.883,67 TL asıl, 1.121,94 TL gecikme zammı, toplam 2.955,62 TL 2016/66338 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 2.071,24 TL asıl, 768,45 TL gecikme zammı, toplam 2.839,70 TL 2016/20948 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 33.451,39 TL asıl, 14.702,36 TL gecikme zammı, toplam 48.153,75 TL 2013/73479 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 4.995,38 TL asıl, 3.184,05 TL gecikme zammı, toplam 8.179,43 TL 2013/53310 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 3.047,92 TL asıl, 2.112,12 TL gecikme zammı, toplam 5.160,04 TL 2014/52984 sayılı dosya bakımından ödeme emrinin %50 si olan 213,81 TL asıl, 121,35...

    Az yukarıda yazılı düzenlemeler uyarınca, alacaklı takip düşmeden önce haciz talep ettiğinden takibin yenilenebilmesi için borçluya yenileme emrinin tebliği gerekmemektedir. Alacaklı vekilinin yenileme emrinin tebliğ edilmesi talebi bulunmadığı gibi ödeme emri tebliğ edilmesi talebi de bulunmamaktadır. İcra Müdürlüğünün 02/03/2017 tarihli kararında borçluya yenileme emri tebliğine karar verilmiş, ödeme emri tebliğine karar verilmemiştir. Bütün bunlara rağmen İcra müdürlüğü, alacaklı tarafın borçluya ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliği talebi mevcut olmadığı halde yenileme emrinin tebliğine karar vermiş, ödeme emrinin borçluya tebliğine karar verilmediği halde yenileme emri ile birlikte talep dışı 7 nolu örnek ödeme emrini tebliğ etmiş olup bu husus tebliğ mazbatasında yazılı şerh ile davacı vekilinin itiraz dilekçesi içeriği ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

    ye ait dosyalarla birlikte incelenmesinden, her üç dosya kapsamında bulunan ikişer ödeme emrinin her birinin aynı satırında aynı kaynaktan doğan borçların arandığı, bunlar arasında kanuni temsilci yönünden yasal dayanak ve bakiye borcun tümüyle aranması, eşit (%25'er) oranlı ortak olmaları nedeniyle davacı ile ... bakımından ise ... 'den aranan tutarın 1/4'ünün aranmış olması dışında temel bir farklılık olmadığı, bakılmakta olan davanın konusu ... sayılı ödeme emri ile sadece davacısı ve sayısı farklı olan ... sayılı ödeme emrinin 1,6,9,11,12 ve 26. satırlarındaki alacaklara ilişkin kısmı ve dava konusu ... sayılı ödeme emri ile yine sadece davacısı ve sayısı farklı olan ... sayılı ödeme emrinin 15,18,19 ve 24. satırlarındaki alacaklara ilişkin kısmının iptali, kalan kısımlar bakımından ise davanın reddine ilişkin ......

      defa tebliğ edilmeye çalışıldığına dair tebliğ alındısının dosyaya sunulmadığı, … takip numaralı ödeme emri içeriği amme alacağının tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin birinci defada tebliğ edilemeyerek iade edildiği ancak ikinci defa yapılan tebligatın davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği 06/01/2015 tarihinden sonra 18/02/2015 tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibi için gerekli şartların gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir....

        Olayda, Mahkemece, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davalarda yargılamalarının devam ettiğinin kabulü suretiyle bu davaya konu edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de; şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davalardan Mahkemenin E:… esasına kayıtlı dosyasında anılan davanın konusunu oluşturan ödeme emrinin iptali yönünde karar verildiğinin, diğer ödeme emrinin iptali istemiyle E:… sayılı dosyada açılan davanın ise reddedildiğinin saptandığı; ancak, davanın reddi yolunda verilen kararla sonuçlanan ödeme emrinin düzenlenme tarihinin 25/05/2015 olduğu, şirket ortağı sıfatıyla davacıya gönderilen ve işbu davaya konu edilen ödeme emrinin de aynı tarihi taşıdığı, dolayısıyla; hem şirketin, hem de ortak sıfatıyla davacının aynı anda takibine başlandığı anlaşıldığından, bu haliyle kamu alacağının kesinleştiğinden ve ortak sıfatıyla davacının takip edilebilir aşamaya gelindiğinden söz edilememesi karşısında, temyizen incelenen...

          Yapılan incelemede, davaya konu 2011/39713 – 39714 numaralı takip dosyalarına ait ödeme emirlerinin başlık kısmında takip borçlusunun, dava dışı "... Proje İnş. ve San. Ltd. Şti." olduğunun yazılı olduğu; davacının anılan şirketteki müdürlük görevinden 25.03.2004 tarihi itibariyle ayrıldığını, ödeme emrinin ise 04.01.2012 tarihinde tebliğ edildiğini ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmediğini belirterek borçtan sorumlu olmadığını, aynı zamanda borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....

            Temyiz incelemesi bir kere yapılabileceğinden ve dolayısıyla Dairemizin ikinci defa temyiz incelemesi sonucu verdiği onama kararı yok hükmünde olduğundan, Dairemizin 24.3.2015 tarih ve 2015/5113-7043 sayılı onama kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra, alacaklının Dairemizin 09.12.2014 tarih ve 2014/22894-29798 sayılı ilamına ilişkin karar düzeltme talebinin incelenmesine geçildi; Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Genel haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emri zarfından ödeme emrinin değil, takip talebinin çıktığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece istemin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 60/3. maddesine göre; "Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir....

              ödeme emrinin tebliğ edildiğini, dayanılan sözleşmenin ne olduğunu bilmeyen müvekkilinin İİK madde 61’e aykırı olan ödeme emrinin iptali için dava açmak zorunda kaldığını, usulsüz olarak yapılan tebligatın ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, dayanak belgeyi eklemeyerek davanın açılmasına sebep olan davalı taraf olması nedeniyle yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesi gerektiğini belirterek Bor İcra Müdürlüğü'nün 2021/417 E. sayılı dosyasından taraflarına gönderilen 19.08.2021 tarihli ödeme emrinin iptaline ve dava süresince icranın durdurulmasını, söz konusu davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin AAÜT gereği davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              asıl alacağa ne kadar süre için faiz işletildiği belli olmadığını, bu durumun İİK'nın 58/3 maddesine ve emsal içtihatlara aykırı olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde alacaklı vekilinin adres bilgisinin de yazılı olmadığını belirterek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....

                UYAP Entegrasyonu