"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıya 07.12.2011 tarihli, 22.379.399 sayılı ödeme emrinin 20.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılmakla 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra davanın açılmış olması nedeniyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Ödeme emrinin icra müdürlüğü tarafından usulüne uygun olarak düzenlendiğini, davacıya gönderilen ödeme emrinde davalının adresi ve vergi kimlik numarasının mevcut olduğunu, ödeme emrinde borçlu davacının ödeme yapmak istediği takdirde, icra müdürlüğüne ait İban bilgilerinin de yer aldığını, davacı tarafından ödeme emrinde mühür olmadığı işbu sebeple ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediği iddiasının asılsız olduğunu, borçluya ödeme emri ile birlikte borca dayanak olan belgelerin de gönderildiğini, davacının ödeme emrinin iptali talebi ile diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "......
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle; davaya konu edilen ve iptali istenilen ödeme emrinin 20/07/2014 tarih 10.641.391 sayı ve 2004/12557 takip numaralı ödeme emri olmasına rağmen; kararda iptaline karar verilen ödeme emrinin 2007/25874 takip numaralı ödeme emri olduğu anlaşılmakta ise de; yapılan yanlışlık maddi hataya ilişkin olup; maddi hatanın da her zaman düzeltilebilmesi mümkün bulunmasına göre, davalı Kurum vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
ye ait kamu alacaklarına ilişkin yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış olduğundan, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının … tarih ve … sayılı ödeme emrinin … ve … plaka nolu alacaklara ilişkin kısmı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin … plaka nolu alacağa ilişkin kısmı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …, …, …, … plaka nolu alacaklar dışında kalan alacaklara ilişkin kısmının iptali isteminin kabulüne yönelik hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, dava konusu ödeme emirlerinin kalan kısımlarının iptali isteminin kabulüne yönelik hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem :Dava; davacı tarafından, … İcra Hukuk Mahkemesi'nin E:… , K:… sayılı kararı uyarınca verilen 655.500,00 TL idari para cezasının tahsili amacıyla adına düzenlenen … tarih ve … ana takip dosya numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2019 NUMARASI : 2018/541 Esas - 2019/569 Karar DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun 00005879 takip kart numarası ve 2018/013602 takip numarası ile müvekkiline gönderdiği 17.690,24- TL tutarlı ödeme emrini 11.10.2018 tarihinde tebellüğ ettiğini, dava konusu ödeme emrinin mükerrer şekilde gönderilmiş olduğunu, davalı SGK Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete gönderilen 17.690,24- TL tutarlı ödeme emri ile aynı konuda evvelce 19.10.2015 tarihinde 2015/011159 takip numarası ile müvekkili şirkete ödeme emri gönderilmişse de anılan ödeme emrine karşı Düzce 1.İş Mahkemesinin 2016/560 E Sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, söz konusu davada mahkemece 05.10.2017 tarihinde taleplerinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiğini ve 12.02.2018 tarihinde anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek...
Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;...sayılı ödeme emri yönünden; Dava konusu ... sayılı ödeme emri muhteviyatı amme alacağı için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinden, ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin 16.04.2015 tarihinde dairede bizzat davacıya tebliğ edildiği görüldüğünden bu kısım yönünden davanın reddine, aynı tarih ve ...sayılı ödeme emrinin ise, 04.01.2016 ve 30.03.2017 tarihlerinde şirkete tebliğ edilmeye çalışıldığı, ancak muhatabın adreste bulunamadığı hususunun yalnızca dağıtıcı imzası ile kayıt altına alınarak iade edilmesi üzerine ilanen tebliğ edildiği, sözkonusu ödeme emrinin 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde sayılan kişiler ile birlikte kayıt altına alınmadığının anlaşılmış olması karşısında, ilanen tebliğ koşullarının somut olayda oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden; ...sayılı ödeme emri muhteviyatı alacaklara ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediğinden ödeme emrinin bu kısım yönünden kabulüne, ...sayılı ödeme emri yönünden...
nin yetkili hamil olmadığının görüleceğini ve bu durumun yalnız ödeme emrinin iptali ile düzeltilemeyecek olup takibin iptalinin gerektiğini, davaya T3 A.Ş. vekaleti ile devam edilmesinin de açılan davanın haklılığını gösterdiğini, T4 A.ş'nin TMSF'ye devrinin gerçekleştiğini, müflis olan bankanın alacaklı sıfatının bulunmadığını, alacaklı sanılanın bono üzerinde de cirosu olmadığını ayrıca ödeme emrinde asıl alacak kaleminin açıklaması olarak tazmin talebinde bulunulan teminat mektubu riski yazıldığını ve ödeme emrinin bu haliyle kayıtsız şartsız olmadığı ve kambiyo senetlerinin soyutluğu ilkesiyle bağdaşmadığını ayrıca lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle yetkisiz hamil tarafından açılan, kambiyo niteliği taşımayan Bursa 6.İcra Müdürlüğü’nün 2020/977 Esas sayılı icra takibinin ve gönderilen ödeme emrinin tamamen iptaline, ağır kusurlu ve kötü niyetli olan davalı/alacaklı şirketin, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak...