Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi adına düzenlenen ödeme emrinin, kanuni temsilci sıfatı bulunmayan davacıya tebliğ edilmesinin hukuka aykırı olduğu tesbitine yer verilmiş, sonrasında da dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de, tebliğ işleminin geçersizliğinden hareketle, tebliğ edilen ödeme emrinin hukuka aykırılığına hükmetmenin hukuki dayanağı yoktur. Kaldı ki, bu yöntem; amme alacağının tüzel kişiden tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin, yetkili olmadığı kabul edilen bir kişi tarafından açılacak dava sonucunda hukuk aleminden kaldırılmasına yol açacağından, kabulü mümkün değildir. Bu itibarla, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, amme borçlusu tüzel kişiden tahsil aşamasını yürüten davalı idarece, bu amaçla tüzel kişi adına düzenlediği ödeme emrinin iptaline hükmeden Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. (XX) KARŞI OY : Uyuşmazlıkta, … Giyim San. ve Tic. Ltd....

    Belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin …-…-…-…-… sıra numaralı kısımlarının iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine, … sayılı ödeme emrinin …-…-… sıra numaralı kısımlarının iptaline, idari para cezası dışında kalan diğer kısımlar yönünden davanın reddine, … sayılı ödeme emrinin …-…-… sıra numaralı kısımlarının iptaline, idari para cezası dışında kalan diğer kısımlar yönünden davanın reddine, … sayılı ödeme emrinin …, …, …, …, …, …, …, … sıra numaralı kısımlarının iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kesinleşen ve ödenmeyen amme alacağı için asıl borçlu şirketin borcu karşılayacak herhangi bir malvarlığı bulunmaması sebebiyle davacı hakkında dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir....

      Somut olayda alacaklının, borçlu aleyhine “ipoteğin paraya çevrilmesi” yolu ile ilamsız takip başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun, süresinde itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/64 Esas-2014/98 Karar sayılı ilamında, ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesi gerekirken ödeme emri gönderilmesinin doğru olmadığı, alacaklı tarafça ödeme emrinin iptali yönünde şikayette bulunulması gerekirken itirazın kaldırılması talep edilmesinde hukuki yarar olmadığından istemin reddine karar verildiği, alacaklının bu karara istinaden icra müdürlüğüne başvurarak borçluya icra emri gönderilmesi talep ettiği, talebin icra müdürlüğünce 17/09/2014 tarihinde kabul edilerek borçluya icra emrinin 23/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

        Somut olayda, ödeme emrinin 2.sıradaki alacak kaleminde 117,00 TL ihtiyati haciz harçları, 3.sıradaki alacak kaleminde ise 606,00 TL mahkeme vekalet ücreti belirtilmiş olmasına rağmen takip talebinde 2. ve 3. sırada herhangi bir alacak kalemi belirtilmediği ödeme emri ve takip talebinde toplam alacak miktarının farklı olduğu dolayısıyla ödeme emri ve takip talebinin birbiriyle uyumlu olmadığı görülmüştür. Bu durumda, ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi söz konusu olup, borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından sözedilemez. O halde, mahkemece, borçlu yönünden ödeme emrinin iptali ile ödeme emri iptal edildiğinden sair şikayet ve itirazların incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

          Üniversitesi Rektörlüğü'nün, icra mahkemesine başvurusunda; hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin tüzel kişiliği ve taraf sıfatı bulunmayan ... Tıp Fakültesi'ne tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emrinin iptali ile yeniden düzenlenecek ödeme emrinin tarafına tebliğini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebliği üzerine yasal süresi içerisinde takibe itiraz etmiş olduğundan borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmede hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 58/2. maddesi gereğince takip talebinde; borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa T.C. kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri belirtilmelidir....

            Üniversitesi Rektörlüğü'nün, icra mahkemesine başvurusunda; hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin tüzel kişiliği ve taraf sıfatı bulunmayan ... Tıp Fakültesi'ne tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emrinin iptali ile yeniden düzenlenecek ödeme emrinin tarafına tebliğini talep ettiği, mahkemece;ödeme emri tebliği üzerine yasal süresi içerisinde takibe itiraz etmiş olduğundan borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmede hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 58/2. maddesi gereğince takip talebinde; borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa T.C. kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri belirtilmelidir....

              Davaya dayanak yapılan icra takip dosyasında, davalıya gönderilen ödeme emri ve ödeme emrinin davalıya tebliğine ilişkin tebligat parçasına icra dosyası içerisinde rastlanılmamıştır. Ödeme emrinin ve ödeme emrinin davalıya tebliğ edilip edilmediği hususu araştırılarak tebliğ edilmiş ise tebliğe ilişkin tebligat parçasının evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Dava dilekçesine ekli 28/11/2012 tarih ve 20.750.950 sayı, 581 kart nolu, muhtelif dosya numaralı tevhitli ödeme emrinin üzerine el yazısıyla tebliğ tarihi olarak 07/12/2012 tarihinin yazıldığı, ancak ödeme emri tebliğ belgesinin üzerinde, ödeme emrinin 06/12/2012 tarihinde davacının eşi ...'a teslim edildiğinin belirtildiği analaşılmakla; dava konusu ödeme emrinin davacıya hangi tarihte tebliğ edildiğinin ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin PTT ya da davalı Kurum'dan sorulmak suretiyle getirtilerek gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  (X) KARŞI OY : Davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararına karşı dava açılmadığı anlaşılmakla birlikte, ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işlemine karşı dava açılmaması, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazlarının yargısal incelemesinin yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davalar, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince davacının "böyle bir borcu olmadığı" şeklindeki itirazı kapsamında değerlendirilmelidir. Bu kapsamda, ödeme emrinin dayanağını teşkil eden kamu alacağının maddi kaynağına ilişkin hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve borcun tahakkukundan önceki aşamaya ilişkin hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi gerekmektedir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...

                    UYAP Entegrasyonu