WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

    İptal edilen ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değeri gösterilmesine karşın yeniden çıkarılan ödeme emrinde harca esas değeri yazılmamıştır. Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi yasal zorunluluktur. Şikayete konu ödeme emrinde harca esas değer gösterilmediği için ödeme emrinin iptali gerekirken yazılı gerekçe le şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin değerlendirmesi yerinde olmakla beraber ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde, mahkemece, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi belirlenerek, tespit edilen tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayet edilen Hazine’nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın-------- dosyasında başlatılan takibe itiraz üzerine duran takibin yapılan ödeme nedeniyle asıl alacak hariç olmak üzere vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip eklentilerine yönelik olarak devamına ilişkin açılmış itirazın iptali davası olduğu, icra dosyası incelendiğinde ilk olarak ----- ödeme emrinin dosyamız davalılarının oluşturduğu adi ortaklık borçlu gösterilerek yapıldığı, bunun üzerine ödeme emrini tebliğ alan borçluların oluşturmuş oldukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı bu sebeple kendilerine adi ortaklık borçlu gösterilerek ödeme emri gönderilemeyeceğini beyan ederek gönderilen ilk ödeme emrinin iptali için icra hukuk mahkemesinde dava açtıkları,------ davalı şirketlerin oluşturmuş oldukları adi ortaklığın borçlu gösterilmesi suretiyle düzenlenen ödeme emrinin adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından iptal edildiği ve mahkeme kararının ---- tarihinde kesinleştiği, icra mahkemesinin...

          Hüküm fıkrasında “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılması gerekirken, maddi hata sonucu “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” yazılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “30392 ve 30393 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin silinmesine, yerine “30932 ve 30931 sayılı ödeme emrinin iptaline” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.01.2010 gününde oy birliği ile...

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2019 NUMARASI : 2019/633 ESAS- 2019/691 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 01/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ödeme emrinini usulsüz tebliğ edildiğini takipten 29/06/2019 tarihinde haricen haberdar olduklarını, ayrıca tebligat parçası incelendiğini de tebliğ zarfı üzerinde örnek No:10 ödeme emri ve eki yazdığını, oysa içinden 7 nolu ödeme emrinin çıktığını, 7 nolu ödeme emrine muttali olduklarını, zarfın üzerinde yazan içerik ile gerçekte tebliğ edilen evrakın farklı olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu belirterek yasaya aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptalini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü talep etmiştir....

            İş Mahkemesi'nin 2013/219 – 460 E. - K. sayılı dosyasında ödeme emrinin iptali davası açtığı, verilen kesin süreye rağmen süresinde gider avanısın yatırmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacıya tebliğ edilmediği, davacı tarafça gider avansının süresinde yatırıldığını gösterir dekont eklenmek suretiyle davanın yeniden görülmesinin talep edildiği, mahkemece tutulan 10/02/2013 tarihli tutanakla gider avanısının sehven başka bir dosyaya yatırıldığının tespit edildiği, mahkemece 10/02/2013 tarihli ek kararla ortada kesinleşmiş bir kararın olmaması ve kararın temyize tabi olması nedeniyle yeniden inceleme talebinin reddine karar verildiği; bilahare belirtilen dosya kesinleşmeden davacı tarafından 17/02/2014 taihinde eldeki dosyada aynı nedenlere dayanarak ödeme emrinin iptali talebiyle dava açtığı, mahkemece, dava kabul edilerek, davaya konu ödeme emrinin zaman aşımı nedeniyle iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

              İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 04/03/2015 tarih ve E:2012/2302, K:2015/845 sayılı kararıyla reddedildiği, ancak ödeme emrinin düzenlendiği 03/10/2014 tarihinde henüz kesinleşmiş bir kamu alacağının olmadığı, başka bir anlatımla idarî para cezasının takip ve tahsil edilebilecek aşamaya gelmediği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, davalı idare tarafından yargı kararıyla saptanan hukuka aykırılık giderilmek suretiyle yeniden ödeme emri düzenlenebileceğinin açık olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 26.08.2011 tarihinde kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya 06.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibinden sonra, ödeme emrinin kendisine tebliğinden ve itirazın iptali davası açılmadan önce 29.08.2011 tarihinde borcu kooperatif banka hesabına ödediği, dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce aidat borcunun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın ödenmeyen takip masraflarına ve vekalet ücretine yönelik itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....

                  D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 1996/6261 Karar No: 1997/3372 Temyiz İsteminde Bulunan : … Karşı Taraf : Aksaray Vergi Dairesi Müdürlüğü – AKSARAY İstemin Özeti : Adi ortaklığın katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı Kanunun 2/1-a maddesi uyarınca davacının iptali istenilen işlemle sübjektif bir menfaat ilişkisinin bulunması gerektiği, iptal davalarında aranan menfaat ilişkisinin idari yar gıya özgü önkoşul olduğu, olayda dava konusu yapılan ödeme emrinin … adi ortaklığı adına düzenlendiği ve bu işlemin iptali için davacı tarafından doğrudan doğruya kendi adına dava açıldığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddinin icabettiği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; ortaklardan biri olması sebebiyle ödeme emri ile doğrudan menfaat ilişkisinin bulunduğu ileri sürülerek...

                    UYAP Entegrasyonu